Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi’nin düzenlediği 3. Uluslararası Akdeniz Ülkelerinde Su Sorunları (3rd International Conference of WPMC) ve 6. Uluslararası Doğal Kaynaklar ve Sürdürülebilir Çevre Yönetimi (6th International Conference on NRSEM) konferanslarına, 13 davetli konuşmacı ile 27 ülke ve 50 üniversiteden 300 bilim insanı katıldı. Açılış ve kapanış seremonileri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımı ile gerçekleştirilen konferansların sonuçları, günümüzün en önemli gündemlerinden olan sürdürülebilir çevre konusunda geliştirilecek politikalara rehberlik edecek.
İki gün süren konferanslarda, başta Akdeniz bölgesi olmak üzere dünyanın kurak ve yarı kurak bölgelerinde su ile ilgili sorunları ile doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili güncel konular ele alındı. Konferans boyunca Çin, Türkiye, İran, Polonya, Ukrayna, Rusya, Azerbaycan, Tunus, Hindistan, Fransa, Fas, Hırvatistan, Cezayir, Nijerya, İsveç, Avusturya, Finlandiya, Etiyopya, Endonezya, Irak, Japonya, Bangladeş, Libya, ABD, İngiltere ve KKTC’den bilim insanları, konuyla ilgili çalışmalarını sundu.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan konferansın açılış konuşmalarını; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gönyeli-Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Kurucu Başkanı ve Genel Sekreteri Dr. İlyas Demirci, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu ve Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş gerçekleştirdi. Konferansların kapanış törenine ise Cumhurbaşkanının yanı sıra Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da katıldı.
3. Uluslararası Akdeniz Ülkelerinde Su Sorunları ve 6. Uluslararası Doğal Kaynaklar ve Sürdürülebilir Çevre Yönetimi konferamslarında sunulan bildirileri bir araya getiren bildiri kitabı 17 Ocak Pazartesi yayımlanarak bilim dünyası ile de paylaşılacak.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “Bireysel çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmek yerine, küresel çözümler aramalıyız.”
Konuşmasına, Yakın Doğu Üniversitesi’nin çevre ve doğal kaynaklar alanlarındaki çalışmalarını takdirle izlediğini belirterek başlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Hep birlikte çevremizi korumak için tedbir almaya çalışıyoruz. Bu güzel adayı, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre olarak bırakmalıyız” dedi.
Çevre ile ilgili yapılan çalışmalarda küresel çatışmalar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Esas olan dünyamızın geleceğidir. Bu yüzden bu konuya özen göstermeliyiz. Bireysel çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmek yerine, küresel çözümler aramalıyız” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizler üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Çeşitli projelerle çevreyi ve doğayı korumaya, elimizdeki kaynakları değerlendiriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nden adamıza temin ettiğimiz su projesi ise buna büyük bir örnektir” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Türkiye’den su getirmekle büyük bir hizmet yapıldığını ve suyu Rum tarafıyla paylaşmaya hazır olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Anadolu’dan daha önce denize akan suyun ülkeye getirilmesi ile büyük kazanım elde edildiğini dile getirdi.
Türkiye’den çift yönlü kablo ile elektrik getirilmesi konusundan da bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, daha ucuz ve güvenli olan Türkiye üzerinden Avrupa Birliği’ne bağlanılacak enterkonnekte sisteme dahil olması için Kıbrıs Rum tarafına teklifte bulunduklarını da söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar’ın çift yönlü kablo sayesinde Kıbrıs’taki yenilenebilir enerjinin de karşı tarafa aktarılabileceğini ifade etti.
Hüseyin Çavuş: “Bölgesel iş birliği ve paylaşılan deneyimler, su sorunları ve doğal kaynak yönetimi konularında ortak çözümler bulma yolunda bize ilham verebilir.”
Konferansların kapanışında konuşan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, tarımın her ülkenin temelini oluşturan kilit sektörlerden biri olduğuna vurgu yaptığı kapanış konuşmasında, “Su, doğal kaynaklar ve çevre yönetimi konuları, tarımın sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir” dedi. “Konferansları; su, doğal kaynaklar, iklim değişikliği, ve sürdürülebilir çevre yönetimi sorunlarının ülkemiz ve bölge genelindeki tarım sektörüne etkilerini anlamak ve çözümler üretmek amacıyla büyük bir ilgiyle takip ediyorum” diyen Bakan Çavuş, “Su sorunları, iklim değişikliği ve çevresel zorluklar gibi konular, tarım sektörümüzü etkileyen temel faktörlerdir. Bu konferans, benim için, bu sorunlara odaklanmak ve bu alanda ortaya çıkan son araştırmaları ve çözümleri değerlendirmek açısından büyük bir fırsat” ifadesini kullandı.
