Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Japonya’daki 18. Uluslararası Planlama Tarihi Konferansı’nda Kıbrıs’ı Temsil Etti…
Eklenme Tarihi: 28 Ağustos 2018, 14:14
Son Güncelleme Tarihi: 30 Kasım 2020, 11:09

Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Gürdallı, Japonya'nın en önemli şehirlerinden olan Yokohama'da, 18. Uluslararası Planlama Tarihi Konferansı'nda (IPHS) Kıbrıs’ı ve Yakın Doğu Üniversitesini temsil etti.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Huriye Gürdallı, Kıbrıs'tan katılan tek akademisyen olarak, 18. Uluslararası Planlama Tarihi Konferansı'nda (IPHS), “Dayanışma Evi’nin Bölünmüş Lefkoşa’nın Katılımcı Planlaması İçin Önemi: Barışın İnşası İçin Bir Bina (The Inclusive Planning Strategy for Divided Nicosia Through Home for Cooperation: A Building for Peace-building’)” başlıklı bildirisini sundu.
Alanındaki en geniş kapsamlı katılıma sahip konferanslardan olan 18. Uluslararası Planlama Tarihi Konferanslarının “Dünya Planlama Tarihine Bakış” temasıyla yapıldığını belirten Doç. Dr. Huriye Gürdallı, planlama, tarih, tasarım konularında uzmanlar, akademisyenler, araştırmacılar ve doktora öğrencilerinin üç gün boyunca deneyimlerini ve çalışmalarını paylaştılarını, ileriye yönelik yeni çalışmalar ve işbirlikleri için bağlantılar kurduklarını belirtti.

Doç. Dr. Gürdallı'nın Bildirisi Japonya'da Büyük İlgi Gördü...
Doç. Dr. Gürdallı’nın “Machizukuri ve Katılımcı Planlama” isimli oturumda yer alan bildirisi büyük ilgi gördü. Japonların “machizukuri” kavramı, yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya planlama anlayışıyla, kent ve bina ölçeğindeki planlamanın, planlamadan etkilenecek tüm aktörlerin katılımıyla yapılması anlamını taşıdığını belirten Gürdallı, Lefkoşa Ara Bölge’deki Dayanışma Evi’nin (Home for Cooperation-H4C) bölünmüş kente ve kentlilere kattıklarını aktararak barış inşa etmede sivil toplum örgütlerinin ve halkın planlamadaki önemini vurguladı. Dayanışma Evi hem Lefkoşa’yı ikiye bölen sınırı ortak bir paylaşım alanına dönüştürerek ‘sınır’ kavramını bulanıklaştırmakta hem de Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların yeniden kentin merkezine gelmeleri için çeşitli faaliyetlere ev sahipliği yapmaktadır diyen Gürdallı, böylece çok uzun yıllardır başkent Lefkoşa ve başkent Levkosia’nın sınırı ve kenarı haline gelen ara bölge, Dayanışma Evi aracılığıyla yeniden ortak merkez olma ihtimalinin sembolü olmuştur dedi. Gürdallı ayrıca, Lefkoşa Master Plan çerçevesinde üretilen projeler, uygulamalar ve Dayanışma Evi bu açıdan, savaş sonrası çatışma alanlarında ve bölünmüş kentlerde denenen katılımcı planlama çalışmalarının başarılı bir örneğini oluşturmakta olduğunu belirtti.

Doç. Dr. Gürdallı; "Globalizasyonla Birlikte Daha Fazla İnsan Ülkelerin Ve Ulusların Sınırlarını Aşıp Birbirleriyle Etkileşmektedir."
Doç. Dr. Huriye Gürdallı, bildirisine ilişkin; Globalizasyonla birlikte daha fazla insan ülkelerin ve ulusların sınırlarını aşıp birbirleriyle etkileşmektedir. Bu da zaman zaman farklı kültürlerin, hak ve adaletin, politik ve ekonomik kararlar uğruna unutulmasına sebep olmaktadır. Bugün dünyanın farklı yerlerinde çatışmalar devam ediyorken ve kentler ideolojik söylemin bir hedefi olarak yerle bir edilip yeniden kuruluyorken, akademik kent planlama grubu sürece nasıl katkı koyabileceğini tartışmaya devam etme kararını ortaya koymuştur. Bu niyetle 2020’deki 19. Uluslararası Planlama Tarihi Konferansı’nın Moskova’da ‘Kent Mekanının Dönüşümü’ temasıyla yapılacağının ilan edilmesiyle konferans tamamlanmıştır" dedi.

Doç. Dr. Huriye Gürdallı sunumu sonrasındaki yorum ve geri bildirimlerin sürmekte olan çalışması için önemli katkısı olduğunu söyleyerek bildirisinin uluslararası platforma taşınmasını destekleyen Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanlığına teşekkür etti.