Hamilelik Okulu Seminer Dizisinin 3. Haftasında Doğum Sonrası Depresyonu ve Beslenme Konuları Ele Alındı
Eklenme Tarihi: 29 Ocak 2018, 13:30
Son Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2020, 13:31

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi, Yorgun Anneler Kulübü ve Blogger Kıbrıs Anneleri İşbirliğinde Ocak Ayı Boyunca Cumartesi Günleri 16.00 – 18.00 Saatleri Arasında İki Oturum Şeklinde Bilinçli ve Bilgili Ebeveynler Yetiştirmek Amacıyla Düzenlenen Hamilelik Okulu Seminer Dizisinin Üçüncüsü Anne Baba Adaylarının Katılımı ile Gerçekleşti. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Tuğçe Denizgil’in Doğum Sonrası Depresyonu Anlattığı İlk Oturumun Ardından, Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu Hamilelik ve Doğum Sonrası Doğru Beslenme Konularında Bilgiler Paylaştı.

Lohusalık Döneminde Yaşanan Depresyon: Postpartum
3. haftanın ilk oturum konusu, postpartum olarak adlandırılan ve doğumdan sonra ilk 6 hafta içinde annede görülebilen doğum sonrası depresyon oldu. Postpartumla ilgili açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Klinik Psikoloğu Tuğçe Denizgil, bu psikolojik hastalığın genelde doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde başladığını, birkaç ay içerisinde etkisini yitirebildiği gibi birkaç yıl kadar devam edebildiğini söyledi. Postpartumun gelişme nedenlerine de değinen Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil, bunların biyolojik ve psikososyal nedenler olarak iki başlık altında toplanabileceğini belirtti. Biyolojik nedenler arasında gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron düzeylerinin doğumla birlikte ani düşmesi, tiroit bozuklukları ve folat eksikliğinin gösterildiğini söyleyen Tuğçe Denizgil, annenin depresyon geçmişi bulunması ya da hamilelik esnasında depresyon yaşaması, yaşının genç olması, hamilelikle ilgili ikilemde olması, çok çocuğa sahip olması, yalnız veya evliliğinde çatışma yaşaması ve sınırlı sosyal desteği bulunmasının ise postpartumun psiskososyal nedenlerini oluşturduğunu ifade etti.

Postpartumun majör belirtilerinden depresif ruh hali, haz kaybı, değersizlik hissi, umutsuzluk ve acizlik hissi ile ölüm veya intihar düşünceleri taşıyan annelerin mutlaka profesyonel tedavi alması gerektiğini söyleyen Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil, annenin aile ve arkadaşları ile sürekli iletişim içinde olup kendini izole etmemesi, kendisi ve bebeği ile ilgili beklentilerinde gerçekçi olması, bebek uyuduğu zaman mutlaka kendinin de uyuyup dinlenmesi gibi yaşamında yapacağı düzenlemelerle postpartumdan korunabileceğini ifade etti.


Hamilelik Döneminde Yeterli ve Dengeli Beslenme Anne Bebek Sağlığı Açısından Büyük Önem Taşıyor!
İkinci oturum konusu olan gebelik ve emziklilik döneminde beslenmeyle ilgili açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, gebelik döneminde anne ve bebek sağlığını etkileyen en önemli faktörlerin, yeterli ve dengeli beslenme olduğunu söyledi.

Annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesiyle erken doğum (prematüre), düşük doğum ağırlıklı bebekler (<2500g), bedensel ve zihinsel gelişimi yetersiz bebekler veya ölü doğumların yaşanabileceğini söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılaması, vücudundaki depoları dengede tutması, karnındaki bebeğinin sağlıklı büyüyüp, gelişmesini sağlaması ve emzirmeye hazırlık için salgılanacak sütün enerji ve besin öğelerini karşılaması açısından gebelikte beslenmenin önemine dikkat çekti.

Gebeliğin başlaması ile birlikte anne adaylarında görülebilen mide bağırsak rahatsızlıkları, bulantı şikayetleri, mide ekşimesi, ödem, aşerme, kabızlık gibi sorunlara ve bunların önlenmesi için yapılabileceklere de değinen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, hamilelik döneminde midenin boş kalmaması, gün boyunca azar azar ama sık sık beslenilmesi ve öğünler ile birlikte su içilmesine önem verilmesi gerektiğini ifade etti.


Emziklilik döneminde beslenme ile ilgili de açıklamalarda bulunan Banu Özbingül Arslansoyu, hem annenin gereksinimleri karşılamak hem de anne sütünün kalitesini artırmak için günde en az 8-12 bardak su tüketilmesi, düşük kalorili diyetler uygulanması, alkol ve sigaradan uzak durulması, bebekte bir takım huzursuzluklara yol açabileceğinden soğan, sarımsak, kükürtlü besinler ve kurubaklagiller gibi besinlerin kontrollü tüketilmesi ya da hiç tüketilmemesi, iyotlu tuz kullanılması ve mümkünse kafein tüketilmemesi gerektiğini söyledi.