YDE Müdür Yardımcısı Erhan AYAZ: “Musul Operasyonu Türk Dış Politikası için Yeni Bir Sınav”
Eklenme Tarihi: 23 Ekim 2016, 13:17
Son Güncelleme Tarihi: 26 Kasım 2020, 14:21
Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Erhan AYAZ Brexit’i Değerlendirdi: “İngiltere ile AB’nin Evliliği Aşk ve Tutkuyla Yapılmış Bir Evlilik Değildi”

Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Erhan AYAZ son yıllarda uluslararası sistemin merkezinde yer alan IŞİD’in ilk etapta Musul’dan çıkarılması ve sonrasında mümkün ise yok edilmesini amaçlayan operasyonlardan ilki olan Musul operasyonunu, bölgenin ve IŞİD’in geleceğini değerlendirdi.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan YDE Müdür Yardımcısı Öğrt. Görv. Erhan AYAZ, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’nin Irak’ı işgal etmesi ve sonrasında yaşanan süreçte Irak’ta sürdürülebilir bir kurumsallaşma ve devletleşme sürecinin yaşanmadığına değinerek sözlerine başlayan Öğr. Gör. Erhan AYAZ, “Irak’ın yaşadığı sorunlar IŞİD’in doğmasına neden olmuş, ardından Suriye ile Libya gibi diğer bölge ülkelerinde terörü yerleşik olarak kullanmasıyla oluşturduğunu iddia ettiği kamu düzeniyle devletimsi bir yapı ortaya çıkmıştır. Kuşkusuz örgütün bu denli güç kazanmasına yol açan faktörlerden biri de ki –Irak Ordusu’nun kaçması sayesinde -Musul’u kolayca ele geçirmesidir. 2014 yılında Musul’u ele geçirmesiyle birlikte örgüt büyük bir ganimet, Irak Ordusu’na ait ağır makineli silahlara ve belki de en önemli gelir kaynağı olan zengin petrol kuyularına sahip olmuştur. Bu anlamda Musul, IŞID sorunu için önemli bir kent ve olgudur. Tabi Musul harekâtına değinmeden önce kısaca Türkiye’nin Fırak Kalkanı operasyonuna değinmekte fayda var. Kuşkusuz objektif kriterleri dikkate alırsak Türkiye askeri, ekonomik ve siyasi anlamda uluslar arası sistemdeki yeri orta büyüklükte bir devlettir. Fırat Kalkanı da ABD ve Rusya’nın rahatsızlık duymadığı hatta eğer Suriye’de IŞID ile savaşılacaksa bunu müttefik ve meşru bir aygıtın yapmasını tercih etmelerinden dolayı Türkiye açısından başarılı bir adımdır. Ancak aynı durumun Musul bahsi açıldığında çok yüksek perdeden başlatılan açıklamalarla (Misak-i Milli vurgusu gibi) Türkiye’yi zor durumda bırakacağını söylemem mümkün olabilir” dedi.

“Türkiye’nin Kaygıları Haklı ve Sabit Kaygılardır”…

YDE Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Erhan AYAZ, “Musul ile yapılan açıklamaların sonucunda Türkiye uluslararası ilişkilerde anlaşmalarla kazandığı toprak dağılımından ve kurulan düzenden memnun olmayan ve bunları zor yoluyla ya da diplomasi yoluyla değiştirmeye çalışan revizyonist bir devlet olarak algılanabilir. Türkiye konuyu bu bağlamdan uzaklaştırarak kendi kapasitesi doğrultusunda müzakere edebileceği zemine çekmelidir. Musul harekâtı ile Türk dış politikası yeni bir sınavdan geçmektedir. Türkiye’nin Başika Kampı ve Musul ile ilgili dillendirdiği kaygıları haklı ve sabit kaygılardır. Operasyonun ardından Musul’un demografik yapısının ne şekilde gerçekleşeceği, bölgedeki PKK unsurlarının hareket sırasında ve sonrasında durumları ile Musul’dan kaçmaya çalışacakların oluşturacağı insan hareketi Türkiye’nin güvenliği doğrudan etkileyecek unsurlardır. Bu sorunların çözümü kısa dönemde olmayacaktır. Ortadoğu’nun etnik ve dini-mehzebi açıdan dünyanın en karmaşık coğrafyalarından biri olmasından dolayı bölgenin geleceği için en büyük tehlike mezhep savaşlarıdır. Bu açıdan Musul operasyonunun askeri sonuçlarından ziyade siyasi-sosyal sonuçları çok daha önemlidir. Bu açıdan Musul’da Telafer ve Sincar çok önemli bölgelerdir. Şii Hilali sahada oluşmaya başlıyor ancak bunun panzehirini Cerablus, Rakka ve Musul arasında Türkiye’nin hamilliğinde oluşacak Sünni hattında görmemek gerekir. Mezhebi bagajlar tarihi anlamda çok dolu bunları harekete geçirmek bölgenin felaketi olur. Bir nevi Müslüman dünyanın kendi 30 yıl savaşlarını yaşamaya başlamasına sebebiyet verecektir.” dedi.

“IŞİD Geleceği Temsil Eden Bir Terör Örgüt”…

Son olarak IŞİD’in geleceği ile ilgili değerlendirmelerde bulundan YDE Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Erhan AYAZ, “Kuşkusuz IŞİD bir gün Musul ve Rakka’dan çıkarılacak fakat bu örgütün yok olacağı anlamına gelmez. IŞİD sanal dünyayı kendi propaganda stratejisi içinde çok iyi kullanan bir örgüt, bu anlamda IŞİD sanal dünyada beslenmeye devam ederek, gerçek dünyada ve dünyanın hemen her yerinde varlığını ve eylemlerini sürdürecektir.