Dezavantajlı Gruplara Yönelik Sağlık Eğitimleri Sürüyor
Eklenme Tarihi: 26 Aralık 2025, 14:09

Yakın Doğu Üniversitesi’nin mülteci ve göçmenlere yönelik düzenlediği cinsel sağlık ve beslenme eğitimi Lefkoşa Türk Belediyesi Dayanışma ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin dezavantajlı gruplara yönelik düzenlediği eğitimler hız kesmeden devam ediyor. Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Öğrenci Dekanlığı ve Cinsel Sağlık Hizmet Birimi iş birliğinde, mülteci ve göçmenlere yönelik düzenlenen “Cinsel Sağlık ve Beslenme Eğitimi” Lefkoşa Türk Belediyesi Dayanışma ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. Eğitimde cinsel hastalıklardan korunma, aile planlaması ve beslenme konularında alanında uzman akademisyenler bilgi paylaştı.

Etkinlikte, Yakın Doğu Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda Cinsel Sağlık Hizmet Birimi Başkanı olan Doç. Dr. Dilek Sarpkaya Güder, “Aile Planlaması ve Cinsel Sağlık” Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mustafa Hoca ise “Göç ve Beslenme” başlıklı sunumu ile katılımcılara sağlıklı yaşamın temel unsurlarına ilişkin bilgiler aktardı.

Sağlıklı Yaşamın Temelinde Bilgi ve Farkındalık Yatıyor
Eğitimde, Doç. Dr. Dilek Sarpkaya Güder, üreme sağlığının korunmasının yalnızca bireysel değil, toplumsal sağlık açısından da büyük önem taşıdığını söyledi. Doç. Dr. Güder, bilinçli aile planlamasının anne ve çocuk sağlığını doğrudan etkilediğini belirterek, doğru ve güvenilir sağlık bilgisine erişimin hayati olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Güder, ülkede ücretsiz ve ücretli erişilebilir üreme sağlığı hizmetlerine nasıl ulaşılacağı konusunda yönlendirme yaparak bu konudaki bireysel sorumlulukların önemini vurguladı.

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mustafa Hoca ise göç sürecinin bireylerin beslenme alışkanlıkları üzerinde önemli değişimlere neden olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Hoca, göçle birlikte değişen yaşam koşulları, ekonomik zorluklar ve kültürel farklılıkların beslenme düzenini olumsuz etkileyebildiğini ifade ederek, bu durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve kırılgan gruplar açısından sağlık riskleri oluşturduğunu belirtti.