Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı onuruna düzenlediği “Cumhuriyet Sergisi”, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler tarafından; Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İrfan Günsel’in daveti ile adaya gelen Tokatlı Kıbrıs Gazilerinin katılımı ile açıldı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Cumhuriyet Sergisi”, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda sanatseverlerle buluştu. Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin Cumhuriyetin 102’inci kuruluş yıldönümü onuruna düzenlediği sergi, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler tarafından, Tokatlı Kıbrıs Gazilerinin katılımı ile açıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin akademisyen sanatçıları ile Kıbrıs Modern Sanat Müzesi sanatçıları tarafından özel olarak hazırlanan sergi; resim, heykel, seramik ve baskı resimlerden oluşan 50 esri bir araya getiriyor.
Yoğun katılımla gerçekleşen açılış törenine; Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler’in yanı sıra Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, Rauf Denktaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaferyıldızı Zaimağaoğlu da katıldı. Etkinlikte ayrıca, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na katılarak Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinde yer alan Tokatlı Kıbrıs Gazileri de onur konuğu olarak katıldı.
Törenin açılış konuşmalarını, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç gerçekleştirdi.
Ziya Öztürkler: “Cumhuriyetin değerlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak sorumluluğudur.”
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen özgürlük ve egemenlik mücadelesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturduğunu söyledi. Yakında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 42’nci gurur yılını da kutlayacaklarını belirten Öztürkler, cumhuriyet ve bağımsızlığın değerinin gelecek nesillere aktarılmasının önemine dikkat çekti. Cumhuriyet’in sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık ve özgürlük iradesinin simgesi olduğunu vurgulayan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Öztürkler, “Cumhuriyetin değerlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.
Konuşmasında 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Kıbrıs Türkü için savaşan Tokatlı gazilere de teşekkürlerini ileten Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, geçmişe sahip çıkmanın ve ona saygı göstermenin önemine vurgu yaptı. Sanatın, geçmişe saygı gösterirken geleceğe ışık tutmanın en etkili yollarından biri olduğunu belirten Öztürkler, sergide yer alan eserlerin Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık, özgürlük ve egemenlik mücadelesini ve sanatçılarının neler başarabileceğini gözler önüne serdiğini söyledi.
“Dr. Suat İrfan Günsel’in önderliğinde gerçekleştirilen çalışmalar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sanatına büyük katkılar sağlamıştır” diyen Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, “Biz siyasetçiler, sadece sözlerle sanattan ve kültürden bahsedebiliriz. Ancak asıl değerli olan, sanata aktif olarak dahil olmak, hayata geçirmek ve yaşatmaktır” ifadelerini kullandı. Öztürkler, “Dr. Suat İrfan Günsel’in vizyonu sayesinde Yakın Doğu Üniversitesi, bu idealleri başarıyla hayata geçirmeye devam ediyor” dedi.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Öğrencilerimize düşünme, üretme ve yaratma cesareti kazandırmak, Cumhuriyet’in bize emanet ettiği en önemli sorumluluklardan biridir.”
Cumhuriyet’in yalnızca bir yönetim biçimi değil aynı zamanda düşünme, üretme ve paylaşma kültürünü toplumun her alanına yerleştiren bir aydınlanma hareketi olduğunu belirten Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise “Cumhuriyet’in ne anlama geldiğini görmek için bu salona bakmak yeterli. Çünkü burada yalnızca sanat eserlerini değil, o eserlerin ardındaki emeği, paylaşımı ve birlikte üretme kültürünü görüyoruz” dedi.
Sanatın, Cumhuriyet’in en güçlü dili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şanlıdağ, “Cumhuriyet, sanatı hayatın merkezine yerleştirdi. Müzik, resim, tiyatro, edebiyat ve heykel gibi sanat dalları, Cumhuriyet insanının dünyaya bakışını biçimlendiren önemli alanlar haline geldi” dedi. “Yakın Doğu Üniversitesi olarak Cumhuriyet’in bu kazanımlarını bilim, eğitim ve sanat yoluyla kökleştirmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Şanlıdağ; eğitimde fırsat eşitliğini temel aldıklarını vurgulayarak, “Öğrencilerimize düşünme, üretme ve yaratma cesareti kazandırmak, Cumhuriyet’in bize emanet ettiği en önemli sorumluluklardan biridir” dedi.
Prof. Erdal Aygenç: “Cumhuriyet, sanatçıların bireysel özgürlüklerini koruyarak üretim yapabilecekleri bir zemin hazırlamıştır.”
Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Erdal Aygenç ise serginin açılışında yaptığı konuşmada, Cumhuriyet ile hız kazanan aydınlanma felsefesinin ve hareketinin sanatın tüm alanlarını kapsayacak şekilde geliştiğini ifade etti. Sanata ve sanatçıya verilen değerin Cumhuriyet’in en önemli kazanımlarından biri olduğunu vurgulayan Prof. Aygenç, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata verdiği önemi şu sözlerle hatırlattı: “Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, hasta ve sakat bir kimse gibidir. Hatta kast ettiğim anlamı bu söz de ifadeye yeterli değildir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
Sanatçıların her zaman Cumhuriyet’in modernleşme sürecinde önemli bir rol üstlendiğini söyleyen Prof. Erdal Aygenç, “Devlet, sanatçılara güven veren bir ortam sağlamış; milli sanatı destekleyen, sanatçıyı koruyan ve özendiren politikalar üretmiştir. Devlet Resim ve Heykel Sergileri gibi projeler, sanatın yaygınlaşması ve sanatçının toplumdaki yerinin güçlenmesi açısından büyük önem taşımıştır” dedi.
Prof. Erdal Aygenç, gelişmekte olan Türk sanatının sağlam temellere oturtulmasında Cumhuriyet’in büyük bir payı olduğunu belirterek, “Cumhuriyet, sanatçıların bireysel özgürlüklerini koruyarak üretim yapabilecekleri bir zemin hazırlamıştır. Sanatçıya sadece yaratma özgürlüğü değil, aynı zamanda yaşamını sürdürebilme güvencesi de sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.




