Bademciklerinizi Almıyoruz, Küçültüyoruz!
Eklenme Tarihi: 16 Mart 2020, 15:03
Son Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2020, 15:04
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, Son Yıllarda Anaokul ve İlkokul Çağındaki Çocukların Önemli Bir Bölümünde Ciddi Rahatsızlıklara Neden Olan Bademcik ve Geniz Eti Büyümesinin, Tedavi Edilmediği Durumlarda, Büyüme ve Gelişme Dahil Okul Başarısını Olumsuz Etkilediğini Söyledi.

Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş; “Tedavi Edilmeyen Bademcik ve Geniz Eti Problemleri Büyüme ve Gelişme Dahil, Okul Başarısını da Olumsuz Etkiliyor.”
Son yıllarda anaokul ve ilkokul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 25’inde, alerjisi olan çocukların ise yarısında görülen rahatsızlığın temel belirtilerini, rahat nefes alamama nedeniyle gece uyurken erişkinler gibi horlama, ileri derecedeki vakalarda uykuda nefes kesilmeleri (apne), gündüz solunum sırasında rahat nefes alamama, ağız açık kaldığı için devamlı bir sıkıntı ile yaşama, büyüme ve gelişme açısından diğer çocukların gerisinde kalma olarak ifade eden Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, bademcik ve geniz eti büyümesi olan çocuklarda iştah problemleri oluştuğunu, uyku sırasında solunum için ciddi bir efor sarf edildiğini, bunların da büyüme ve gelişmeyi ciddi anlamda etkilediğini belirtti. Tüm bunların çocuğun okul başarısını olumsuz etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Kazıkdaş, tedavi edilmemesi durumunda ileriki yıllarda diş çürükleri ve ortodontik problemlerle de karşılaşılabildiğini söyledi.

Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş; “Bademcik ve Geniz Eti Büyümesi Tedavisinde Yeni Eğilim, Sadece Nefes Almaya Engel Olan Fazlalık Kısmın Alınması Yönündedir.”
Bu rahatsızlığın tedavisinde uzun yıllardır uygulanan yöntemlerden bir tanesinin bademciğin ve geniz etinin alınması olduğunu hatırlatan Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, son yıllarda giderek daha sık uygulanmaya başlanan farklı bir yöntemle bademciklerin küçültüldüğünü, tamamen alınmadığını ifade etti. Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, uygulanan yöntemle ilgili şöyle devam etti; “Bu yöntemde, bademcik dokusunun nefes almaya engel olan, fazlalık yaratan kısımlarını traşlayıp, hastanın rahat nefes alabilmesi için bir hava yolu açıyoruz. Kalan bademcik dokusu ise bağışıklık sisteminin bir parçası olarak vücudu korumaya devam ediyor.”

Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş; “En Önemli Avantajı Komplikasyon Oranlarının Çok Daha Düşük Olmasıdır.”
Bu yöntemin, bademciğin tamamen alınarak tedavi edilmesine göre çok önemli avantajları olduğunu ifade eden Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, hastaların ameliyat sonrası ağrılarının normal bademcik ameliyatına göre son derece az olduğunu, aynı gün hastaneden taburcu edilebildiğini, normal gıdaya başlama süresinin çok daha kısa olduğunu ve çocukların ortalama 3.-4. günde normal gıdaya başlayabildiklerini belirtti.

“Ameliyatın en önemli faydası ise komplikasyon oranlarının, normal bademcik ameliyatlarına göre çok daha düşük olmasıdır.” diyen Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, eski yöntemle yapılan bademcik ameliyatlarının en çok korkutan komplikasyonunun ameliyattan sonra ortaya çıkan kanama olduğunu söyledi. Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, yüzde %3-4 oranında görülebilen kanamanın, çocuğun tekrar hastaneye yatırılması ve hatta ameliyata tekrar alınmasını gerektirebildiğini ifade etti.

“Bademciğin kısmen küçültüldüğü ameliyatlarda komplikasyon oranları son derece düşüktür, soğuk bıçak kullanılmadığı için kanama riski ise hemen hemen hiç yoktur.” diyen Prof. Dr. K. Çağdaş Kazıkdaş, radyofrekans yada bipolar yöntem ile yapılan bademcik küçültme ameliyatlarının, bademciğin tamamen alınmasına göre son derece emniyetli olduğunu ifade etti.