Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, Kadınlarda İdrar ve Dışkı Kaçırma, Organ Sarkması ve Cinsel İşlev Bozuklukları gibi Ana Problemlerin Yanı Sıra, Genital Estetik ile de Uğraşmakta Olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Yan Dalı Ürojinekoloji Hakkında Bilgiler Vererek, Bu Dalın Uzmanlık Alanındaki İdrar Kaçırma Şikayeti Olan Kadınların, Mutlaka Ürojinekolojik Tedaviler Uygulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniklerine Başvurmalarını Önerdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı uzmanı Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, kadınların leğen kemiği ve onun içini döşeyen kas ve bağ dokusundan oluşan, ayakta duran insanoğlunun doğum, cinsel fonksiyon ve boşaltım fonksiyonu organlarını birbirleri ile komşu bir şekilde ve çeşitli bağ dokusu elemanları ve kaslarla yerinde tutulmak suretiyle içinde barındıran Pelvis denilen yapıda meydana gelen bozukluklarla ilgili bilgiler verdi. Doç. Dr. Erdoğan ASLAN çeşitli etkenlere bağlı gelişen bu bozukluklarla ilgili açıklamasında şöyle konuştu: “Yerçekiminin sürkeli pelvis çıkımına doğru bir kuvvet uygulaması, kilo, kabızlık, doğum ve gebelik gibi etkenlerin de katkısıyla, bu organlar aşağı doğru yer değiştirmeye zorlanır. Eğer hastanın bağ dokusu genetik olarak bu organları yerinde tutacak kadar güçlü değilse ya da zorlayıcı faktörler fazlaysa veya bütün faktörlerin değişen oranlarda bir araya gelmesi ile sarkma dediğimiz problem ortaya çıkar. Bu organlarda da belli işlev bozuklukları gözlenmeye başlar”.
İdrar Kaçırma Şikayeti Olan Kadınlar Mutlaka Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniklerine Başvurmalı!
Kadınların üçte birinde var olan idrar kaçırma sorununun, hekimlere çok az oranda şikayet olarak geldiğini ifade eden Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, çok fazla yaygın olan bu sorunla ilgili polikliniklere az başvuru yansımasının sebebinin kültürel yanlış inanışlara bağlı olduğunu belirtti.
İdrar Kaçırma Doğal Bir Sonuç Değil!
Kadınlar tarafından idrar kaçırmanın, kadın olmanın, bebek doğurmanın, yaşlanmanın ve menopoza girmenin doğal bir sonucu ve “kadının kaderi” olarak görülmesinin yanlış olduğunu ifade eden Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, kadınların bu problemlerini dışarıya yansıtmaları gerektiğini vurguladı. Sosyal bir tabu olarak görülen idrar kaçırma probleminden duyulan utancı, en yakınları ile bile paylaşmaktan çekinen ve içinde yaşamaya devam eden kadınların sayısının hayli fazla olduğunu söyleyen Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, bu duruma ek olarak etrafta gördükleri birkaç kötü örneğin de bu problemin zaten iyi bir tedavisinin olmadığına dair inanışlarını pekiştirdiğini ifade etti.
İdrar Kaçırma Problemi Cerrahi Tedavilerle Son Buluyor
Doktora başvurunun az olmasının sebebini, “Ayşe hanım ameliyat olmuştu ama sıkıntısı geçmemiş” gibi söylemlere bağlayan Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, kötü örneklerin etrafta konuşulmasının, doktora başvuruyu azaltma sebebi olduğunu da söyledi. Bu tarz örnekler olmasının ürojinekoloji açısından değinilmesi gereken bir başka gerçeği ortaya çıkardığını da söyleyen Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, tıp tarihinde idrar kaçırma tedavisi için 150’den fazla ameliyatın tanımlandığını belirtti. Doç. Dr. Erdoğan ASLAN şöyle devam etti: “Elbette bir tek problemi çözmek için bu kadar çok ameliyat tarif edilmesinin tek bir nedeni vardır. O da etkin bir tedavi yönteminin son 15 - 20 yıla kadar bulunamamış olmasıdır. Ancak ürojinekolojinin bir yan dal olmasının ana sebeplerinden birisi, bu alandaki bilgi ve deneyim birikiminin artması ile bu probleme etkili bir cerrahi çözümün bulunmuş olmasıdır. Artık stres tipi (zorlama ile) idrar kaçırma hastalarını %94’lere varan oranlarda kuru bırakabilme umudu verilebilmektedir. Organ sarkmaları kadınlarımız tarafından yine belli ölçülerde sineye çekilse de, hastalığın ilerlemesiyle hekime başvuru kaçınılmaz hale gelebilmektedir”.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Ürojinekolojik İşlemlerle Tedavi Olmak Mümkün
Kadınların, idrar kaçırmanın bir kader olmadığına inanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Erdoğan ASLAN, bunun çözümü olan tıbbi bir sorun olduğunu ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde ürojinekolojik işlemlerle tedavi olmanın mümkün olduğunu ifade etti.