Yumurtalık Rezervi Azalmış Kadınlarda Gebelik Artık Mümkün
Eklenme Tarihi: 02 Ekim 2019, 16:08
Son Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2020, 08:49

Hızlanmış Yumurta Rezervi Kaybı ve 40 Yaş Öncesi Erken Menopoz, Kadınların Korkulu Rüyası. Bu Alanda Son Yıllarda Yapılan Bilimsel Araştırmalar ve Gelişmeler ise Oldukça Umut Verici. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Duru, “Son Yıllarda Geliştirilen Tedaviler Sayesinde, Erken Yumurtalık Yetmezliği Olan Kadınların ‘Kendi Yumurtalarıyla’ Gebe Kalması ve Canlı - Normal Bebekler Doğurması Mümkün Hale Gelmiştir. Dünyada Az Sayıda Merkezde Uygulanan Bu Tedaviyi Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Bizler De Hastalarımıza Uygulamaya Başladık.” Dedi.

Prof. Dr. Namık Kemal Duru; “Gebe Kalamama Nedeniniz Erken Yumurtalık Yetmezliği Kaynaklı Olabilir.”
Kadınların yumurta havuzunun çocukluk, ergenlik ve erişkinlik dönemleri boyunca giderek azalma gösterdiğini, toplumda her 100 kadından 1’inin ise yumurta rezervi kaybının hızlı gelişip, 40 yaşından önce menopoz ile sonuçlandığını kaydeden Prof. Dr. Namık Kemal Duru, “Azalmış yumurtalık rezervi ve kaçınılmaz erken yumurtalık yetmezliği olan kadınlar sıklıkla infertilite (gebe kalamama) sorunu ile karşılaşırlar ve tedavisi en zor infertil hasta grubunu oluştururlar.” şeklinde konuştu.

Bu hasta grubundaki önemli klinik problemin, yumurtalıklarda istirahat halinde bulunan yumurtalar olmasına ve yumurtlama uyarıcı tedavi yapılmasına karşın, yumurta geliştirilememesi olduğuna değinen Prof. Dr. Namık Kemal Duru, bu hastalarda yüksek doz Yumurta Uyarıcı Hormon (FSH/Follikül Stimulan Hormon) tedavisiyle bile çok sınırlı sayıda yumurta elde edilebildiğine dikkat çekti. “Erken Yumurtalık Yetmezliği tedavisi için başvuran ailelere genellikle yumurta bağışı (Donasyon) öneriliyor.” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Namık Kemal Duru, birçok ailenin sosyal ve dinsel nedenlerle yumurta bağışı tedavisini yaptırmaktan kaçındığını sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Namık Kemal Duru, erken yumurtalık yetmezliği tedavisinde uygulanan In Vitro Aktivasyon tekniği ile ilgili şunları söyledi; “Laparoskopik olarak yumurtalıktan küçük bir parça (0.5x0.5cm) alıyor, bunu da 1mm küplük parçacıklara ayırıyor ve periton içinde bir cep oluşturarak parçacıkları bu cebe aynı ameliyat seansında tekrar naklediyoruz.”

Prof. Dr. Namık Kemal Duru; “In Vitro Aktivasyon Tedavisi ile Tüp Bebekle Gebelik Şansını Artırıyoruz.”
Bu işlemle yumurta içerisinde uyuyan hücreleri uyandırmayı amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Namık Kemal Duru, daha sonra normal tüp bebek işlemlerine devam edilebildiğini ve erken yumurta yetmezliği bulunan kadınlarda dahi başarılı sonuçlar elde edilebildiğini bildirdi.

Prof. Dr. Namık Kemal Duru; “İlk Kez Japonya’da Geliştirilen In Vitro Aktivasyon Tekniği ile Kadınlar Kendi Yumurtaları ile Gebe Kalabiliyorlar.”
Yumurtalık dokusunun In Vitro Aktivasyon tekniği ile aktif hale getirilmesi ve sonrasında Tüp Bebek tedavisinin Japonya’da Saint Marianna Üniversitesi, Danimarka’da Kopenhag Üniversitesi, Çin’de Zhengzhou Üniversitesi ve İspanya’da La Fe Üniversitesi’nde başarıyla uygulanmakta olduğunu ifade eden Prof. Dr. Namık Kemal Duru, erken yumurtalık yetmezliği bulunan kadınların bu teknikle ‘kendi yumurtalarıyla’ gebe kalabildiklerini ve canlı - normal bebekler doğurabildiklerini kaydetti.