Yakın Doğu Üniversitesi’nde Düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun Katılımı ile Gerçekleştirildi
Eklenme Tarihi: 24 Mayıs 2024, 15:54

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü ve Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı iş birliğinde düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun katılımı ile gerçekleşti.

Yakın Doğu Üniversitesi İrfan Günsel Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyum; iş sağlığı ve güvenliği alanında farkındalığı artırmayı, bilgi ve deneyim paylaşımını sağlamayı ve bu alandaki uygulamaların geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedef ile gerçekleştirildi. Yoğun katılımla gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmalarını; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölüm Başkanı Uzm. Aziz Gürpınar ve  Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Çobanoğlu Ballı gerçekleştirdi.

İş sağlığı ve güvenliği, alanında deneyimli uzmanlar tarafından masaya yatırıldı!

Yakın Doğu Üniversitesi’nde konunun uzmanı akademisyenlerinin önemli konulara değindiği sempozyumun ilk oturumu, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şanda Çalı’nın “Toz ve Tozun Sağlığa Etkileri” başlıklı sunumuyla başladı. Aynı oturumda, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Bölüm Başkanı Uzm. Aziz Gürpınar ise “Lefkoşa Mobilya Atölyelerinde Toz Kirliliği” konusunu ele aldı.

İkinci oturumda ise, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Vaizoğlu “Okullarda İş Sağlığı Uygulamaları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Ardından, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özen Aşut “Hastanelerde İş Sağlığı Uygulamaları” hakkında önemli bilgiler paylaştı. Sunumların ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde katılımcılar, merak ettikleri konuları tartışma fırsatı buldu. Sempozyum, katılımcılara teşekkür belgesi takdim edilmesiyle sona erdi.

Sadık Gardiyanoğlu: “Yasalara uyduğumuz ve vicdani bilinçle hareket ettiğimiz sürece doğru yolda ilerleyebiliriz.”

Etkinliğin açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, bakanlığı süresince iş sağlığı ve güvenliğine özel önem verdiğini vurgulayarak, “Hayattaki en büyük sorumluluk atacağınız imzadır. Unutulmamalı ki bu imzanın bedeli bir candır. Hiçbir maliyet bir candan pahalı değildir” dedi.

Bakanlık bünyesindeki iş güvenliği denetimlerin geçen yıla kıyasla iki katına çıkarıldığını belirten Gardiyanoğlu, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayanlara uyarı ve iş yeri kapatma cezası verildiğini; bu kurallara uyan işletmelere ise teşekkür belgesi takdim ettiklerini söyledi. Gardiyanoğlu, “Mesleğini layıkıyla yerine getirenleri ödüllendirmek bizim boynumuzun borcudur” diyerek teşvik için ödüllendirme sistemini hayata geçireceklerini açıkladı. “Dikkatsiz davranışlar arkada bir aile, gözü yaşlı insanlar bırakabilir. Herkes önce kendini korumalı” şeklinde konuşan Bakan Gardiyanoğlu, denetimlerde hiçbir zaman siyasi kimliğini öne çıkarmadığını, yasalara uyulup vicdani bilinçle hareket edildiği sürece doğru yolda ilerlenebileceğini söyledi.

Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu: “Korumak, tedavi etmekten daha ucuzdur!”

Konuşmasında iş sağlığı ve güvenliğinin önemini ve bunun işletmeler üzerindeki etkilerini vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu ise iş kazaları ve meslek hastalıklarının, insan hayatını tehdit ederken işletmelere de zarar verdiğini dile getirdi. Ölümlü iş kazalarında Türkiye’nin, Avrupa’da birinci, dünya genelinde  ise üçüncü sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, “SGK verilerine göre geçen sene Türkiye’de iş kazası sonucu 1250 işçi hayatını kaybetmiş, ayrıca 2850 işçi de iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremez hale gelmiştir” dedi.

İş kazalarının önlenmesinde; denetim, iş güvenliği organizasyonu ve eğitimin kritik öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, çalışanların meslek hastalıklarından korunması ve meslek hastalıklarının da saptanabilmesinin ayrıca önem taşıdığını ifade ederek, “Bilinmelidir ki korumak tedavi etmekten daha ucuzdur” dedi.

Sezgi Çobanoğlu Ballı: “İş sağlığı ve güvenliğinin bir maliyet değil, bir öncelik olduğu kabul edilmelidir.”

Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Çobanoğlu Ballı konuşmasına, iş sağlığı ve güvenliğinin çalışanların sağlığını korumak ve iş kazalarını önlemek için hayati öneme sahip olduğunu belirterek başladı. Sezgi Çobanoğlu Ballı, iş sağlığı ve güvenliğinin tarihsel olarak birçok süreçten geçtiğini belirterek, “Yasal düzenlemelerin ötesinde, iş sağlığı ve güvenliği bir kültürdür. Bu kültürün işverenlere benimsetilmesi önemlidir. İş sağlığı ve güvenliğinin bir maliyet değil, bir öncelik olduğu kabul edilmelidir. İşçi kayıplarını önlemek için işverenlerin önlem alma sorumluluğunu üstlenmeleri gerekmektedir” dedi.

İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının; işverenler, işçiler ve devlet arasında bir işbirliği gerektirdiğini ifade eden Sezgi Çobanoğlu Ballı, “Bu noktada, çalışma dairesinin denetimleri önemlidir. Denetimler, farkındalığın artmasına yardımcı olur ve iş sağlığı ve güvenliği bilincinin güçlenmesine katkı sağlar. Bu yüzden bizlerde üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirerek gerekli olan tüm teftişleri gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Uzm. Aziz Gürpınar: “İş sağlığı ve güvenliği, sadece inşaat ve şantiyelerle sınırlı değildir.”

“İş sağlığı ve güvenliği, her geçen gün toplumların gündeminde daha fazla yer edinmektedir. Çünkü bu çalışmaların merkezinde insan sağlığı ve yaşamı bulunmaktadır” ifadelerini kullanan Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölüm Başkanı Uzm. Aziz Gürpınar, son dönemlerde yapılan çalışmalar ile bu konuya verilen önemin ve farkındalığın arttığını belirtti.

İş sağlığı ve güvenliğinin yalnızca inşaattan ibaret olmadığını vurgulayan Uzm. Aziz Gürpınar; “Ülkemizdeki ölümlü iş kazalarının büyük bir kısmının inşaat sektöründe yaşanması nedeniyle, iş sağlığı ve güvenliği genellikle inşaat sektörüyle anılıyor. Bu durum, iş sağlığı ve güvenliğinin sadece inşaat ve şantiyeler ile sınırlı olduğu yanılgısını ortaya çıkarıyor. Biz ise bu sempozyum ile bu kavramın aslında hayatımızın her alanında olduğunu hatırlatmak istedik” ifadelerini kullandı. İş sağlığı ve güvenliği konusunun farklı sektörlerde ve alanlardaki uygulamaları gündeme getirmeyi ve bu konuda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını belirten Uzm. Aziz Gürpınar, bu konudaki düzenlemelerin her geçen gün daha iyiye gideceğini belirtti.