Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “COVID-19’la Mücadelede Koruyucu “Burun Spreyi” Projesi ile Dünyada Biz de Yerimizi Alacağız…” Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüsü (COVID-19) ile mücadelede, virüsün yayılmasının önlenmesinde umut olabilecek koruyucu “Burun Spreyi” projesinde sona geldiklerini açıkladı. Yakın Doğu Üniversitesi olarak çalışılan proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Yakın Doğu Üniversitesi, Perugia Üniversitesi, Avrupa Biyoteknoloji Derneği (European Biotechnology Association, EBTNA) ve İtalyan MAGI Group ortaklığında, COVID-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2’nin hücrelere bulaşmasını etkisiz hale getirecek koruyucu “Burun Spreyi” geliştirdik. Korona virüsün önlenmesini hedeflediğimiz proje ile virüse karşı verilen mücadelede yenilikçi çözüm ve uygulamalar geliştiren girişimlerden biri olmayı amaçlıyoruz” dedi. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, İtalya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde laboratuvar çalışmaları tamamlanan, İtalya’da gönüllüler üzerine denenen koruyucu Burun Spreyi projesi ile solunum yoluyla bulaşan SARS-CoV-2’nin hücrelere bağlanmasını engelleyerek, virüsü öldürmesi ve bulaşmasının önlenmesinin hedeflendiği bildirildi. Doğal Aktif Madde Kombinasyonu İçeriyor… Doğal aktif madde kombinasyonu içeren, burun yoluyla uygulanacak nazal sprey, virüslerin hücrelere girmesini önleyecek bir kalkan oluşturarak doğal takviye ve fiziksel bir savunma sağlıyor. Ayrıca, virüsü de inaktive ediyor. Güvenirlilik Testleri Tamamlandı… Yakın Doğu Üniversitesi proje ekibi tarafından güvenirlilik testleri tamamlanan koruyucu burun spreyinin herhangi bir toksit ve yan etkisine rastlanmadığı belirtildi. Laboratuvar deneylerinde herhangi bir olumsuz reaksiyona rastlanmayan burun spreyinin güvenilirliği ile ilgili bilimsel raporun yayınlanacağı kaydedildi. Yüksek Risk Grubu ve Temaslılarında Uygulanacak… Korona virüsle mücadelede umud vaad eden dünya çapında bir proje olarak nitelendirilen koruyucu burun spreyi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yüksek risk grubu olan kişiler ile COVID-19 pozitif kişilerle temaslıları üzerinde uygulanacak. Koruyucu burun spreyi İtalya’da COVID-19 pozitif hastaları ile temasları üzerinde denenmeye başladı. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “COVID-19’a Çare Arayışlarında Ülke Olarak Umud Vaad Eden Yeni Bir Başarı Hikayesi Yazacağız…” Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, başlayacakları projenin somut sonuçlarla başarıya ulaşması ile bilim dünyasında öncü rol üstlenenen bir üniversite ve ülke olarak yeni bir başarı hikayesi daha yazılacağını söyledi. Dünyada korona virüse karşı aşı çalışmaları ile COVID-19 hastalığına yakalanan kişilere uygulanacak tedavi yöntemleri için araştırmaların sürdürüğüne dikkat çeken Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, Üniversite olarak insanlık adına umud vaad eden bu çalışmaların bir ortağı olmalarından heyecan duyduklarını ifade etti. Doğal bir kombinasyon olan koruyucu burun spreyinin koronavirüse yakalanmaktan koruyup korumayacağını test edeceklerini belirten Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, virüsün insan solunum sistemindeki hücreleri enfekte edemeyeceği veya lokal olarak inhibe edileceği sonucuna varmayı hedeflediklerini ve bunun gerçekleşmesi halinde de burun spreyini tescil ederek hemen üretime başlayacaklarını bildirdi. Koruyucu