Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Domuz Gribi Teşhisi Konulan Hastaların Tedavisi Bu Hastalar İçin Açılan Özel Bir Servis İle İzole Odalarda Sürdürülüyor
Eklenme Tarihi: 19 Ocak 2016, 14:38
Son Güncelleme Tarihi: 08 Aralık 2020, 11:12


Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tarafından Bugün Düzenlenen Basın Toplantısı’nda, H1N1 Virüsü Teşhisi Konulan Hastalar için Hastane Bünyesinde Ayrı Bir Katta Özel Servis Açıldığı ve Hastaların Tedavisine Bu Özel Serviste Devam Edildiği Bilgisi Verildi. H1N1 Vaka Sayıları, Hastaların Güncel Sağlık Durumu, Virüsün Bulaşma Yolları ve Alınabilecek Önlemlerle, Grip Tedavilerini Doktor Kontrolünde Gerçekleştirmesi Gereken Hasta Grupları Konularına da Değinilen Toplantıda, Başhekim Uzman Dr. Sevim Erkmen, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Finn Rasmussen ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır Açıklamalarda Bulundu.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde H1N1 Teşhisi Konulan On Kişiden Sekizinin Durumu İyi
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Başhekim Uzman Dr. Sevim Erkmen, mevsimsel hastalıkların gündemde olduğu bu günlerde, ağır akut solunum yetmezliği ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne ilk hastanın 11 Ocak, 2016 tarihinde kaldırıldığını, 12 Ocak’ta ise hastaya İnfluenza A Subtip H1N1 teşhisi konulduğunu hatırlattı. Bugüne kadar Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran ve İnfluenza A Subtip H1N1 teşhisi konan 5’i çocuk, 10 hasta bulunduğunu ifade eden Dr. Sevim Erkmen, 5 çocuktan 1’inin, ayaktan, 4’ünün ise yatılı olarak tedavilerinin sürdüğü, erişkin hastalardan ikisi haricinde, diğerlerinin durumunun ise iyi olduğunu belirtti. Dr. Sevim Erkmen, Domuz Gribi vakaları için hastane içerisinde ayrı bir katta, özel bir servis açıldığını, durumu ağır hastaların tedavilerinin ise yoğun bakımdaki steril izole odalarda devam ettiğini, bu nedenle endişe edilecek bir durum olmadığını, hastalığın bulaşmasını engellemek adına hastane içerisinde gerekli tüm önlemlerin alındığını sözlerine ekledi.

Sağlıklı Bireylerin Endişelenmesini Gerektiren Bir Durum Bulunmuyor
YDÜ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Finn Rasmussen ise bütün dünyada yaygın olan H1N1 virüsünün, diğer grip virüslerinden biraz daha saldırgan bir karaktere sahip olduğunu, bazı hastalarda normal klinik seyir ile takibi yeterli iken, altta farklı rahatsızlıkları bulunan bazı kişilerde ise hastalığın daha fazla sayıda ve ciddiyette semptom sergileyebilmesi nedeniyle, tedavilerinin doktor kontrolü ve takibinde sürdürülmesi gerektiğini, normal sağlıklı bireylerin panik yapmasını gerektiren bir durumla karşı karşıya olunmadığını ifade etti.

İnfluenza Belirli Aralıklarla Ciddi Salgınlar Halinde Karşımıza Çıkıyor
İnfluenza’nın 1910’lardan beri sık rastlanan bir hastalık olduğunu, 30, 40 yılda bir, çok ciddi salgınlar halinde karşımıza çıktığını, ciddiyetinin sebebinin ise geniş kitlelerde görülmesinden kaynaklandığını ifade eden YDÜ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır ise , normal zamanda görülen İnfluenza virüsüyle arasında pek bir fark olmadığını, virüsün yaygınlığı söz konusu olduğunda ise %1’in dahi altında olan hasta kaybının halk arasında panik yaşanmasına sebebiyet verdiğini anlattı.

Bilimsel adı İnfluenza A H1N1 PDM09 olan virüsün bir miktar yapı değiştirerek bu yıl tekrar ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Nedim Çakır, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, virüsün Türkiye’de Orta Doğu’dan, Orta Doğu’da ise dünyanın diğer bölgelerinden biraz daha fazla görüldüğünü, ancak hastalığın yakında etkisini azaltmasını beklediklerini belirtti.

Farklı Hastalıkları Bulunan Kişilerin Tedavisinin Mutlaka Doktor Kontrolünde Gerçekleştirilmesi Gerekiyor
Prof. Dr. Nedim Çakır ayrıca, hastalığın tedavisinin, özellikle kronik kalp, akciğer, kanser, diyabet hastalığı bulunan ve kortizon tedavisi gören bireyler ile 2 yaş altı ve 65 yaş üstü kişilerde mutlaka doktor kontrolünde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Bunlar dışında, solunum güçlüğü çeken hastaların mutlaka Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvurmasını öneren Prof. Dr. Nedim Çakır, hastaların burada iyi bir tıbbi bakıma tabi olacaklarını ifade etti. Kıbrıs toplumunda yaygın bir sigara alışkanlığı bulunduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Nedim Çakır, sigara kullanan bireylerde hastalığın daha ağır seyrettiğini de sözlerine ekledi.

Hastalık Boğazdan Çıkan veya Ele Bulaşan Damlacıkların Nakledilmesiyle Yayılıyor
Hastalıktan korunma yöntemleri konusunda da bilgiler veren Prof. Dr. Nedim Çakır, hastalığın, boğazdan çıkan küçük damlacıklar ile ele bulaşan damlacıkların başka kişilere nakledilmesi ile yayıldığını, bunun için hasta kişilerle arada en az bir metre mesafe bulundurulması gerektiğini anlattı. Prof. Dr. Nedim Çakır son olarak, risk grubundaki kişilere, kalabalık ortamlardan uzak durmaları, temiz ve güneşli havada bulunmaları, sık sık el yıkamaları, sağlıklı beslenmeye özen göstermeleri ve yaşam alanlarını belirli aralıklarla havalandırmaları önerilerinde de bulundu.