Bu konferansın sonuçlarının, ülke tarımının sürdürülebilirliği ve verimliliği üzerinde önemli bir etki yapacağına değinen Çavuş, “Söz konusu konularda alınan yeni bilgiler, stratejiler ve çözüm önerileri, tarım sektörümüzü daha dirençli, verimli ve çevre dostu hale getirmemize yardımcı olacaktır. Aynı zamanda, bölgesel iş birliği ve paylaşılan deneyimler, su sorunları ve doğal kaynak yönetimi konularında ortak çözümler bulma yolunda bize ilham verebilir” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Sürdürülebilir bir gelecek kurma çabasını, en temel varlık amaçlarımızdan biri olarak görmemiz gerektiği inancındayım.”
Açılış konuşmasına “Sularımızın ve doğal çevremizin sürdürülebilirliği, ekonomik kalkınma, toplumsal refah ve ekolojik denge açısından kritik bir rol oynuyor” sözleri ile başlayan Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Bu dönemde, iklim değişikliği, deniz kirliliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi zorluklarla karşı karşıya olduğumuzda, sürdürülebilirlik anlayışımızı derinleştirmeli ve stratejik adımlar atmaya odaklanmalıyız” dedi.
Tüm bu sorunlar karşısında; bilim, teknoloji ve yenilik kadar toplumların bilinçlenmesinin de önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Hiç kuşkusuz, bu konuda üniversitelere ve bilim insanlarına çok önemli görevler düşmektedir. Hatta öyle ki, sürdürülebilir bir gelecek kurma çabasını, artık en temel varlık amaçlarımızdan biri olarak görmemiz gerektiği inancındayım” ifadelerini kullandı.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin uluslararası araştırmalarına ve başarılarına değinen Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Bugün bu değerli konferanslara da ev sahipliği yapan üniversitemizde her yıl binin üzerindeki bilimsel etkinlik düzenliyoruz. Bu etkinliklerin odağında Birleşmiş Milletler’in belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, yenilikçi teknolojiler ve bu teknolojilerin geleneksel alanlara entegrasyonu yer alıyor. Aynı zamanda, 2022 yılında 1.700’e ulaşan bilimsel yayınlarımızla, araştırma ve çalışmalarımızın çıktılarını bilim dünyasıyla paylaşmaya devam ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. İlkay Salihoğlu: “Daha yaşanabilir bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre oluşturmak için, bilim insanları ile işbirliği yapılmalı ve bilimsel çalışmalara öncelik verilmelidir.”
Konuşmasına iklim değişikliklerinin neden olduğu sorunlara çözüm aranmasının son derece önemli olduğunu belirterek başlayan Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, “Bu konuların ele alınması geleceğe umutla bakılmasını sağlıyor” dedi.
Yakın gelecekte birçok insanın su kıtlığı yaşayacağının altını çizen Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, bu sorun için tüm devletlerin, küresel olarak uyum içerisinde çalışarak hareket etmeleri gerektiğini belirtti. Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, “Daha yaşanabilir bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre oluşturmak için, bilim insanları ile işbirliği yapılmalı ve bilimsel çalışmalara öncelik verilmelidir. Ancak bu şekilde, gerçekçi ve etkili çözümler üreterek daha yaşanabilir bir dünya sağlayabiliriz” dedi.
Hüseyin Amcaoğlu: “Doğru su yönetimi kritik bir öneme sahip.”
Göreve geldikleri günden buyana temel yönetim felesefelerinin bilimin yol göstericiliğine güvenmek olduğunu vurgulayan ilkelerinin biliminin ışığında gitmek olduğunun altını çizen Gönyeli-Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu, enerjiden, atık yönetimine, trafikten ulaşıma kadar pek çok alanda, teknoloji kullanımı ile verimliliği artıracak projeler geliştirmek üzere Yakın Doğu Üniversitesi ile iş birliği yaptıklarını söyledi.
Sürdürülebilir çevre yönetiminin en önemli alanlarından birinin su yönetimi olduğunu belirten Amcaoğlu, “Günümüzde enerji ile birlikte yüz yüze olduğumuz en önemli sıkıntıyı su konusunda da yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin, deniz altından KKTC’ye getirmesi, yıllardır çözüm bekleyen sorunlara son verdi. Bu suyun verimli bir şekilde yönetilmesi ise bizler için önemli bir sorumluluktur” dedi. “Gönyeli bölgesinde neredeyse yüzde 40-45 oranında bir su kaçağımız var. Suyu etkili bir şekilde yönetemiyoruz ve ciddi bir kaçak sorunu yaşıyoruz. Doğru su yönetimi kritik bir öneme sahip” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğine de dikkat çeken Hüseyin Amcaoğlu, “İklim değişikliği, günümüzde karşı karşıya olduğumuz en önemli sorunlardan biridir. Aşırı iklim olaylarına maruz kalarak mevsimler arasında belirgin uçlarda değişiklikler yaşıyoruz. Bu sorunun ciddiyetini görmeli ve üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Belediye olarak, bilim insanlarından oluşan İklim Değişikliği Adaptasyon Merkezi’ni kurduk ve bu çerçevede bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştayda, ortak bir yol haritası oluşturarak, iklim değişikliği sorununun üstesinden gelme konusunda somut adımlar atmaya başladık. Amacımız, bu çabalarımızın diğer kurumlar ve topluluklar için örnek teşkil etmesidir” dedi.
