Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi’nde Geleceğin Güvenlik Mimarisi’nin Kıbrıs’a ve Bölgeye Yansımaları İrdelendi
Eklenme Tarihi: 28 Aralık 2016, 14:45
Son Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2020, 16:45
Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi’nde Geleceğin Güvenlik Mimarisi’nin Kıbrıs’a ve Bölgeye Yansımaları İrdelendi

Doç. Dr. Umut KOLDAŞ Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi’nde Konuştu

Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen Güvenlik Akademisi Sertifika Programı kapsamında Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Öğretim Üyesi ve Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Umut KOLDAŞ “Geleceğin Güvenlik Mimarisi: Güvenlik Çalışmalarından Yeni Bakışlar, Yeni Yaklaşımlar” başlıklı seminer verdi.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre güvenlik kavramının ve uygulamalarının tüm boyutlarıyla analiz edildiği ve tartışıldığı Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü “Güvenlik Akademisi Sertifika Programı”nda alanlarında uzman akademisyenler, karar alıcılar, politika yapıcılar, diplomatlar katılıyor.

KOLDAŞ: “Güvenlik sadece reel bir tehditsizlik durumu değildir, aynı zamanda bir tehdit algısının da olmaması durumudur.”

Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi kapsamında verdiği seminer çerçevesinde güvenlik algısının, güvenlik politikaları ile olan ilişkisini irdeleyen Doç. Dr. Umut KOLDAŞ, “Güvenlik tanımı çok basittir. Ne zaman kendimizi güvende hissederiz? Bir tehditten muaf olma durumunda, çok nettir ama yalnızca tehdit olmaması durumu değildir, yani yalnızca reel bir durum değildir, aynı zamanda bir algının da olmamasıdır, yani bir tehdit algısının da olmama durumudur. Neden algı yönetimi önemlidir, çünkü siz tehdit olmayan bir durumda tehdit algısı yaratabilir ve bütün o ülkenin, bireyin veya uluslararası toplumun güvenlik politikalarını o algı, o “yanılsama “üstünden yönlendirebilirsiniz. Bu anlamda reel noktada bir tehdidin olması dışında aynı zamanda bir algının da olması ya da olmaması güvenlik çalışmalarının önemli bir konusudur” dedi.

Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi’nde Geleceğin Güvenlik Mimarisi’nin Kıbrıs’a ve Bölgeye Yansımaları İrdelendi

KOLDAŞ: “Tehditi bizleştirerek, ya da kendinize eklemleyip içinize alarak da ortadan kaldırabilirsiniz”

Algı, tehdit ve güvensizleştirme ilişkisinivurgulayan Doç. Dr. Umut KOLDAŞ, “Algı ve tehdidin olup olmaması durumu bizi güvenlikleştirme tanımına yönlendirir. Nedir güvenlikleştirme? Bir hedef kitleyi bir tehdidin varlığından inandırarak, hedef kitlenin hareketinde, güvenlikleştirmeyi yapanın öncelikleri doğrultusunda bir hareket değişikliği ya da statükoyu sağlamaktır. O güvenlikleştirme sürecinde güvenlikleştirmenin başarısı için bir tehdidin olması şart değildir siz tehdit olmadan da eğer o kitleyi harekete geçirebiliyorsanız, siz o güvensizleştirmede başarılısınızdır. Peki tehdit her zaman bertaraf edilmesi gereken bir şey midir? Aksine onu içselleştirerek de ortadan kaldırabilirsiniz. Bunun da üzerinde düşünülmesi gerekir güvenlik politikaları oluşturulurken.” dedi.

KOLDAŞ: Güvenlik politikalarının üretme ve uygulama süreçlerinde öz-çelişki noktalarını nasıl ortadan kaldırabileceğimizi sistematik olarak değerlendirmeliyiz

Sözlerine güvenliğin farklı sektör ve düzeylerle olan ilişkisinin karmaşıklığına kimlik sorunu üzerinden değinerek devam eden KOLDAŞ, “Belli noktalarda çelişkileri ve çatışmaları, yani birey güvenliği ile devlet, grup hatta sistemin güvenliğinin çeliştiği noktalarda, bu çelişki noktalarını nasıl ortadan kaldırabileceğimizi değerlendirmeliyiz. Geleneksel güvenlik çalışmaları dönemide güvenlik konularını değerlendirmek daha kolaydı. Temel analiz birimi devlet olduğu için devlete karşı ya da devletin güvenliğine bir tehdit unsuru olduğu düşünülüyorsa o tehdir unsuru durdurulurdu ve güvenlik sağlanmış olurdu. Geleneksel güvenlik yaklaşımlarına göre böyle bir durumda tehdit ortadan kalkardı; ama kalkmıyor. Uluslararası ilişkilerde geleneksel anlayışın hakim olduğu devlet merkezli dönemde, devletlerin içişlerine karışılmama prensibi vardı. Soğuk savaş sonrası dönemde ise artık bir ülkenin içişlerine karışmayı bırakın, o ülkedeki bireysel ve toplumsal güvenliği ön plana koyarak o ülkenin bütün idari, ekonomik ve siyasi yapısını değiştirebiliyorsunuz ve bunu bir ahlaki değerler çerçevesinde yapıyorsunuz, hatta o ahlaki değerleri bizzat çiğnerken de yapabiliyorsunuz. Bu anlamda uluslararası toplumun ve tüm ülkelerin dünyanın farklı bölgelerinde güvenlik sağlayıcı müdahaleleri gerçekleştirirken çok dikkatli olması ve bu çelişkileri de göz önünde bulundurması gerekiyor.” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre “Güvenlik Akademisi”‘ne ve diğer Yakın Doğu Enstitüsü kısa dönemli eğitim programlarına kayıt için daha detaylı bilgiye www.neu.edu.tr web sayfasından, [email protected] e-posta adresinden, Yakın Doğu Enstitüsü Facebook sayfasından, 223 64 64 (dahili 532) ve 0533 829 97 36 telefonlardan ulaşılabilir.