Yakın Doğu Üniversitesi XVI. Uluslararası Sınıf Öğretmenliği Eğitim Sempozyumunda Temsil Edildi
Eklenme Tarihi: 19 Mayıs 2017, 14:40
Son Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2020, 09:24

Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer YARAŞIR ve Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Yunus EMRE HANDERE, Lefke Avrupa Üniversitesinin ev sahipliğini yaptığı XVI. Uluslararası Sınıf Öğretmenliği Eğitim Sempozyumuna “Şair Nâbî’nin Hayriyye’si ve Erkek Çocuğun Eğitimine Yönelik Bakış Açısıadlı bildiri ile katıldılar.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Ömer YARAŞIR ve Yunus HANDERE :  “Eğitim değerler sisteminin yeni nesillere aktarılmasında en önemli işlevi gören bilimsel çabaların bütünüdür. Toplumlar var oluş çabalarını bu değerler sisteminin aktarılmasına bağlı olarak sürdürürler. Değerler sisteminin doğru ve etkin bir biçimde nesillere aktarımı gerçekleşmezse hem toplumsal kırılmalara hem de kültürel yozlaşmaya ve manevî aşınmaya giden bir süreç başlar. Bu da o milletin giderek var olma iddiasını yitirmesi anlamına gelecektir. Genelde sanat, özelde edebiyat değerlerin aktarımında hayati bir işlev görmektedir. Bu bakımdan yaptığımız araştırmada önemli edebi kişiliklerimizden şair Nâbî’nin, oğlu Ebü’l-hayr Mehmed Çelebi için yazdığı nasihatname türündeki “Hayriyye” adlı eserinde aktarılan değerlerden hareketle özellikle erkek çocukların yetiştirilmesi açısından ortaya konulan yaklaşımı değerlendirmeye çalıştık" dediler.

Açıklamanın devamında ise; “ 'Hayriyye'de devrinin sosyal problemlerine, siyasi ve ekonomik sorunlarına kayıtsız kalmayan Nâbî’nin geleceğe yön vermek için gençlerin eğitimi açısından öncelikleri ortaya çıkmaktadır. Nâbî’nin İslâmî duyarlığın ağırlıkta olduğu devrinde ister istemez erkeği merkezi konuma alan bir bakışla toplumun temel dinamiği olan gençlerin yetiştirilmesine yönelik önerilerini bugün de eleştirel gözle değerlendirmek ihtiyaçtır. Felsefeyi dışta tutarak her türlü ilmi öğrenmenin anlamlı olduğunu vurgulayan Nâbî, oğluna olgunluğun, iyi insan olmanın, yaradılıştan gelen ihtiyaçları doğru ve makul biçimde karşılamanın yol ve yöntemlerini önerirken erkeğe yakışır tavırlara sahip olmasını da hatırlatır. Genç bir insanın kadınlara yaklaşımına dair dikkatli bir gözle bakan Nâbî, gençlerin kadın güzelliğinde görmelerini beklediği ayrıntıları inceden inceye verirken bu güzellikler manzumesinin ilâhî bir sanat eseri olduğunu ve asıl olarak ruh güzelliğine bakılması gerektiğini dile getirir.”