Pankreas Kanseri Tedavisinde ABD, Almanya ve Uzak Doğu’da Kullanılan Yeni Yöntem Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Uygulanmaya Başlandı
Eklenme Tarihi: 25 Ağustos 2021, 13:25
Son Güncelleme Tarihi: 26 Ağustos 2021, 08:17

Pankreas kanseri diğer tüm kanserler arasında en ölümcül türlerden biri olarak tanımlanıyor. Geç belirti verdiği için tanı konulan hastaların yüzde 90’ı, hastalıkla mücadelede kısıtlı tedavi seçeneğine sahip olabiliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Arslan, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi gibi tedavi seçeneklerini tüketmiş pankreas kanseri hastaları için umut yaratan hedefe yönelik radyonüklid tedavilerin, ABD, Almanya ve Uzak Doğu ülkeleri ile eş zamanlı olarak Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde de uygulanmaya başladığını söylüyor.

Diğer kanser türlerine göre oldukça ölümcül olan pankreas kanseri, günümüzde en önemli sağlık sorunlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu kanser türü çoğunlukla tümörlü dokunun pankreas dışına çıktığı evrede tanı alabiliyor. Bu nedenle pankreas kanserli hastaların sadece yüzde 10’u cerrahi şansına, yüzde 7’si ise 5 yıllık yaşam süresine sahip olabiliyor.

Son dönemde kanser araştırma merkezlerine önemli yatırım yapan dünyanın sayılı ülkelerinde, tedavi seçeneklerinin oldukça kısıtlı olduğu ve bu tedavilerden yanıt alınamayan pankreas kanseri hastalarına yönelik yenilikçi bir tedavi sürdürülüyor. Kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi dışında kalan hedefe yönelik bu yenilikçi tedaviler son dönemde hastalara umut oluyor.

Prof. Dr. Nuri Arslan, hedefe yönelik radyoaktif madde uygulamasını içeren bu tedavi modelinin kısa bir süre önce Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde de gerçekleştirilmeye başlandığını söylüyor.

Lokal anestezi altında 20-30 dakikalık enjeksiyon uygulaması şeklinde uygulanıyor
Prof. Dr. Nuri Arslan, bu coğrafyada ilk kez KKTC’de Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan tedavi modeliyle ile ilgili şunları söylüyor: “Nükleer Tıp Anabilim Dalı olarak, pankreas kanser tedavisine yönelik yaptıkları araştırmalar ile dünyada tıp alanında öncü kabul edilen ABD, Almanya ve Uzak Doğu’daki bazı ülkelerde sürdürülen klinik çalışmalar ile eş zamanlı olarak, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde de bu tedavi seçeneğini uygun hastalarımızda uygulamaya başladık. Diğer tedavi seçeneklerini tüketmiş, klinik ve laboratuvar sonuçları ile uygun hastalarımıza radyoaktif işaretli peptitlerle, hedefe yönelik kişiselleştirilmiş radyonüklid tedaviler uyguluyoruz. Damar yolu ile 20-30 dakika süren enjeksiyon sonrası, verilen radyoaktif ilacın pankreastaki primer tümör ve diğer metastaz alanlarında tutularak bu alanlara vücut içerisinde hedefe yönelik lokal radyoterapi uygulanması amaçlanıyor. Kullanılan radyoaktif maddenin fiziksel özelliklerine göre hasta ya uygulama sonrası hemen evine gönderiliyor ya da 1 gece hastanede kontrol altında kalıyor.”
Hastanın ağrı şikayetlerini azaltıp yaşam süresini uzatıyor

Hastanın ağrı şikayetlerini azaltarak yaşam süresini uzatmayı hedefleyen tedavi yanıtının 1-2 ay arasında değişen bir sürede alınması bekleniyor. Tedaviye bağlı önemli bir yan etki ise gözlemlenmiyor. Prof. Dr. Nuri Arslan konuya ilişkin şunları söylüyor; “Tedavi öncesi ve sonrası hastalarımızın kan değerlerini, böbrek fonksiyonlarını takip ediyoruz. Küçük bir hasta grubunda ağız kuruluğu, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi geçici şikayetlerle karşılaşabiliyoruz. Bunları da semptomatik tedavilerle önleyebiliyoruz.”

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde ilk uygulama yapıldı
Prof. Dr. Nuri Arslan, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde 68 yaşında pankreas kanserli karaciğer metastazlı bir hastaya bu yeni tedavi yönteminin uygulandığını; yine kemoterapi ve immünoterapi seçeneklerinden yeterli yanıt alınamamış aynı durumdaki başka bir hasta için ise hedefe yönelik radyonüklid tedavi planlandığını söylüyor.

Bu yöntemin şu an için sadece pankreas kanserlerinde uygulanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Nuri Arslan, ilerleyen dönemde tedavi yönteminin geliştirilmesi ile yine diğer tedavi seçeneklerini tüketmiş kolon, akciğer ve meme kanseri hastalarında da uygulanabilir hale geleceğini belirtiyor.

Prof. Dr. Nuri Arslan: “Hedefimiz, tedavideki başarımızı dünya ülkeleri ile paylaşmak.”
“Yakın zamanda başarılı tedavi sonuçları elde etmeyi umut ediyoruz.” diyen Prof. Dr. Nuri Arslan, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı olarak hedeflerinin, öncelikle kanser hastaları için bir umut ışığı olmak ve radyonüklid tedaviler ile elde edilecek başarılı sonuçları diğer ülkelerdeki kanser tedavisi ile uğraşan meslektaşları ile paylaşmak olduğuna dikkat çekiyor.