“Dr. Dilara” Filminin Çekimleri Başlıyor
Eklenme Tarihi: 20 Kasım 2015, 12:33
Son Güncelleme Tarihi: 15 Aralık 2020, 16:30


Yakın Doğu Üniversitesi ,Lefkoşa (Near East University,Nicosia) İletişim Fakültesi projesi olan “Dr. Dilara” adlı sinema filminin çekimleri başlıyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya göre; daha önce “Kod Adı Venüs” filminin yönetmenliği, senarist ve yapımcılığını üstlenen Tamer Garip, bu kez de “Dr. Dilara” filminin çekimleri için hazırlıkların tüm hızıyla devam ettiğini belirtti. Garip, 21 Kasım’da çekimlere start verileceğini ve bunun için tüm hazırlıkların senaryo ve çekim ekibi tarafından büyük bir titizlilikle sürdüğünü ifade etti.

“ Kod Adı Venüs’le başladığım Kıbrıs tarih sayfalarından yaşananları göstermek için çıktığım yola devam ediyorum” diyen Garip, “Kıbrıs tarihinin doğru bilinmemesi beni derinden üzüyor. “ Sadece kendi yazdıklarımı, kendi söylediklerimi, kendi mesajımı vermek için film yapıyorum. Bu sebeple, filmlerimde genel olarak toplumsal açıdan sorunlu gördüğüm noktalara değiniyorum.” Bunun yanında toplumda yapılan “kadın tanımı” ve “kadınların karar mekanizmalarında eşit olmaması” nın da altını çizen Garip, kadınlara yapılan haksızlıkların da kendisini etkilediğini ve bu konuların beyaz perdeye aktarımının nasıl olacağını düşünerek, yine Kod Adı Venüs’de olduğu gibi Dr. Dilara filminde de bir kadına başrol verdiğini, bununla güçlü bir Kıbrıs kadını rol modeli çizmek istediğini belirtirken yine Kıbrıs’ta 1974-2015  arasında geçen tarihsel süreci konu eden bir film hazırladıklarını söyledi. Filmlerinde özellikle“Kıbrıs” temalı hikayeleri konu eden Garip, bu kez de “Kıbrıs”ı anlatmaktan vazgeçmiyor; filme gerilim, macera ve gizem unsurlarını da ekliyor. İçerisinde barındırdığı farklı hikayelerle, farklı izleyici gruplarına hitap eden “Dr. Dilara” filmi, Kıbrıs tarihi, kültürü ve aksiyon seven herkesi kapsıyor.


YDÜ, Öğrencilerine Sinema Alanında Profesyonel Deneyim Kazandırmayı Amaçlıyor

“Dr. Dilara” adlı sinema filmi ile YDÜ; öğrencilerine sinema alanında profesyonel bir deneyim kazandırmayı da amaçlıyor. Bu bağlamda YDÜ İletişim Fakültesi Dekan Vekili ve aynı zamanda Dr. Dilara filminin Sanat Yönetmeni Doç. Dr. Gökçe Keçeci ise yaptığı açıklamada; “Öncelikle, YDÜ İletişim Fakültesi, çektiği ilk film olan “Kod Adı Venüs” le birlikte, bir ilki başardı. Cannes Film Festivali’nde gösterilen, YDÜ çıkışlı bir filmimiz var. Kod Adı Venüs’ün, Türkiye’de Özen Film ve Digitürk tarafından gösterimi yapılırken, bize ikinci filmin kapısını aralamış oldu. Bir plato olmadan da plato yaratma ihtimalini doğuran ilk filmimizin verdiği güvenle elimizdeki olanaklar dahilinde bu işin yapılabilir olduğunu görerek ikinci filmi yapmaya soyunduk” ifadelerini kullandı. Keçeci, “YDÜ, ikinci kez Dr. Dilara filmiyle öğrencilerine sinema filminde rol almak, kamera önü, kamera arkası olmak üzere bir filmin her aşamasında yer alma şansı sunuyor. Öğrenciler bir yandan sinema dersleri alıp teorik bir eğitimden geçerken, diğer yandan da uygulamanın tam merkezinde olma olanağını yakalamış oluyorlar. Bu tür deneyimler öğrencilerin hem portfolyolarına yansıması, hem de kişisel deneyimlerine olumlu anlamda etkisi yaratması açısından büyük önem taşıyor. YDÜ İletişim Fakültesi sunduğu bu olanaklarla öncü durumunda yer alıyor” şeklinde konuştu.

Keçeci, filmin sanat yönetmenliği görevini üstlendiğini fakat daha sonra kurulan senaryo ekibine de katıldığını belirtti. Doç. Dr. Gökçe Keçeci, “Sanat yönetmenliği biriminde fakültemizin Görsel İletişim Bölümü hocalarından Gamze Anıl’la birlikte çalışıyoruz. Bizim görevimiz, filmin her bir karesinin sanatsal yaklaşımla değerlendirilmesi. Işığıyla, materyali ve ortamıyla konuya uygun bir atmosfer sağlanmasını öngörmek ve bununla ilgili çalışmalar yapmak” açıklamalarında bulunurken; “Bu film evrensel bir sorunu temel alması bakımından da önem teşkil ediyor. Toplu mezarlardan yola çıkarak geçmişten günümüze savaşlarda henüz annesinin kucağındayken kurşuna dizilen çocukları, bulunamamış, kayıp, teşhis edilememiş insanları konu ederken toplumsal bir yarayı gözler önüne seriyor” dile getirdi.

