Dünya Prematüre Günü
Eklenme Tarihi: 18 Kasım 2017, 17:54
Son Güncelleme Tarihi: 27 Kasım 2020, 10:07

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, Dünya Prematüre Günü Dolayısıyla Prematüre İle İlgili Bilgi Verdi. Prematüre Doğumların Önlenmesi ve Prematüre Doğumları Yenidoğan Yoğun Bakım olan tam donanımlı hastanelerde yapılmasının önemini vurguladı. Ayrıca her 10 doğumdan Birinde Dünyaya Gelen Bebeklerin Prematüre Olarak Geldiğini, Hayata Erken Başlayan Bu Bebeklerin Varlığına ve Sorununa Dikkat Çekmek İçin 17 Kasımın “Dünya Prematüre” Günü Olarak Kutlandığını İfade Etti.

Doç. Dr. Ceyhun Dalkan: “37 Gebelik Haftasından Önce Gelişimini Tamamlamadan Doğan Bebeklere Prematüre Adı Verilmekte.”

Prematüreliğin önlenebilmesi için gebelik sürecinde anne adaylarının yakından takip edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, hamilelik süresince yaşanan sorunlar düzeltilmesi ile prematüreliğin önlenebileceğini belirtti. Prematüreye neden olan özelliklerin başında bebeğin rahme anormol şekilde yerleşmesi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, ayni zamanda kese suyunun fazla olması ve kesenin erken yırtılmasının da nedenler arasında gösterildiğini belirtti. Doç. Dr. Ceyhun Dalkan şöyle devam etti: “Prematürelik özellikle 37 gebelik haftasından önce gelişimini tamamlamadan doğan bebekler olarak tanımlanır. 34-37 hafta arasında doğanlara geç prematüre denir. Bu bebeklerin kiloları ve görünümleri normal, zamanında doğan bebekler gibi olsa da, doğum sonrası yaşadıkları sorunlar prematüre bebekler gibidir. Bu bebekler ısılarını, kan şekerlerini normal sınırlarda tutmakta sorunlar yaşamakta ve ayrıca solunum sıkıntıları zamanında doğan bebeklere göre daha sıktır. Bu nedenle deneyimli ekiplerce takip edilmeleri daha uygun olur.”


Prematüre Bebekler Doğum Sonrası Yakında Takip Edilmeli

Prematüre doğan bebeklerin gelişimlerini tamamlayamadan ve yağ depoları tam dolmadan dünyaya geldikleri için bu bebeklerin doğum sonrası sorunlara açık olarak doğduğunu söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, prematüre bebeklerin solunum, kalp – damar, kan, mertabolizma, mide, barsak, nörolojik ve göz problemleri yaşamaya açık ve yatkın olduğunu belirtti. Ailelerin bu yaşanabilecek sorunların bilincinde olması gerektiğini söyleyen Doç, Dr. Ceyhun Dalkan, prematüre olarak dünyaya gelen çocukların doğum sonrası yakından takip edilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle prematüre doğum riski olan annelerin, gebelik takiplerini ve özellikle doğumlarını Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi olan tam teşekküllü bir hastanede yaptırmalarının bebekleri için çok daha az riskli olacağını vurguladı. Bebeklerin özellikle Yenidoğan Yoğun Bakımı olan merkeze taşınması sırasında oksijensiz kalabileceğini veya hassas olan beyin damarları nedeniyle beyin boşluklarına kanamaların olabileceğini belirtti.

Prematüre bebeklerin yaşayacakları sağlık sorunlarına da değinen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, bu bebeklerin tıpda Respiratuar Distres sendromu denilen akciğerde azalan surfaktan nedeni ile oluşan solunum sıkıntısı yaşayabileceğini belirtti. Ayni zamanda bebeklerin birçok akciğer hastalığıda yaşayabileceğini söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, prematüre doğan bebeklerin kalp, kan metabolik, gastrointestinal, göz ve nörolojik hastalıklar yaşayabileceğini belirtti. Prematüre bebeklerin hastaneden taburcu edilmeden önce herhangi bir sorunu kalmadığından emin olarak taburcu edilebileceklerini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, bebeğin kendi ısısını sağlayabileceğine, anne göğsü veya biberonla beslenebileceğine, kalp ve solunum durması kalmadığından emin olarak taburcu edilebileceğini belirtti. Bebek taburcu edilmeden önce taburculuk planı ve sonrası takip planları iyi yapılması gerektiğini de söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, 34 hafta altındaki bebeklere beyin ultrasonunun çekilmesi gerektiğini ve 1 aylık olduklarında ise göz muayenesi yaptırılması gerektiğini ifade etti.