Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Nasıl Beslenmeli?
Eklenme Tarihi: 16 Ocak 2017, 19:17
Son Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2020, 15:35

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Gültaç DAYI, Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek için Yapılması Gerekenleri Anlattı.

Bağışıklı sistemi, vücudumuzu, enfeksiyonlara yol açan virüs, bakteri ve parazit gibi mikroorganizmaların zararlı etkilerine karşı koruyan sistemdir. Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak, pandemik ya da mevsimsel grip ya da soğuk algınlıklarından korunmak için önemlidir. Gribal enfeksiyonlardan korunmak veya enfeksiyonlarla savaş halindeki vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmak ise tabiî ki bizim elimizdedir. Salgına karşı üretilen ilaç ve aşı yöntemlerine başvurmadan önce, vücudumuzun doğal bağışıklık sistemini korumak ve güçlendirmek için birincil kural sağlıklı beslenmektir.

Peki Güçlü Bir İmmün Sisteme Nasıl Sahip Oluruz?

Tek Çeşit Beslenmeden Uzak Durun

Çeşitlilik yaşamın tadıdır. Her renkte, farklı lezzetteki besinleri her gün tüketmek sağlıklı bir bedene sahip olmanın temel kuralıdır. Besinlerin çoğu birden fazla besin öğesi içermekte ancak hiçbiri hepsini içermemektedir. Tek çeşit beslenme şekli birçok önemli besin öğesinden mahrum kalmamız demektir. Bu yüzden güçlü bir immün sistem ve kaliteli bir besin örüntüsü için süt, et grubu, sebze, meyve, yağ ve yağlı tohumlar, tahıllar günlük beslenmemizde dengeli bir şekilde yer almalıdır.

Sağlıklı Beslenin, Kilo Almayın

Tabi iyi beslenelim derken dozu kaçırmamalıyız. Yapılan birçok bilimsel çalışmada şişman yada obezlerin immün sistemlerinin daha zayıf olduğu, fazla yağ dokusunun immün sistemi olumsuz etkilediği ve inflamasyona yol açtığı gösterilmiştir. Unutulmamalıdır ki, bağışıklık sistemimizi çok yemek değil, yeterli ve kaliteli beslenmek güçlendirir.

Güne Kahvaltı İle Başlayın

Kahvaltı, gece açlığını takiben, biten enerjinin tekrar depolanabilmesi için en önemli öğündür. Beynin en önemli enerji kaynağı glikozdur ve güne zinde başlamak için besleyici bir kahvaltı şarttır. Ancak sabah sadece karbonhidrat ve şeker içeren besinler ile güne başlamak doğru değildir.

Antioksidan Yönünden Zengin Besinler Tüketin

Antioksidanlar, bağışıklık sistemi koruyan, bir savaş halinde vücudumuzu savunan askerlerdir. Vücudumuzda enerji üreten tüm hücreler oksijene ihtiyaç duyarlar. Oksijen yaşamın temelidir. Ancak diğer bir yandan oksijen, hücrelerimizde yandığında, serbest radikaller adı verilen zararlı maddeler de oluşur. Serbest radikaller vücut hücrelerine zarar verir. Tabi bir de ultraviole ışınlar, tarım ilaçları, sigara, egzoz dumanı ve stres gibi çevresel faktörler de eklenince serbest radikal oluşumu kaçınılmaz ve hücre hasarı sonucunda, kanser, kalp, damar hastalıkları, artrit, zayıf bağışıklık sistemi ve erken yaşlanma gibi bazı sağlık sorunlarıyla karşılaşmak mümkün hale gelir. Bu sebeple antioksidan besinler güçlü bir bağışıklık sistemi için büyük önem taşır. Antioksidanların en önemlileri selenyum, likopen, C ve E vitamini ve beta-karotendir. Antioksidanları içeren besinleri günlük beslenmemiz içerisinde yeterli miktarda tüketmek gerekiyor. Limon, portakal, çilek, greyfurt, kivi, dolmalık biber, enginar, brokoli, fasulye, maydanoz, kuşburnu ve ahududu da bol miktarda C vitamini, domates, greyfurt ve karpuz likopenden zengin, ayçiçek yağı, zeytinyağı, fındık, badem, soya, ceviz ve fıstık türleri de E vitamini yönünden zengindir. Her antioksidan kendine ait biyolojik işlevi yerine getirir.

