Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası ve Önemi
Eklenme Tarihi: 18 Kasım 2015, 11:33
Son Güncelleme Tarihi: 15 Aralık 2020, 16:45


Geçtiğimiz yıllarda 18 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü başlığı altında dünya çapında antibiyotik kullanımı ile ilgili olarak yapılan bir çok aktivite göze çarpmaktaydı. Toplumu bilgilendirmeye yönelik olarak yapılan tüm çalışmaların ilk amacı antibiyotiklerin gereksiz kullanımını engellemekti. Penisilinin bulunmasını takiben enfeksiyonların tedavisinde atılan bu adım ile birçok enfeksiyon hastası tedavi edildi. Aradan geçen yıllar içinde birçok yeni antibiyotik bulundu ve tedavi edilebilir hastalıkların bir kısmı ortadan bile kaldırıldı. Ancak günümüzde dünya genelinde karşılaştığımız durum ise antibiyotiklere karşı dirençli olan mikroorganizmaların artışına bağlı olarak tedavi edemediğimiz enfeksiyonlardaki artıştır.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü'ne açıklamada bulunan İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Doç.Dr. Kaya Süer; "Bugüne kadar 18 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü olarak aktiviteler gerçekleştirilirken bu yıl ise 16-22 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık haftası olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edildi. Bu senenin sloganı ise ‘’Antibiotics: Handle with care’’ olarak bildirildi. Antibiyotikleri dikkatli kullanın veya antibiyotikleri dikkatle koruyun olarak çevirebileceğimiz bu slogan antibiyotik kullanımına dikkati çekmeyi amaçlamaktadır. Antibiyotik kullanımına dikkatin neden bu kadar üstünde durulması ile ilgili olarak çok sayıda örnek vermek mümkündür. Güncel olan bir bilgiyi burada paylaşmak istiyorum. Halk arasında bel soğukluğu hastalığı olarak bildiğimiz hastalık eskiden tek bir antibiyotik ile tedavi edilebilirken günümüzde antibiyotiklere dirençli hale gelmeye başlamıştır. Kasım 2015 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü sayfasında paylaşılan bilgiye göre dünyada 36 ülkeden bel soğukluğu için kullanılacak olan antibiyotiklere karşı direnç geliştiği bildirilmiştir. Tedavi edilemeyen bel soğukluğu ise kadınlarda kısırlık, gebelik sırasında komplikasyonlar ve doğum esnasında bebeğin enfeksiyonu alması sonucunda körlüğe kadar gidebilen ciddi hastalıklar olarak karşımıza çıkacaktır."

KLİMİK Derneği Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Çağrı Büke, tarafından yapılan açıklamada ise; "Antibiyotik direncinin ortaya çıkmasında en önemli faktörlerin başında antibiyotiklerin gelişigüzel kullanılması olduğunu dile getirerek, “Antibiyotiklerin gelişigüzel kullanımları ile ifade edilmeye çalışılan bunların sadece gereksiz olduğu grip ya da soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyon hastalıklarındaki kullanımları değil, aynı zamanda gerekli olduğu durumda da yanlış kullanılmalarıdır. Söz konusu yanlış kullanımlar; antibiyotiklerin gün içerisinde gerektiği saatlerde alınmaması, bunların uygun ve yeterli dozlarda kullanılmaması ya da gerektiği gün sayısında alınmaması olarak sıralanabilir. İşte tüm bu durumlar bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmelerine olanak sağlamaktadır."

Prof. Dr. Çağrı Büke, Bu bilgiler ışığında antibiyotik kullanımı sırasında tekrar tekrar sorgulamak ve gereksiz antibiyotik kullanımına karşı herkesin el ele vermesi önemlidir dedi.