Yakın Doğu Üniversitesi 8.Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansında Temsil Edildi
Eklenme Tarihi: 26 Ekim 2015, 10:28
Son Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2020, 09:20
Yakın Doğu Üniversitesi 8.Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansında Temsil Edildi

Yakın Doğu Üniversitesi Lefkoşa Kıbrıs (Near East University Nicosia Cyprus) Yakın Doğu Üniversitesi Deprem ve Zemin Araştırma ve Değerlendirme Merkezi Müdürü, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği öğretim üyesi ve Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölüm Başkan Vekili Prof. Dr. Cavit Atalar, Türkiye  Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve Türkiye Deprem Vakfı Deprem Mühendisliği Komitesi tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi Mustafa Kemal Amfisi, Maçka İstanbul’da gerçekleştirilen 8.Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı’na katıldı.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Dairesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada,Akademisyen, bilim insanları ve uygulayıcıların yoğun katılımı ile gerçekleştirilen konferansta; Afet Yönetimi, İstanbul Depreme Hazır mı?, Yeni Deprem Yönetmeliğinin Genel Çerçevesi, Türkiye Sismik Tehlike Haritasının Güncellenmesi, Afet Sonrası Çadır ve Toplanma Yerleri, Mevcut Yapı Stoklarının Deprem Riski, İstanbul`da Deprem Riskinin Azaltılması için Kentsel Dönüşüm, 24 Nisan 2015 Nepal Depreme Ön İnceleme Raporu gibi bir çok önemli konuların sonuçlarını içeren 152  bildiri sunulduğu belirtildi.

Prof. Dr. Cavit Atalar konferansa, Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Ege Bölgesi Uygulama ve Araştırma Merkezi  Müdür Yardımcısı Prof.Dr. Mustafa Akgün, Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümünden Yrd.Doç.Dr. Mehmet Utku, Şenol Özyalçın ve Özkan C. Özdağ ile birlikte hazırladıkları SANAL DEPREM İSTASYONLARI ile YERİNDE ZEMİN TEPKİ SPEKTRUMU isimli bildiri ile katıldı. Bildiride bir bölgede sanal deprem istasyonu kullanabilmesi irdelendi.

Bir depremin meydana gelmesi, oluşan yırtılma yüzeyinin fonksiyonel olduğu, bir elastik dalga yayınımının oluşması ve bu oluşumun yeryüzündeki deprem istasyonlarında kaydedilmesi demektir. Kaydedilen veri, ilgili deprem kapsamında deprem kaynağı, yeriçi ortamı ve zemin özelliklerini taşıyan bir bilgi potansiyelidir. Gözlemsel sismogram adı verilen böyle bir potansiyel, sözü edilen bileşen bilgileri sağlandığında sentetik olarak da elde edilebilir. Eğer, sismogramı oluşturan bileşenler, belli bir bölgenin gerçek parametrelerinden oluşturulabilirse, bu, bir sentetik sismogramın da ötesinde o bölgeye ait bir sanal sismogram olur. Sanal sismogram ise aynı zamanda bir sanal deprem istasyonu demektir. Sanal deprem istasyonu kullanabilmek, bir bölgedeki yeraltı yapısının ve deprem karakteristiklerinin iyi bilinmesiyle mümkündür. İzmir hinterlandının yeraltı yapısı, bu çalışmanın da bir aşaması olduğu, son İzmir projeleriyle, günümüz teknolojisine göre iyi bilinmektedir. Bu yerleşim alanını etkileyebilecek olası depremi üretebilecek sismotektonik kaynaklar da böyle bir çalışmaya yetecek seviyede bilinmektedir. Bu özelliklere sahip İzmir’deki sismotektonik kaynaklara göre Bayraklı (İzmir) Belediye sınırları içinde oluşturulan sanal deprem istasyonu gözlem ağı ile gözlem alanının karakteristik tepki spektrumu kestirilmiştir. Bunun için ilgili sahada en son elde edilen zemin ve yeraltı yapısı kullanılarak gözlem ağını oluşturan her bir istasyon için sanal sismogramlar üretilir. Kullanılan yeraltı ortam bilgisi, yaygın olarak tercih edilen bir zemin algısının ötesinde 100 metreler mertebesinde karakteristik bir yeraltı istifidir. Elde edilen sanal sismogramların birleşik spektrumu, sahanın yapılaşmasında kullanılması gereken ve sadece bu sahaya özgü karakteristik spektrumdur. Bu spektrum, mevcut deprem yönetmeliğinde tanımlanan spektrumdan farklıdır. Fakat aynı yönetmeliğin 2.4.4 maddesinin ve depreme dayanıklı yapı tasarımının bir gereğidir. Bu bilginin gereği gerçekleştirilecek yeni yapılaşma, depreme karşı daha güvenli olur. Özellikle yüksek yapıların tasarımı, bu bilgiye ihtiyaç duymaktadır.