24 Mart Dünya Tüberküloz Günü
Eklenme Tarihi: 26 Mart 2016, 12:00
Son Güncelleme Tarihi: 30 Kasım 2020, 14:52
-  24 Mart Dünya Tüberküloz nedeniyle Alerji ve Solunum Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Finn Rasmussen Önemli Açıklamalarda Bulundu
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne açıklamalarda bulunan YDÜ Hastanesi, Alerji ve Solunum Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Finn Rasmussen, 24 Mart Dünya Tüberküloz Gününde, Tüberküloz, Hastalığın Yaygınlığı, Erken Tanı ve Tedavisi ile İlgili konuştu.

Dünya genelinde kabul edilmiş olan “Tüberküloz Günü”, hastalıkla ilgili farkındalığı artırmak, önlemek ve tedavi etmek amacını gütmekte, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da desteklenmektedir.  24 Mart’ın Dünya Tüberküloz Günü olarak kabul edilmesinin nedeni, 120 yıl önce bugün, 1882 yılında Alman doktor Robert Koch’un, tüberkülozun sebebini keşfederek bilimsel toplulukları hayret içerisinde bırakmış olmasıdır.  TB çubuksu bir bakteri olup, o dönemde Avrupa’ya doğru yayılmış ve her 6 kişiden birinin ölümüne sebep olmuştur.  Koch’un buluşu, teşhis ve tedavi için yol göstermiş olup, 1882’den bu yana hastalık hakkındaki farkındalığı artırmak için Dünya Tüberküloz Günü etkinlikleri düzenlenmektedir.  Günümüzde bile tüberküloz dünyanın birçok yerinde salgın hastalık olarak var olmakta, gelişmekte olan ülkelerde milyonlarca ölüme sebep olmaktadır.

Tüberkülöz Hava Yoluyla Bulaşır
Tüberküloz, birçok ölümlü vaka ile sonuçlanan, mikro bakteriyumun sebep olduğu yaygın, enfeksiyöz bir hastalıktır.  Kişi tüberküloz bakterisini soluduğunda, bu bakteri akciğerlerde ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde çoğalmaya başlar.  Akciğerden kana veya böbrekler, omurga ve beyin gibi vücudun başka kısımlarına sıçrayabilir.  Vücudun diğer kısmındaki tüberküloz genellikle enfeksiyöz değildir. Tüberküloz, enfeksiyöz kişiden zayıf bünyeye hava yoluyla bulaşır.  Yaygın soğuk algınlığı gibi, tüberküloz da kişinin öksürmesi, hapşırması, hatta konuşması sırasında havadaki damlacıkların solunması yoluyla bulaşır.  Akciğerinde tüberküloz bakterisi olan kişiler, hastalığı, genellikle günlerini beraber geçirdiği kişilere bulaştırır.  Bilinmelidir ki, hastalık sadece aktif tüberküloz hastalarından bulaşmakta, hastalığı gizli olanlardan bulaşması riski bulunmamaktadır.

%90 Oranında Kişi Gizli Tüberkülöz Hastasıdır
Tüberküloza yakalanmış olsa bile çoğu kişi (%90’dan fazlası) bu hastalıkla ilaç tedavisi olmadan gizli enfeksiyonla savaşabilmektedir.  Yani %90’dan fazla kişi tüm yaşamını geçirip, sonunda herhangi birşey hissetmeden ya da bir başka kişiye hastalığı bulaştırmadan gizli enfeksiyonla ölmektedir.  Bu gizli hastaların yalnızca onda biri aktif hasta haline gelmekte ve eğer tedavi edilmezse bu tip hastaların %60’ı hayatını kaybetmektedir.  Aktif tüberküloz tanısı konanlar için tedavi ve hastalığın yayılmasını önlemek, hayati önem taşımaktadır.