Burun Spreyi projesinin İtalya ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de klinik çalışmalarının gerçekleştirileceğini belirten Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, proje ekibi tarafından oluşturulacak gönüllü kişiler üzerinde belirlenen aşamalarda denemeler yapılacağını kaydetti. Yakın Doğu Üniversitesi’nin COVID-19 salgınına karşı mücadeleye her türlü imkanı ile destek verdiklerini dile getiren Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, proje ortaklarımızla hem insanlık için keşif sayılacak bir çalışmada sona geldik hem de bilim insanlarımıza global bilim dünyasının kapılarını açıyoruz” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Gültaç Dayı Çamır, Aile İçi İletişimin Güçlendiği Yemek Sırasında, Ortamda Varsa Televizyonun Kapalı Olması ve Çocukların Teknolojiden Uzak Kalmalarının Sağlanması Gerektiğini Belirterek, Çocukların Rol Modellerinin Ebeveynleri Olduğunu Hatırlattı. Meyve yemeyen bir babanın ve yemek içinden sebzeleri ayıklayan bir annenin bulunduğu bir ailede çocuğun önüne koyulan her şeyi yiyip bitirmesini beklemenin doğru olmadığını söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, çocukların bu anlamda tercih hakkını kullanabilmesi, özgürlüklerinin kısıtlanmaması gerektiğini belirtti. Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır: “Çocuğun Neyi, Ne Zaman, Nerede Yiyeceğine Ebeveyni; Ne Kadar Yiyeceğine ise Kendisi Karar Vermelidir.” Çocuklara yemek için seçim hakkı tanınması gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, akşam yemeği için sebze yaparken “sence ıspanak mı, semizotu mu yapalım” diye sorarak, kendisini daha özel hissetmesini ve kendine olan güveninin artmasına yardımcı olunması gerektiğini belirtti. Çocuklar evde olan yemeği yemiyorsa alternatif sunulmaması ve çocuğun acıkmasının beklenmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı şöyle devam etti: “Ebeveynlerin ‘çocuk aç kalacak’ , ‘o acıksa da söylemez’ düşüncesiyle çocuğun acıkmasına fırsat vermeden sürekli bir şeyler yemesi için uğraşması yapılan en büyük yanlışlardandır. Çocuğunuz yemek yemeği reddediyorsa ısrarcı olmayın. Aç kalmasın diye çocuğunuza başka alternatifler sunmayın. “Bu tabaktakilerin hepsi bitecek!” demeyin. Çocuğunuzun tabağını iyice doldurmayın, aksine küçük porsiyonlar halinde besleyin. Yaşına göre besinlerin dengeli dağılımını sağlayarak tek tip beslenmemesine dikkat edin.  Çocuğun neyi, ne zaman, nerede yiyeceğine ebeveyni; ne kadar yiyeceğine ise kendisi karar vermelidir.” Ödül Vermeyin Çocukların sevmediği yiyecekleri ebeveynlerin farklı şekilde hazırlaması gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, çocuğun bir yiyeceği yemeyince o anda ısrarcı olunmaması ancak hemen de pes edilmemesi gerektiğini belirtti.  Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır şöyle devam etti: “Örneğin sevmediği sebzeleri belirli aralıklarla farklı şekillerde hazırlayarak, hoşuna gideceği sunumlarla masaya getirin. Çocuğunuzu yemek yemesi için ödüllendirmeyin. “Yemeğini bitirirsen, sana ödül vereceğim” cümleleri kısa süreli çözüm olsa da, uzun bir süreçte daha büyük problemlere yol açacaktır.  Çünkü çocuğunuz, ödüllendirilmeye alışarak yapması zorunlu olan şeyleri de ödül karşılığında yapmak isteyecektir.  Çocuğum yemek yemiyor diyerek panikleyen, yiyince ödüllendiren, yemesi için televizyon karşısına oturtan anne babalar çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmesine engel olmaktadır.”