Göz Sağlığı, Üreme, Epitel Doku ve Kemik Gelişimi için A Vitamini İçeren Besinler Tüketin

Havuç, kırmızı biber, turp, yeşil biber, kayısı, ıspanak, brokoli gibi sebzelerde karoten vardır. Renklerin tüm tonlarını görebileceğiniz bu tabloya rengini veren madde karotenoidlerdir. Tüm karotenoidlerin içinde en çok karşılaşılan, vücudumuzda A vitaminine çevrilen beta karotenlerdir. A vitamini yağda eriyen, çok güçlü bir antioksidan vitamindir. Göz sağlığımız, üreme, epitel doku ve kemik gelişimi için gereklidir. Kanser oluşumuna karşı hücreleri oksidatif stresten korur. Bağışıklık sisteminin yeterliliği için gereklidir. En zengin kaynakları hayvansal yiyeceklerden; karaciğer, balık, süt ve yumurta sarısıdır. Bitkisel kaynaklardan ise; sarı, turuncu ve yeşil sebze ile meyvelerdir. A vitamini vücudumuzda depolandığı için uzun süre yüksek doz alımı zararlı etkilere yol açabilir.

Vücudunuzu Oksidasyona Karşı Korumak İçin E-Vitamini İçeren Besinler Tüketin

Yağda çözünen bir vitamin olan E vitaminin en önemli görevi antioksidan özelliği ile hücreleri oksidasyona karşı korumasıdır. E vitamininin en iyi kaynakları; bitkisel yağlar, margarin, yağlı tohumlar, susam ve buğday özüdür. Yeşil yapraklı sebzeler az miktarda E vitamini içerirler. Besinlerde bol miktarlarda bulunduğu için yetersizliği çok seyrek görülür.

C Vitamini Hücreleri Zararlı Maddelere Karşı Korur

C vitamini suda çözünür vitaminlerdendir. C vitamini bir antioksidan olarak beta karoten ve E vitamini ile benzer yolları izleyerek vücudumuzu zararlı maddelerden korur. C vitamininin, A ve E vitamininden en önemli farkı vücut sıvılarındaki serbest radikallerle savaşmasıdır. Suda çözünebildiği için vücudumuzun farklı bölgelerinde koruyucu etki gösterebilir. Fakat vitaminlerin içinde en dayanıksız olanı olduğu unutulmamalıdır. Besinlerdeki C vitamini havanın oksijeniyle okside olur ve vitamin aktivitesini kaybeder. Bu sebeple besinleri hazırlama ve pişirme yöntemlerine dikkat edilmelidir. Taze ya da kısa süre pişirerek tüketmeye özen gösterilmelidir. Bilindiği üzere portakal, mandalina gibi turunçgiller C vitamininden en zengin besinlerdir. Tabi soyulduktan hemen sonra yenildiği takdirde C vitamini daha çok vücudumuza girer. Ancak sanıldığı gibi tek kaynak bunlar değildir. Kırmızıbiber, papaya, brokoli, yeşil biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve domates C vitaminin diğer zengin kaynaklarıdır.

Bağışıklık Sistemi ve Beyin Gelişimi için Vücudunuzu Omega 3 Yönünden Zengin Yiyeceklerle Destekleyin

Omega 3’ler antiinflamatuar (iltihap azaltıcı) etkiye sahiptir. Ayrıca viral, bakteriyel, paraziter enfeksiyonlarda mikropların direncini zayıflatarak hastalıklardan koruyucu etkiye sahiptir. Bağışıklık sistemini desteklemesinden başka, özellikle çocuklarda beyin gelişimi ve kalp sağlığı üzerine olumlu etkilere sahiptir. Omega 3 yağ asitleri (EPA & DHA) derin ve soğuk sularda yaşayan balıklarda fazlaca bulunur. Özellikle somon, uskumru ve ton balığı Omega 3’ten en zengin balık çeşitleridir. Diğer Omega 3 içeren besinler; anne sütü, keten tohumu, ceviz, badem ve fındıktır. Koyu yeşil yapraklı sebzelerde de az miktarda bulunur. Günlük Omega 3 ihtiyacı 1-3 gr kadardır. Bu tür besinleri tüketemeyen ya da beslenme sorunu yaşayanların mutlaka balık yağı – omega 3 içeren destek ya da şuruplarla desteklenmesi hem güçlü bir bağışıklık sistemi hem de beyin gelişimi için çok önemlidir.

Bol Sıvı Tüketin

Kaliteli, dengeli ve yeterli beslenme dışında, gribal enfeksiyonlardan korumanın ya da hastalığı hızlıca atlatmanın diğer bir yolu, bol sıvı tüketimidir. Özellikle ateş ve ishal durumunda bol su içilmelidir. Enfeksiyon olduğu dönemde güne bir su bardağı C vitamininden zengin taze sıkılmış meyve ve sebze suları ile başlamak tüm gün zinde kalmanızı sağlayacaktır. Başta kanser hastaları olmak üzere, tüm sağlıklı insanların, sadece meyve suyu içmek yerine, meyve ve sebzeleri her gün posaları ile birlikte tüketmesi daha çok yarar sağlayacaktır. Ayrıca, ekinezya, ıhlamur, kuşburnu, ada çayı ve bol limonlu bir yeşil çay, bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamıza yardımcıdır.