Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Çok Kültürlü Eğitim İle Öğretmenlerde Yaşam Boyu Eğitimin Önemi Yakın Doğu Üniversitesinin Katıldığı Konferans’ta Anlatıldı
Eklenme Tarihi: 25 Temmuz 2018, 13:15
Son Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2020, 08:32

Yakın Doğu Üniversitesi, Polonya’da düzenlenen 4th International Conference On Lifelong Education And Leadership For All/ Herkes İçin Yaşam Boyu Eğitim ve Liderlik Uluslararası Konferansı (ICLEL 2018) temsil edildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, birçok farklı ülkeden bilim insanının katıldığı konferansa, Atatürk Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yeniasır ile Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak Gökbulut, “Öğretmen Adaylarının Yaşam Boyu Öğrenme Kavramına İlişkin Metaforik Algılarının Değerlendirilmesi” ve “Kuzey Kıbrıs Üniversitelerinde Öğrenim Gören Türk ve Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Çok Kültürlü Eğitime Yönelik Görüş ve Beklentileri” konulu bildirilerle katkı koydular.

Sempozyumda ayrıca, sunulan ve İngilizce yayınlanan bildirilerin indekslenmesi için Thomson Reuters Conference Proceedings Citation Index’e gönderileceği kaydedildi.

Öğretmenlerin Yaşam Boyu Eğitimle İlgili Bilinç Sahibi Olmaları Eğitimin Sağlıklı Bir Şekilde Sürdürülebilmesi İçin Şarttır…
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yeniasır ve Yrd. Doç. Dr. Burak Gökbulut, toplum yaşamına yön veren öğretmenlerin yaşam boyu eğitimle ilgili bilinç sahibi olmalarının, söz konusu eğitimin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için şart olduğunu ifade ederek mesleklerinin bir gereği olarak öğretmenlerin sürekli yaşam boyu eğitimin içerisinde yer almaları ve kendilerini yenilemeleri gerektiğine vurgu yaptı.

Yapılan çalışmada, 54’ü farklı olmak üzere toplamda 73 metafor ortaya koyan öğretmen adaylarının yaşam boyu eğitime ilişkin olumlu düşüncelerle bağdaşlaştırıldığı, araştırmaya katılan öğretmen adaylarından sadece 5 tanesinin yaşam boyu eğitime ilişkin olumsuz düşünceler ortaya koyduğu kaydedildi.

Öğretim üyeleri bu sonuçla, öğretmen adaylarının büyük oranda yaşam boyu eğitimle ve bu eğitimin faydalarıyla ilgili bilinç sahibi olduklarını gösterdiğini, bilinç sahibi olmayan öğretmen adaylarının da bu konuda eğitilmesi için gerekli çalışmalar yapılması gerektiğini, özellikle de eğitim fakültelerinde ders veren akademisyenler geleceğin öğretmen adaylarını bu konuda bilinçlendirmesinin şart olduğunu ortaya koydular.

Yaşam boyu öğrenmenin amaçlı-amaçsız, resmi veya gayri resmi her türlü öğrenmeyi kapsadığından çok geniş bir öğrenme alanına sahip olduğunu dile getiren öğretim görevlileri, yaşam boyu eğitimin bir ülkede başarılı olması ve hedefine ulaşması için hem devlet hem de özel kesim tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizdiler. Özellikle devlet, söz konusu eğitimin başarılı olması için öncelikle, gerekli finansal desteği sağlamalı ve toplumun bu konuda bilinçlenmesi için ön ayak olmalıdır.

Kültürlerarası Saygı Geliştirilmeli, Eğitimde Fırsat Eşitliği Sağlanmalı…
Çok kültürlü eğitimin ana hedefinin de sorulduğu “Kuzey Kıbrıs Üniversitelerinde Öğrenim Gören Türk ve Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Çok Kültürlü Eğitime Yönelik Görüş ve Beklentileri” isimli çalışmada ise öğrencilere göre ana hedefin kültürlerarası etkileşimi ve saygıyı geliştirip arttırmasının gerektiği ortaya konuldu. Bu hedefin yanında daha düşük oranda Türklerin belirttiği hedef, herkesin kendi kültürünü rahatça yaşamasını ve geliştirmesini sağlamak iken yabancıların ikinci belirttiği hedef ise tüm öğrencilere eğitimde fırsat eşitliği sağlamaktır.

Farklı Ülkelerden Gelen Öğrenciler Kuzey Kıbrıs Üniversitelerinde Rahat Eğitim Alabililiyor…
Eğitim ortamlarında farklı dillerden gelen öğrencilerin rahatça eğitim alıp alamadığının ve üniversite ortamlarına (sınıf, kütüphane, kafeterya, yurt, spor salonu vs.) katılıp atılınılmadığının irdelendiği çalışmada, öğrencilerin verdiği cevaplara bakıldığında anlamlı farklılıklarla karşılaşıldığı belirtildi. Buna göre, Türk öğrenciler yüksek bir oranda farklı dillerden gelen öğrencilerin rahat eğitim alabildiklerini belirtirken yabancı öğrencilerin bu fikri tam manasıyla paylaşmadığı ve Türklere göre daha düşük oranda bu şekilde düşündükleri görüldü. Her iki grupta da tamamen olumsuz düşünen öğrenci sayısının az olduğu belirtilen çalışmada, sonuç olarak farklı ülkelerden gelen öğrencilerin Kuzey Kıbrıs üniversitelerinde rahat eğitim alabildiğini gösterdiği ifade edildi.