Yakın Doğu Üniversitesi Öğrt. Üy. Prof. Dr. Tamer YILMAZ, KKTC Diyabet Derneği’nde “Çölyak” Hastalığını Anlattı
Eklenme Tarihi: 11 Şubat 2017, 11:59
Son Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2020, 13:41

KKTC Diyabet Derneği’nde Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Biyokimya Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer YILMAZ tarafından “Çölyak, (Glutene Duyarlı Enteropati) Nedenleri ve Sonuçları” konusunda bir konferans verildi.

Önemli bir kalıtsal hastalık olan ve Tip 1 diyabetliler için de ayrıca çok önemi olan Çölyak hastalığının, oluşum mekanizması, hastalığın belirtileri, tanı yöntemleri ile beslenmede dikkat edilecek hususlarla ilgili olarak katılımcılar bilgilendirildi.

Çölyak Hastalığı ve Nedenleri

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre, Konferansta öncelikle hastalığın tanımı yapıdı. Daha sonra Çölyak hastalığına neden olan ve buğday arpa ve çavdarda bulunan “Gluten” protein molekülü hakkında bilgi verildi. Daha sonra ince bağırsak yapısı kısaca açılanarak yapının iç yüzeyini bütünüyle kaplayan ve yapının en önemli bölümü olan epitel doku yapısı ve fonksiyonları açıklandı. Ardından glutene hassas bireylerde besinler içinden bizlere gerekli olanları alarak kana aktaran epitel dokunun yapısının gluten proteini tarafından nasıl bozulduğunun anlatıldığı belirtildi.

İkinci bölümde çölyak hastalığı tanısının konulması için gerekli testlerin yapılmasını zorunlu kılan belirtilerin neler olduğu sıralandı. En ufak bir belirtinin bile gözardı edilmemesi gerektiği vurgulanarak çocuklarda ve erişkinlerde ortaya çıkan hastalık belirtileri hakkında katılımcılara detaylı bigi verildi.

Çölyak hastalığının toplumdaki dağılımının aysberkin görünümüne benzediği ve tüm belirtileri ile ortaya çıkanın yanı sıra farklı seyirli Çölyak tablolarının toplumda daha yaygın olarak bulunduğu anlatıldı.

Bu tablolar kısaca şu şekilde özetlenebilir:

Farklı seyirli bu tablolardan birine “Sessiz Çölyak Hastalığı” adı verilmektedir. Bu hastalık türünde Anormal antikor kan testleri ve ince bağırsakta villus kaybı görülmektedir. Ancak hastada gluten içeren normal bir diyette bile çölyak hastalığının semptomları veya işaretleri yoktur. Bu kişiler yaşamlarının herhangi bir döneminde tüm belirtileri ile seyreden çölyak hastası olabilirler. Çok yaygın olarak görülen ikinci gurup ise “Gizli Çölyak” hastalığıdır. Anormal antikor kan bulgularıi vardır ancak hastalar normal ince bağırsaklara sahiptir. Bu hastalar Çölyak hastalığının belirti veya semptomları olmayan hastalardır.

Erken Tanı

Erken tanı konulmasının önemine vurgu yapılarak tanı konulmasında kullanılan testler hakkında bilgi verildi. Ardından Çölyak hastalığının yol açtığı komplikasyonlar çok detaylı olarak katılımcılara aktarıldı.

Konuşmanın son bölümünde Çölyak hastalığının tanı konuluncaya kadar bir hastalık tanı konulduktan sonra bir yaşam biçimi olduğuna vurgu yapılarak beslenme konusunda alınması zorunlu olan önlemlerin anlatılmasıyla konferans sona erdi.