KKTC’de Sık Rastlanılan “Kalp Kası Köprüsü” Hastalığı, Bu Yıl Antalya’da 18’incisi Düzenlenen “Uluslararası Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahide Yenilikler Kongresi”nde Yakın Doğu Üniversitesi’ne Ayrılan Özel Oturumda Masaya Yatırıldı
Eklenme Tarihi: 11 Aralık 2022, 13:06
Son Güncelleme Tarihi: 12 Aralık 2022, 07:44


Bu yıl, 18’incisi düzenlenen “Uluslararası Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahide Yenilikler Kongresi” Antalya’da gerçekleştirildi. Prof. Dr. Hamza Duygu, Prof. Dr. Onur Akpınar, Uz. Dr. Aziz Günsel ve Uz. Dr. Anıl Sarıca’nın da katıldığı kongrede, Yakın Doğu Üniversitesi’ne ayrılan özel oturumda, KKTC’de sık rastlanılan ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji kliniğinde araştırması yapılan “kalp kası köprüsü” hastalığı masaya yatırıldı.

Kalp kasına kan götüren kalbi besleyen damarlar, büyük atardamar aorttan çıktıktan sonra kalbin dış yüzeyi üstünde seyrederler. Bazen bu damarlardan biri, çoğunlukla kalbin önündeki damar, yüzeyden ayrılıp kalp kasının içine dalar, sonra tekrar yüzeye çıkar. Kalp kasıldıkça damarın kas içinde kalan bölümü büzüşerek daralıp, kalp gevşeyince genişlerse kan akımı bozulabilir. Üstünde köprü gibi olan kasın baskısından etkilendiği için bu duruma “kalp kasının köprülemesi” denir. Bu durum birçok kişide hiçbir şikayete yol açmasa da bazen ciddi sorunlar doğurabilir.


Kalp kası köprüsü hastalığının genetik bağlantısı olabileceği, dünyada ilk kez, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen araştırmada ortaya çıkarıldı
Kalp kası köprüsü hastalığı (myocardial bridge) kalp krizi, kalpte ritim bozuklukları ve ciddi vakalarda sporcularda ani ölümleri tetikleyebilen önemli bir hastalıktır. Doğuştan görülen bu hastalığa gözlemsel olarak KKTC’de oldukça sık rastlanıyor. Bu gözlemden yola çıkılarak Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda yürütülen çalışmada dünyada ilk kez bu hastalığın genetik alt yapısının olabileceği gösterildi. Ayrıca kalp kası köprüsü hastalığında kalp ultrasonunda da bu durumun birtakım değişikliklere yol açabileceği aynı çalışmada ileri ultrasonografik incelemelerde kanıtlandı. Ayrıca diğer birçok hastalıkla ilgili genetik analizin de yapıldığı bu çalışmanın, Kıbrıs genelinde diğer hastalıklara yönelik planlanacak diğer çalışmalara da ışık tutması bekleniyor.

Tıp dünyası ile makaleye dökülerek paylaşılması planlanan çalışma, uluslararası camiadan otör isimlerin katıldığı ve bu yıl Antalya’da 18’incisi düzenlenen “Uluslararası Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahide Yenilikler Kongresi”nde enine boyuna tartışıldı. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Hamza Duygu ve Prof. Dr. Onur Akpınar’ın yaptığı ve Yakın Doğu Üniversitesi’ne özel olarak ayrılan oturumda, Yakın Doğu Üniversitesi ve Girne Üniversitesi’nden Uz. Dr. Aziz Günsel ve Uz. Dr. Anıl Sarıca birer konuşma yaparak hastalıkla ilgili güncel bilgiler kardiyoloji camiası ile paylaştı.

Konuyla ilgili çok sayıda ödüllü uluslararası makalesi olan Prof. Dr. Hamza Duygu, göğüs ağrısıyla hastaneye gelen genç hastaların anjiyolarında damar sertliği olmamasının her zaman hiçbir sorun olmadığı anlamına gelmediğini söyledi. Bazı kişilerde göğüs ağrılarının damarın kalp kasının içinde sıkışıp kalmasına bağlı olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Duygu, bu durumun damar sertliğinin oluşumunu ve ilerlemesini hızlandırabildiğini belirterek önlem alınması gerektiğinin altını çizdi.