2020-2021 Akademik Yılı Güz Dönemi’nde yüz-yüze ve çerimiçi eğitimin dijital ortamlarla destekleneceği alternatifli bir eğitim modeli uygulanacağını duyuran Yakın Doğu Üniversitesi, yeni koronovirüs (Covid-19) salgınına karşı gerekli tedbirleri alarak yüz yüze eğitim için tüm hazırlıklarını tamamladı. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 2020-2021 Akademik Yılı Güz Dönemi’nde yüz yüze gerçekleştirilecek eğitimlerde,  hijyen ve sosyal mesafe kuralları çerçevesinde sınıflar ve derslikler, tüm sağlık önlemleri  alınarak yeniden düzenlenerek, seyrekleştirildi. Öğrencilerin kampüste temas ettiği alanların gerekli hijyen kuralları doğrultusunda dezenfekte edildi. Sınıflarda Yeni Oturma Düzeni… Alınan tedbirler ve hazırlıklar kapsamında; sınıfların içleri, amfiler ve diğer derslik alanlarına gerekli hijyen ve sosyal mesafe kurallarına göre yeniden oturma düzeni yapıldı. Binaların  girişleri ve içerisinde uygun yerlere el antiseptiği yerleştirildi. Okulda bulunan kişilerin tümü kuralına uygun maske takacak.  Derslikler her gün havalandırılarak, temizlik ve dezenfektasyon işlemi yapılacak. Sosyal ve Fiziki Ortamlarda  Tedbirler Alındı… Eğitim faaliyetine başlamadan önce okul binasının genel temizliğinin yapılacağı önlemler kapsamında; Laboratuvarlar, atölyeler, kütüphane, spor salonları, tuvalet alanları, kantin-kafeteryalar, ortak kullanım alanları gibi kampüs içerisinde her fiziki ortama özel tedbirler hazırlandı. Her alanda, maske, ateş ölçer, dezenfektan ve sosyal mesafe maddeleri kesintisiz uygulanacak. Kampüs içerisinde yer alan kantin-kafeteryalarda da masalar sosyal mesafe kuralına göre yeniden düzenlendi. Servis Araçlarında Sosyal Mesafe ve Maske Zorunluluğu… Servis şöforlerinin Covid-19 hakkında bilgilendirildiği okul servislerinde de öğrenci sayısı azaltılarak hizmet verilecek. Servis şoförlerinin kişisel hijyen kurallarına uygun şekilde hareket edeceği servis önlemleri çerçevesinde aracın içinde mutlaka maske kullanılacak. Araç içine Covid-19 ile ilgili uyulması gereken kurallar görünür bir şekilde asılacak. Araçlar her gün dezenfekte edilerek temizlenecek.  Doç. Dr. Yerter Tabur: “ Yüz Yüze Eğitim İçin Gerekli Tüm Tedbirleri Aldık…” Öğrencilerin ve çalışanların sağlığının tüm konulardan daha öncelikli olduğunu belirten Yakın Doğu Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Yeter Tabur, yeni koronovirüs (Covid-19) salgını sonrası eğitimde de yeni bir düzen oluştuğunu, hem yüz yüze eğitim hem de uzaktan eğitim imkanlarını bir arada kullanarak 2020-2021 Akademik Yılında eğitim-öğretime devam edeceklerini söyledi. Sınıf mevcudunun yüz yüze eğitim için gruplara ayrılarak seyreltileceğini dile getiren Doç. Dr. Yeter Tabur, “Yakın Doğu Üniversitesi olarak, içinde bulunduğumuz olağanüstü durumu en iyi şekilde değerlendirerek öğrencilerimizin eğitim kayıplarının mümkün olduğunca azaltılması için tüm önlemleri alarak hazırlıklarımızı yapıyoruz. Sınıflar, derslikler ve amfilerde oturma düzeni belirlenen mesafe kurallarına göre yeniden düzenlendi. Hijyen kurallarına uygun şekilde temizliği yapılarak, dezenfekte edildi. Öğrencilerimizin sağlıklı, güvenli ve temiz bir ortamda eğitim görmeleri sağlanması için çalışıyoruz. Yüz yüze eğitime ek olarak uzaktan eğitim içinde tüm altyapı hazırlıklarımızı tamamladık” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Laboratuvarı’nda COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2’nin yerel yayılımı üzerine yürütülen çalışmalarda, virüs yükünün yani solunum yollarında taşınan virüs sayısının çok yüksek olduğu belirlendi. 13 Temmuz-14 Eylül 2020 tarihleri arasında alınan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran kişilerden alınan örnekler üzerinde Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü COVID-19 PCR Laboratuvarı’nda yapılan testler sonucunda belirlenen 69 pozitif vakanın ortalama virüs yükünün 2.500.000 kopya olduğu saptandı. Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Yerel Vakalarda Virüs Miktarı Yüksek Seyrediyor…” Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Tıbbi Mikrobiyoloji ve Viroloji Uzmanı       Prof. Dr. Şanlıdağ, Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Laboratuvarı’nda gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde; 13 Temmuz-14 Eylül 2020 tarihleri arasında Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran kişiler arasında 69 kişin pozitif saptandı. Yapılan analizlere göre pozitif vakaların ortalama virüs yükünün 2.500.000 olduğu, yerel vakaların önemli bir bölümünde kuşkulu temas öyküsünün bulunmadığı yani kişilerin virüsü kimden, nasıl aldıklarını bilmediklerini, pozitif  vakaların yaş ortalamasının 31 ve %72’sininde erkek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Şanlıdağ, 1 Temmuz-9 Eylül 2020 tarihleri arasında ülkeye hava ve deniz yoluyla gelen ve Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Laboratuvarı’nda pozitif saptanan 65 kişinin %70’nin erkek olduğunu vevakaların taşıdığı ortalama virüs miktarının 25.000 olarak tespit edildiğini söyledi. İki grup arasında virüs yükü bakımından ortalama 100 kat fark bulunduğunu (p<0.0001) belirten Prof. Dr. Şanlıdağ, ülkeye yurt dışından gelen ve pozitif saptanan vakaların virüs miktarının düşük olması ile ilgili olarak şunları söyledi: “Ülkeye girişlerde çift PCR stratejisi uygulanıyor. İlk PCR testleri negatif çıkan kişilerin ülkeye giriş yaptıktan sonra yapılan ikinci PCR testlerinde pozitif saptanmaları; kişilerin hastalığın başlangıç aşamasında olabileceklerini ve düşük miktarda virüs taşıdıklarını düşündürüyor.” Hastalığın Bulaşması İçin 300 Virüs Yeterli… Prof. Dr. Şanlıdağ “Bilimsel araştırma sonuçlarına bakıldığında hastalığa yakalanmak için en az 300 virüsün  alınmasının yeterli olduğu görülüyor. Oldukça düşük bir miktar ve herkesin azami özeni göstermesi gerekiyor. O nedenle kapalı yerlerde, kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalı, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmalı” dedi.

