Kalp Krizi Geçiren Hastanın Kalbinde Oluşan Delik, Kıbrıs’ta İlk Kez Uygulanan Şemsiye Yöntemiyle Kapatıldı
Eklenme Tarihi: 29 Aralık 2020, 16:41

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne getirildiğinde kalp krizi geçirdiği anlaşılan 82 yaşındaki hastanın kalp kasında, Kardiyoloji Anabilim Dalı tarafından yapılan tetkiklerde, geçirdiği kriz nedeniyle yırtık meydana geldiği saptandı. Hasta, ameliyat riskinin de çok yüksek olması nedeniyle, şemsiye yöntemiyle ameliyatsız tedavi edildi.

Prof. Dr. Hamza Duygu: “Kalp krizi ile gelişen kalp kası yırtığı ölümcül bir durumdur.”
Kalp krizi sonrası kalp kasında yırtık gelişmesinin son derece ölümcül olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, çok nadir rastlanan bu durumun, genellikle hastaneye geç başvurmaktan kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Hamza Duygu, kalp kasında yırtılmanın daha çok, ileri yaştaki kadın hastalarda ve yüksek tansiyon hastalarında görüldüğünü kaydetti.

Hastaların Hayatı Erken ve Doğru Müdahaleyle Kurtulabilir
Prof. Dr. Hamza Duygu, gerekli müdahalenin yapılmadığı bu durumdaki hastaların tamamına yakınının kaybedildiğini ifade etti. Prof. Dr. Duygu, “Bu tür hastalar hastaneye daha çok şok tablosuyla ve tansiyon alınamayacak durumda getiriliyor. Erken tanı koyulamayıp, gerekli müdahalenin yapılmadığı hastalar genellikle bir hafta içinde kaybediliyor” değerlendirmesi yaptı.

Kalp kası yırtığının tedavisinin iki yöntemi bulunuyor. Açık kalp ameliyatı ile gerçekleştirilebilen operasyon, hasta, genel anestezi alamayacak durumda ise ameliyatsız şemsiye yöntemi ile de gerçekleştirilebiliyor.

Prof. Dr. Hamza Duygu, “Bu tip hastalarda, yeni kalp krizi geçirmiş olması nedeniyle kalp kası ve etrafındaki dokunun gevrek ve kırılgan olması nedeniyle ameliyat seçeneği son derece zordur. Dikişlerin tutması da problemli hale gelmektedir” ifadesini kullanıyor.

Ameliyatsız Şemsiye Yöntemi Nasıl Uygulanır?
Ameliyatsız şemsiye yönteminde, anjiyografik işlemle hastanın göğüs kafesi açılmaksızın kasık atardamarından girilerek 14 mm’lik şemsiye şeklindeki bir cihazla kalp kasındaki delik kapatılıyor. Bu yöntemin avantajı, hastaya derin bir anestezi uygulanmasına gerek olmamasıdır. Hasta birkaç saat sonra kendine gelerek ayağa kalkabiliyor. İşlem sonrası hasta şok tablosundan derhal çıkarak bağlı olduğu kalp pompasından birkaç saat içinde ayrılabiliyor. Bu işlemde üç boyutlu yöntemlerle kalp görüntülemesi de son derece önemlidir. Bu tür işlemler ancak bu konuda deneyimli bir ekip ve teknik alt yapısı olan merkezlerde uygulanması gerektiğini söyleyen, Prof. Dr. Hamza Duygu “Aksi takdirde işlem sırasında ölümcül komplikasyonlarla karşı karşıya kalınabilir” diyor.