Filmin yazar ve yönetmeni Tamer Garip ise Dr. Dilara filmi için yaptığı açıklamada; “Film hazırlık sürecimizin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Çok yakında, Hollanda’dan Görüntü Yönetmenimiz Pieter Verburg ve Ses Asistanı Joris Geurts’un gelmesiyle film çekimlerimiz başlayacak. Film çekimleri 21Kasım itibariyle başlayacak olup, 60 günlük bir süreyi kapsayacak. İlk filmimiz olan Kod Adı Venüs’de birlikte çalıştığım bu ekiple yeniden çalışacak olmakta dolayı çok mutluyum. Senaryomuz tamamlandı, artık prova aşamasındayız”

Garip, film ekibi çalışma birimlerine dair, “Sanat departmanı sorumluları Doç. Dr. Gökçe Keçeci ve Gamze Anıl tarafından setler hazırlanıyor. İletişim Fakültesi hocalarımızdan Eser Keçeci, kostüm ve make-up sorumlusu. Ben ağırlıkla senaryo ve provalarla uğraşıyorum. Filmin halkla ilişkiler sorumlusu görevini İmge Tonyalı yapıyor. Lokasyonlarımızı yine İletişim Fakültesi hocalarımızdan Hakan Karahasan ve İzlem Kanlı tespit ediyor. Emre Karahasan , Mehmet Ekin Vaiz ve Doç.Dr. Keçeci senaryo ekibimizi oluşturuyor. Ayrıca Turgül Tomgüsehan filmde yazar/danışman olarak görev alıyor.

Garip; “Dr. Dilara’da, Kıbrıs Şartlarında Yaşayan Ama Dik Duran, Onurlu Bir Anneyi Anlatıyorum”

Filmde değindiği önemli bir sorun olan Kıbrıs’ta bulunan toplu mezarlara vurgu yapan Tamer Garip, “Biliyorsunuz, toplu mezarlarda kadınlar çocuklarıyla birlikte gömüldüler. Dr. Dilara filminde, toplu mezarları araştıran bir kadın akademisyenin, kocası intihar ettikten sonra 4 yaşındaki kızıyla ayakta kalmaya çalışması, herkesin tabu olarak yaklaştığı toplu mezarları araştırmaya karar vermesi ve bu anlamda mücadelesini anlatıyorum. Kısaca,  Dr. Dilara ile Kıbrıs şartlarında yaşayan ama dik duran, onurlu bir anneyi perdeye aktarıyorum”

Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde geçen yıl sinema-film çalışmaları yapmak için “Film Yapım Teknikleri Bölümü”nü açtıklarını, ve orada “Yönetmenlik” dersi verdiğini belirten Garip, Yakın Doğu Üniversitesi’nin yine bir ilke imza atarak, mevcut İletişim Fakülteleri arasında ilk kez uzun metrajlı bir film için çalışma başlatan ve bunu uygulayabilen bir kurum olduğunun altını çizerek “İletişim Fakülteleri genellikle alışılageldiği gibi kısa metrajlı film çekerler. YDÜ, yine öncü olarak adada ve belki de Türkiye’de ilk kez uzun metrajlı bir filme imza atmış oldu. Şimdi ise ikinci film çekimlerine başlıyor. Bunun öncüsü olmak ve işin bir parçası olmak elbette gurur verici” diye konuştu.

Filmin  senaristlerinden biri olan Emre Karahasan ise, “Senaryo hazırlık sürecimizin sonlarına yaklaştık. Çalışmalarımız neredeyse her gün tüm yoğunluyla sürüyor. Film, tasarladığımız şekilde giderse Dr. Dilara filmiyle de Cannes Film Festivali’ne ikinci kez katılmış olmayı ümit ediyoruz” diyerek düşüncelerini belirtti.

Ruhsan Ankay; “Dr. Dilara Önemli Bir Basamak”

Filmin başrol oyuncusu olarak seçilen Ruhsan Ankay, İstanbul Beykent Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’nden mezun genç bir oyuncu. Ayrıca halen İstanbul Devlet Tiyatroları’nda çalışıyor. Ankay daha önce “Ellerimin Arasındaki Hayat” adlı oyun, “Haziran” adlı kısa film ve yine Kıbrıs yapımı, çekimleri geçen ay sona eren “Nezire” adlı kısa filmde oynadığını belirtirken; “Özellikle bu yıl koşuşturmalı bir hayatım var. İstanbul Devlet Tiyatroları’nda olduğum için sürekli oyunlar, turneler devam ediyor. Tüm bunlar devam ederken, “Dr. Dilara” film seçmelerinden çıkan sonucu öğrendiğimde çok mutlu oldum. İlk defa profesyonel bir yönetmen ve ekibiyle çalışacağım için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

İddialı Film Ekibi

Başrol oyuncusu dışında filmde 200 kişilik figüran ve öğrencilerin de film yapım sürecinin her aşamasında çalışacakları belirtiliyor. Çekimlerine 20 Kasım’da başlanması beklenen filmin 60 günlük bir programın ardından 20 Ocak’ta çekimlerin sona ermesi bekleniyor.