COVID-19 salgını nedeniyle 2020-2021 Akademik Yılında tüm çoçuklara ücretsiz online eğitim yapacak olan Kıbrıs’ın ilk ve tek çocuk Üniversitesi olan Özay Günsel Çocuk Üniversitesi Koordinatörleri, interaktif etkinlik uygulamalarının gerçekleştirileceği uzaktan eğitim portalı ile ilgili eğitim çalıştayı düzenledi. Özay Günsel Çocuk Üniversitesi’nden verilen bilgiye göre, Yakın Doğu Üniversitesi Eğitim Teknolojileri ve Bilişim Koordinatörü Doç. Dr. Gülsüm Aşıksoy ve Koordinatör Yardımcısı Uzm. Fulden Ergün tarafından Özay Günsel Çocuk Üniversitesi Koordinatörlerine hizmetiçi Moodle eğitimi verildi. Online derslerde kullanılacak olan metin, ses, görüntü, animasyon gibi öğretim materyallerinin geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili bilgilerin aktarıldığı eğitim çalıştayında uzaktan eğitim sırasında çocukların dikkat ve motivasyonunu sağlayacak unsurlar da tartışıldı, uzaktan eğitim portalı üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu. Hazırlanan uzaktan eğitim sistemi ile Özay Günsel Çocuk Üniversitesi 2020-2021 Güz döneminde bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik alanlarında uygulanacak dersler eğlenceli ve öğretici programlarla online olarak gerçekleştirilecek. Kayıtlar Online Yapılacak… Ücretsiz olacak eğitimlere katılmak isteyen tüm öğrenciler ozaygunselcocuni.neu.edu.tr sayfasında açılacak online kayıt formunu doldurarak kayıt yaptırabilecek. Kayıt işlemi ile öğrenci numarası ile özel bir şifre alacak olan öğrenciler, aldıkları şifre ile sisteme girerek online eğitimlere katılabilecekler. Her öğrenci katıldığı her eğitim için de kredi toplayabilecek. Prof. Dr. Filiz Meriçli: “Öğrencilerimize Verimli Bir Çevrimiçi Öğrenim Deneyimi Sunmak İçin Çalışıyoruz…” Özay Günsel Çocuk Üniversitesi’nin 3 Ekim 2020 tarihinde online olarak ücretsiz olarak tüm çocuklara açık eğitime başlayacağını anımsatan Özay Günsel Çocuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Meriçli, öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda kolay, hızlı, etkili ve eğlenceli bir öğrenim sağlamak için çalıştıklarını söyledi. Etikili ve yaratıcı bir öğretim çevresi yaratmak için uzaktan eğitim portalı üzerinde fikirsel tartışmalar yürüttüklerini dile getiren Prof. Dr. Filiz Meriçli, “Öğrenci ve kullanıcı dostu özel bir öğrenme sistemi oluşturulması, portalın geliştirilmesi, interaktif ektinlik uygulamaları ile canlı yayın ayrıntılarının tartışıldığı bir eğitim çalıştayı yaptık. Uzaktan eğitim portalının nasıl kullanılacağı konusunda koordinatörlerimizi bilgilendirdik. Öğrencilerimiz internet bağlantısı olan herhangi bir yerden, web sayfamızdan yapacakları online kayıt ardından onlara göndereceğimiz şifrelerini girerek sisteme erişim sağlayabilecekler. Eğitim temelimiz olan STEAM modelinde bilim, teknoloji, mühendislik, matematik ve sanatı çocuklar için yeni ve çekici bir yolla öğretmeye devam edeceğiz” dedi.

