Sel Felaketleri Birçok Sağlık Sorununu da Beraberinde Getiriyor
Eklenme Tarihi: 30 Aralık 2018, 15:15
Son Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2020, 16:49

K.K.T.C’de Yaşanan Sel Felaketinin Ardından Oluşabilecek Sağlık Sorunlarına Dikkat Çekmek Üzere Açıklamalarda Bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır, Sel Nedeniyle Meydana Gelen Fiziki Zarar Yanında, Yüzey Sularının Birbirine Karışması Sonucu Biyolojik Zararın da Gündeme Geldiğini, Bunun da İnsan Sağlığını Olumsuz Etkilediğini Belirtti.

Kırsal Kesimde Yaşayanlar Şehirlerde Yaşayanlardan Daha Fazla Risk Altında
Sel felaketinin sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyleyen Prof. Dr. Nedim Çakır, bu nedenle oluşabilecek muhtemel riskler hakkında bilgiler verdi. Sel felaketlerinde kırsal kesim bölgelerinin şehirlere göre daha büyük risk altında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nedim Çakır, bu bölgelerdeki hayvan dışkılarının sel sularının gücü ile taşınarak içme sularına karışması sonucu çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini kaydederek şöyle devam etti; “Genellikle kırsal kesimlerde kaynak suları veya kuyu suyu kullanılmaktadır. Bu sular, yaşanılan sel felaketinin ardından toprağın yüzeyindeki hayvan atıkları veya gübreler ile kirlenmiş olabilir. Bu durumda kirlenen suların içilmesi ile sağlık sorunları ortaya çıkar. Bu yüzden kırsal alanda yaşayan kişilerin su tüketirken gerekli önlemleri almaya dikkat etmesi gerekmektedir. Kırsal alanda yaşayan kişiler sel felaketinin ardından mutlaka suları kaynatmalı, kaynatılan su bir süre bekletildikten sonra içilmelidir.”

Sel Felaketlerinin Şehirlerdeki Dolaylı Etkileri
Sel felaketinin şehirleri daha az etkileyebildiğini söyleyen Prof. Dr. Nedim Çakır, tehlikenin su sistemlerinde bir kırılma olduğu zaman yaşanabileceğini, kırılma olması halinde içme sularına bakteri bulaşabileceğini, bununla birlikte hastalıkların görülebileceğini belirtti. Buna rağmen şehirlerde yaşayan kişilerin de dolaylı da olsa sel felaketlerinin neden olduğu sağlık sorunlarına maruz kalabileceğini ifade eden Prof. Dr. Nedim Çakır konuya ilişkin sözlerine şöyle devam etti: “Sel felaketlerinde şehirlerde yaşayan kişilerde pek fazla sağlık sorunu yaşanması beklenmese de, kırsal kesimlerde yaşananların, şehirleri de dolaylı yoldan etkilemesi beklenmektedir. Köylerden şehirlere gelebilecek en büyük tehlike, toprakta yetiştirilen patates ve marul gibi sebzelerin üzerinde taşıdığı bakterili topraklarla birlikte şehre gelmesidir. Bu tür durumlarla mücadele için de devletin gerekli yasal düzenlemeleri sağlaması gerekmektedir. Sebze ve meyvelerin marketlerde topraklarından arındırılarak yer alması gerekmektedir. Özellikle yıkanmadan yenilen meyve ve çiğ sebzeler tehlike sebebidir.”

Sel Suları Bağırsak Enfeksiyonu Sebebi
Sel sularının neden olabileceği hastalıklar hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nedim Çakır bu hastalıkların başında bağırsak enfeksiyonlarının yer aldığını söyledi. Kişilerin sel sularının içine girmek durumunda kalması veya bu suların doğrudan cilde temas etmesi ile sarılık, yüksek ateş ve kanamalı idrar çıkışı ile kendisini belli eden çok ciddi sağlık sorunları görülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Nedim Çakır, sel sularına temas etmeden ya da sel sularının karıştığı suları içmeden de hasta olunabileceğini örneğin, sel sularının kirlettiği su ile diş fırçalanması durumunda bile hastalık yaşanabileceğini belirtti.

Sel Kaynaklı Hastalıklardan Korunmak için Alınabilecek Önlemler
Sel kaynaklı oluşabilecek hastalıklardan korunmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Nedim Çakır, sel felaketlerinin önlenemeyeciğini ancak selden gelebilecek tehlikelerin vatandaşlar tarafından öğrenilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Nedim Çakır alınabilecek önlemlerle ilgili şöyle devam etti; “Özellikle kırsal alanda yaşayan ve kuyu suyu ya da artezeyen suyundan yararlanan vatandaşlar tarafından içme suyunun mutlaka kaynatılıp soğutularak kullanılması, sel sularına mecbur kalmadıkça girilmemesi, sebze ve meyvelerin tüketmeden önce bol suda yıkanması, devletin de marketlerde alıcı bulan yoğun bulaşlı meyve ve sebzeler için yasal düzenlemeler çerçevesinde önlemler alması gerektiğini kaydetti.