Son Bir Ay İçerisinde Beyin Kanaması Geçiren 4 Hasta Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Yapılan Ameliyatlarla Sağlığına Kavuştu
Eklenme Tarihi: 31 Mart 2016, 17:03
Son Güncelleme Tarihi: 08 Aralık 2020, 10:41
Son Bir Ay İçerisinde Beyin Kanaması Geçiren 4 Hasta Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Yapılan Ameliyatlarla Sağlığına Kavuştu

Mevsim Değişikliklerinde Artan Beyin Kanamalarının Habercisi, Şiddetli Baş Ağrısı Olabilir!

Son Dönemde Artış Gösteren Beyin Kanaması Vakalarından Biri Olan ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne Yüzünde Kayma Şikayeti ile Gelen 46 Yaşındaki Nazif Dulaklı, Beyin Kanaması Teşhisi ile Ameliyata Alındı. Yaklaşık 3 Saat Süren Operasyon Sonunda Hasta, Herhangi Bir Kalıcı Hasara Maruz Kalmaksızın Sağlığına Kavuşturuldu.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 2 hafta kadar önce şiddetli baş ağrısı yaşayan, 2 haftanın sonunda ise yüzünde kayma şikayetiyle Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran ve Radyoloji ile Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümlerinin birlikte değerlendirdiği hastaya, gerçekleştirilen tetkikler sonrasında, beyin kanaması teşhisi kondu.  28 Mart’ta Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Doğa Gürkanlar tarafından uygulanan cerrahi operasyonda kanamanın devam etme riski ortadan kaldırıldı.  Yaklaşık 3 saat süren ve başarı ile sonuçlanan operasyonu Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Doğa Gürkanlar,  Doç. Dr. Ferhat Harman, Anestezi Uzmanları Yrd. Doç. Dr. Feyza Yaycı ve Yrd. Doç. Dr. Serpil Deren ile birlikte toplam 7 kişilik ekip gerçekleştirdi.

Son Bir Ay İçerisinde Anevrizmaya Bağlı 4 Beyin Kanaması Vakası
Beyin kanamalarının en sık sebebi kafa travmaları olup, anevrizmalar ise ani kanamaların en sık görülen nedenidir.  Beyin kanamaları mevsimsel (bahar, kış), gün içi (sabah) ve günlük (Pazar) olarak özellik gösterebilir.  Bu anlamda son bir ay içerisinde, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne 4 kanama vakası gelmiş olması, hastalığın mevsimsel özellik gösterdiği gerçeğini pekiştirmektedir.  Beyin kanaması teşhisi konulan dört hasta da, gerçekleştirilen başarılı ameliyatlarla sağlığına kavuşturulmuştur.

Son 30 yıl içinde beyin kanamalarında ölüm riski oldukça düşmüştür.  Bugün yaklaşık ölüm riski %50 olarak tahmin edilmektedir.  Bunların %10-15’i hastaneye ulaşmadan kaybedilmektedir.  Hastalar erken dönemde, kanama sonucu gelişen kafa içi basınç artışının etkilerine maruz kalırlar, geç dönemde ise beyin kan damarlarının büzüşmesi sonucunda felç olurlar ya da ne yazık ki kaybedilirler.

Beyin Kanamasının Belirtileri
En önemli semptomu ani baş ağrısı olup, hasta bunu “hayatımın en kötü (şiddetli) baş ağrısı“ olarak tanımlamaktadır.  Şiddetli baş ağrısına bilinç bulanıklığı, kusma, ensede ağrı ve sertlik de eşlik edebilir.  Ne var ki bu bulguların yokluğu da beyin kanaması olmadığını göstermez.

Anevrizmaların beyindeki yerleşim yerine göre hastalarda bacaklarda kuvvetsizlik, vücut yarısında uyuşma, gözde ağrı, göz hareketlerinde kayıp, göz kapağının düşmesi ve görme alanı defektleri gibi bulgular gelişebilir.  Hatta göz içi kanama ve vücut yarısında kuvvet kaybı da kanama ile birliktedir.  Zorlayıcı aktiviteler ile gelişebilen kan basıncındaki ve kafa içi basınçtaki dalgalanmalar anevrizma kanamaları için risk oluşturabilmektedir.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Beyin Kanamaları İleri Teknolojilerle Teşhis Ediliyor
Beyin kanamalarının tanısında günümüzde altın standart, “selektif serebral anjiografi” dir.  Yine bu yönteme eşdeğer olan serebral CT anjiyo da yapılabilmektedir.  CT anjiyo kasık yerine, koldaki bir toplardamardan girilerek yapılabilmesi nedeniyle, hem kolay hem de tercih edilen bir tetkik yöntemi haline gelmektedir.  İleri teknoloji isteyen her iki yöntem de Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde başarıyla uygulanmaktadır.

Anevrizmaya Bağlı Gelişen Beyin Kanamalarında Uygulanan Tedaviler
Günümüzde bu hastalığın iki ana tedavi şekli mevcuttur.  İlki, ameliyatla bu kanamaya elverişli baloncukların dolaşımdan ayrılmasıdır ki, bu yöntemle hastalığın tekrar etme ihtimali en aza indirilir; ikincisi ise embolizasyon denilen, kasıktan girilip damar içinde ilerlenerek baloncuğun içinin doldurulmasıdır.  Embolizasyonla tekrarlama ihtimali daha fazladır ancak her iki yöntemin de birbirlerine üstünlükleri mevcuttur.  Bu nedenle hastaya yapılacak bir girişim öncesinde her iki yöntemin ayrı ayrı uygulayıcıları olan Beyin ve Sinir Cerrahisi ve Girişimsel Nöroradyoloji uzmanlarının bir araya gelerek hasta için en doğru girişim şekline karar vermeleri gerekmektedir.  Her iki girişim de Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde, bu iki bölümün uyumlu çalışmaları ve yüksek teknolojik donanım neticesinde başarı ile uygulanmaktadır.