Dr. İlyas Demirci: “İklim kriziyle, müşterek hareket ederek ve güçlerimizi birleştirerek baş edebiliriz.”
Sözlerine, su ve su kullanımının önemine vurgu yaparak başlayan Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Kurucu Başkanı ve Genel Sekreteri Dr. İlyas Demirci, “Tarih boyunca medeniyetleri şekillendiren ve devletlerin varoluş mücadelelerinde önemli yere sahip olan su, hayatın vazgeçilmezidir” dedi.
Sürdürülebilir bir dünya için çevreye duyarlı, akıllı kentleşmenin önemine de dikkat çeken Dr. İlyas Demirci, insanlığın ve dünyanın geleceği için iklim değişikliğiyle mücadelede yerel yönetimlerin önemine değindi. İklim krizinin çağımızın en önemli sorunlarından biri olduğunu belirten Dr. İlyas Demirci, “İklim kriziyle mücadele için müşterek hareket ve güçlerimizi birleştirerek baş edebiliriz” dedi. Konferansta çeşitli paydaşların bir araya gelmesiyle elde edilen bilgilerin ve çözüm önerilerinin özellikle Akdeniz çevresi için büyük önemi olduğunu vurgulayan Dr. İlyas Demirci, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Gürkan Yağcıoğlu: “Tüketim ekonomisinden sıyrılarak döngüsel ekonomiye geçiş, hem ülke yöneticileri hem de bireyler için büyük önem arz eden bir konudur.”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu ise inşaat mühendislerinin sürdürülebilir kentler kurulmasında önemli bir sorumluluğu olduğuna vurgu yaparak başladığı konuşmasında özeleştiri yaparak, inşaat mühendislerinin çevreye verilen zarar konusunda da büyük bir paya sahip olduğunu söyledi. Gürkan Yağcıoğlu, “Tüketim ekonomisinden sıyrılarak döngüsel ekonomiye geçiş, hem ülke yöneticileri hem de bireyler için büyük önem arz eden bir konudur. Bu geçiş, kaynakları verimli bir şekilde kullanmayı hedefler ve atıkları en aza indirirken sürdürülebilirliği destekler” ifadelerini kullandı.
Yağcıoğlu, politika yapıcıların taşıdığı sorumluluğa da vurgu yaparak “Sürdürülebilir bir kentleşme için politika yapıcılar bu dönüşümü teşvik etmek, politika ve stratejilerle desteklemekle sorumludur. Aynı zamanda, bireyler olarak da doğal kaynakları daha etkin kullanmaya yönelik alışkanlıklar geliştirmeli ve atık üretimini azaltmalıyız” dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş: “Dünyanın her yerinden bilim insanlarını ve politikacıları bir araya getirerek, bu önemli konuyla ilgili bilimsel çözümler sunuyoruz.”
Su ve enerji gibi hayati unsurları kapsayan doğal kaynakların, yaşamın sürdürülmesinde ve çevresel dengenin sağlanmasında çok önemli bir rol oynadığına değinen Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, bu kaynakların yönetimi ve korunmasının, toplumların ve ekosistemlerin refahı için zorunlu olduğuna vurgu yaptı.
Akdeniz bölgesinde su ile ilgili zorlukların giderek daha belirgin hale geldiğini belirten Prof. Dr. Gökçekuş, “Çeşitli uluslararası raporlar; Akdeniz ülkelerinin su kıtlığı, kuraklık ve iklimle ilgili diğer etkilere karşı savunmasızlığını vurguladı. Bölge, kurak iklimler, artan sıcaklıklar ve nüfus artışı dahil olmak üzere suyla ilgili sorunları şiddetlendiren benzersiz bir dizi koşulla karşı karşıyadır. Bu faktörler, su kaynakları üzerindeki baskıyı artırarak hem çevre hem de insan nüfusu için önemli zorluklar ortaya çıkarmaktadır” dedi.
Düzenlenen her iki konferansın da Akdeniz ülkelerinin su sorunu konusunda içinde bulunduğu endişeleri ele almak için yapılan çok önemli platformlar olduğunu belirten Prof. Dr. Gökçekuş, bu sayede hükümet ve bilim camiası arasında işbirlikçi bir yaklaşım kurulduğunu belirtti. Düzenlenen konferansların başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Gökçekuş, “Her yıl yaptığımız bu konferanslarla, dünyanın her yerinden bilim insanlarını ve politikacıları bir araya getirerek, bu önemli konuyla ilgili bilimsel çözümler sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