Hastalığın Belirtileri
Hastalığın klasik belirtileri sürekli öksürük ve kanlı balgamdır.  Ancak ateş, gece terlemeleri ve kilo kaybı da tüberküloz ihtimalini düşündürmelidir.  Eğer enfeksiyon diğer organlarda ise, ishal ve kemik ağrıları gibi daha geniş çapta belirtiler olabilir.

Teşhis Yöntemleri
Hastalığın teşhisi akciğer grafisi, kan testleri, mikroskopik muayene ve balgam veya bir başka vücut sıvısı kültürüne bağlıdır.  Bazen bronkoskopi veya aktif hastalık olup
olmadığını gösteren özel kan testi gerekli olabilir.  Bu tehlikeli hastalığın erken safhada teşhis edilmesi oldukça önemlidir.  Böylece tüberküloz araştırması yapılabilmekte, diğer kişiler için  risk fatörlerini minimuma indirme tedbirleri alınabilmekte ve tedavi uygulanabilmektedir.

Tedavi Süreci
Tedavi zor ve uzun sürelidir.  Birçok antibiyotik kullanımı gerektirir ve en az 6 ay sürer.  Birçok yan etkisi de mevcuttur.  Ancak tahmin edilebileceği gibi, tedavi edilmeme ve hastalığın ölüme veya yayılmasına sebep olmak daha kötü bir seçenektir.   Yani tedavi oldukça önemlidir ve eğer hasta doğru ellerdeyse tüberküloz tedavi edilebilir bir hastalıktır.  DOTS (doğrudan gözetimli tedavi), tüberküloz kontrolü için uluslararası önerilen oldukça etkili ve uygun maliyetli stratejidir.  Doğrudan gözetimli tedavi, farklı şekillerde birçok antibiyotiği uzun dönemli olarak bakteriye saldırmak ve yok etmek amacıyla kullanır.  Anti-TB ilaçlarla tedavi, normal tüberküloz hastalarının iyileşmesini, HIV virüsü taşıyanların yaşam süresinin uzamasını ve oldukça önemli olan bir diğer husus, hastalığın yayılmasını engellemektedir.  Doğrudan gözetimli tedavi birçok batı ülkesinde yüzyıllardır kullanılmakta olup, hastalığın yaygınlık oranının düşük olmasının başlıca nedenlerinden birisidir. Doğrudan gözetimli tedavi hala daha en etkili ve en iyi yöntem olarak kabul edilmektedir.

Hastalıktan Korunma Yöntemleri
Hastalıktan korunma, hastalığın yayılmasını sınırlandırmak için görüntüleme programlarına ve aşılamaya dayanmaktadır.  Genellikle Bacillus-Calmette-Guerin aşılama programı kullanılır.  Bu aşı tüberküloz basilinin bütün yapısal özelliklerini taşıyan, ancak hastalık oluşturma yeteneği yok edilmiş bir Mycobacteriyum bovis suşudur.  Yani insanlar için tehlikeli değildir.  Basilinin yeterli antijen meydana getirmesiyle insanlar için etkili koruma sağlanmış olur.  En iyi ihtimalle BCG aşısı 15 yıla kadar %80 koruma sağlar.  BCG en iyi etkisini miliyer tüberküloz ya da tüberküloz menenjitinde gösterse de, hala geniş olarak pulmoner tüberkülozun gözardı edilebilir olduğu ülkelerde dahi kullanılmaktadır.  Birçok ülkede tüberküloz yaygınlığının düşük olması nedeniyle, aşı tüm nüfusa sunulmamaktadır.  Şimdilerde aşı, tüberküloz gelişme riski yüksek olan ya da hastane personeli gibi bakteriye maruz kalma riski yüksek olan kişiler için kullanılmaktadır.

Tüberküloz hala daha dünya çapında yaygın bir hastalıktır.  Tüberkülozsuz bir dünya için tüberkülozla ortaklıktan kurtulun.  Çocuklarımıza tüberkülozdan arınmış bir dünya bırakabilmek için hep birlikte savaşalım.