Salgının Kontrol Edilebilmesi İçin R0 Değerinin 1’in Altında Olması Gerekiyor. Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Matematiksel Modelleme Araştırma Grubu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde koronavirüs salgınının “R0” değerinin (bulaştırıcılık sayısı) 2.06 olduğunu açıkladı. Temel bulaştırma sayısı olarak  bilinen “R0” değeri, virüsü taşıyan bir kişinin kaç kişiye bulaştırabileceğini gösteriyor. Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü Matematiksel Modelleme Araştırma Grubu lideri Prof. Dr. Evren Hıncal, COVID-19 salgınının bulaşıcılığını gösteren R0 değerinin 1’in üzerinde olmasının, toplum içerisindeki vaka sayısında belli bir hızda arttığını gösterdiğini söyledi. Salgının kontrol altında olduğunu söyleyebilmek için R0 sayısının 1’den küçük olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hıncal, yapılan hesaplamalarda, 15 Eylül 2020 tarihinde ülkemize ait R0 değerinin 2.06 olarak belirlendiğini ve bu değerin şu anda bir kişinin virüsü 2 kişiye bulaştırdığını gösterdiğini kaydetti. Prof. Dr. Hıncal, R0 değerinin 1’den küçük olması halinde salgının kontrol altına alınmaya başlanacağını ifade etti. Ülkedeki Salgın Verileri Kullanıldı… Matematiksel modellemelerin son zamanlarda modern tıp araştırmalarının çok önemli bir parçası haline geldiğini belirten Prof. Dr. Hıncal, korona virüsün R0 sayısını hesaplamak için  SEIR Modelinin kullanıldığını söyledi. SEIR Modeli; ülkedeki vaka sayısı, asemptomatik vakalar, hastalığı hafif ve ağır geçirenler, ölenler ve iyileşenler dikkate alınarak hesaplandı. Prof. Dr. Şanlıdağ: “22 Eylül’den İtibaren Vaka Sayılarının Azalmasını Bekliyoruz…” Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve DESAM Ensittüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, modele göre alınan tedbirler ve halkın kurallara uyması ile birlikte vaka sayılarının 22 Eylül’den itibaren azalacağını ve R0 değerinin de düşeceğini ön gördüklerini söyledi. Tedbirlere uyulmaması durumunda virüs bulaşma seyrinin yeniden artabileceğini ifade eden Prof. Dr. Şanlıdağ, virüsün bulaşmasını engellemek için sosyal mesafe, hijyen ve maske kullanımına dikkat etmeye devam edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti ve TMC-KKTC Mikrobiyoloji Platformu iş birliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görev yapan mikrobiyolog ve moleküler biyologlara yönelik uygulamalı COVID-19 PCR Akademisi gerçekleştirildi. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde uygulamalı gerçekleştirilen kursta, SARS-CoV-2 virüsünün yol açtığı COVID-19 hastalığının teşhisinde kullanılan bir moleküler metod olan “Polymerase Chain Reaction (PCR)” testinin pre-analitik, analitik ve post-analitik evrelerin eğitimi verildi. KKTC’nin farklı bölgelerinde bulunan özel laboratuvarlar, devlet hastanesi ve özel hastane laboratuvarlarından, üniversitelerde görev yapan bilim insanları ve ilgili bölümlerde okuyan öğrencilerin de katılım gösterdiği kursta, klinik örneklerin laboratuvara gelişinden itibaren izlenen isleyiş şemaları, laboratuvarda çalışacak personel tarafından kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı, PCR testlerinin uygulama aşamasındaki önemli noktalar, PCR test sonuçlarının analizi, analizlerde yaşananabilecek problemler ve çözümleri, laboratuvar ortamında olasık ontaminasyonu engelleyici önlemler ve tüm aşamaların uygulamalı olarak gerçekleştirildi. TMC-KKTC Mikrobiyoloji Platformu başkanı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ’ın açılış konuşması ile başlayan eğitimde Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü COVID-19 Tanı Laboratuvarı sorumluları Doç. Dr. Buket Baddal, Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören ve Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Pınar Tulay görev aldı.