COVİD-19 Pandemisi ile Mücadelede Yakın Doğu Üniversitesi Tarafından Üretilen Kişisel Koruyucu Ekipmanı Yüz Siperleri Sağlık Bakanlığına Teslim Edildi…

Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi (DESAM) ve NEU3D Laboratuvarı araştırmacıları ile GÜNSEL Mühendisleri tarafından, COVİD-19 pandemisi ile mücadelede sağlık çalışanlarının korunması için üretilen ilk seri “Yüz Siperi” Sağlık Bakanlığı’na teslim edildi. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ile Yakın Doğu Üniversitesi NEU 3D Laboratuvarı Direktörü ve Pediatri Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Emil Mamadov tarafından Sağlık Bakanlığı’na gerçekleştirilen ziyarette, seri üretime başlanarak üretilen koruyucu Yüz Siperleri, sağlık personellerine dağıtılmak üzere Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Ali Çaygür’e teslim edildi. Ziyaret sırasında Dr. Çaygür’e, yüz siperlerinin tasarım, üretim süreçleri ile koruyucu özelliği anlatılarak, yeni ekipmanlar için yürütülen çalışmalar hakkında da bilgiler verildi. Prof. Dr. Şanlıdağ: “Koronavirüs Savaşında Ön Sırada Yer Alan Sağlık Çalışanlarına Alkış Yetmez…” İlk seri Yüz Siperlerinin teslimi sırasında konuşan Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ yaptığı konuşmada, Yakın Doğu Üniversitesi olarak tüm dünyayı saran ve insan sağlığını tehdit eden Yeni Koronavirüse karşı hem bilimsel hem de inovatif çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Bu bağlamda zor günler geçiren ülkemiz adına bilimsel olarak her türlü, araştırma ve çalışmayı yürüterek, görüş alışverişi yaptıklarını, bilgi birikimlerini devlet yetkilileri ile paylaştıklarını dile getiren Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, pandemi ile savaşta en ön sırada yer alan sağlık çalışanlarına sadece alkışın yetmediğini ifade etti. Prof. Dr. Şanlıdağ, “İnsan sağlığını tehdit eden Yeni Koronavirüse karşı alınacak tedbirler, korunma yöntemleri ile ilgili toplumu bilinçlendirme çalışmalarını yürütürken, bu savaşta en ön sırada yer alan sağlık çalışanlarını sadece alkışlamak yeterli değil, onlara destek olmak gerekiyor. Onların sağlıklı kalabilmesi, salgının önlenebilmesinin en önemli unsurlardan bir tanesidir. Sağlık personellerinin sağlığının korunabilmesi adına mühendislerimiz tarafından tasarlanarak seri üretimine başlanan yüz siperlerinin sağlık personellerine ücretsiz dağıtılacak olması da bizim için büyük bir onurdur. Yakın Doğu Üniversitesi olarak her türlü mücadelede tüm imkanımızı milletimizin ve insanoğlunun yararına sunmayı sürdüreceğiz” diye konuştu. Doç. Dr. Emil Mamadov: “Hastalıkla Mücadelede Yeni Ar-Ge Çalışmarı Yürütüyoruz…” Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezine (DESAM) bağlı NEU3D Laboratuvarı Direktörü ve Pediatri Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Emil Mammadov ise, yüz siperinin tasarımının kendilerine özgü olduğunun altını çizerek, pandemi ile mücadelede yer alabilecek bazı ekipmanların da Ar-Ge çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi. Yüz siperi için bir çok yerle tasarımın paylaşıldığını ve dünyanın farklı ülkeleri ile Türkiye’de bulunan 3D Laboratuvarlar ile de salgının kontrolünde neler yapılabileceğini konuştuklarını anlatan Doç. Dr. Mamadov, üzerinde çalışmalar yürüttükleri diğer ekipmanlarla ilgili yakın zamanda paylaşımda bulunacaklarını söyledi. Üretim Kapasitesini 1.5 Saate Düşürdük… Yüz Siperinin üretim süreci ve özellikleri ile ilgili bilgiler de aktaran Doç. Dr. Emil Mamadov, Yakın Doğu Üniversitesi bünyesindeki bütün cihazları kullanarak ortalama 4-5 saat süren üretim kapasitesini 1.5 saate düşürdüklerini belirtti. Dr. Ali Çaygür: “Pandemi ile Mücadelede Yakın Doğu Üniversitesinin Tüm Teknik ve Teknolojik İmkanlarını Kullanması Memnun Edici…” Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Ali Çaygür de, Yeni Koronavirüs nedeniyle mücadelede dışarıdan malzeme getirilmesinin zor olduğu bir süreçte, Yakın Doğu Üniversitesi’nin yerli üretimle sağlık çalışanlarını korumak için sergilediği girişimin oldukça memnun edici olduğunu söyledi. Müsteşar Dr. Çaygür, tüm birimlerini, teknik ve teknolojik imkanlarını kullanarak Yeni Koronavirüs ile yurt genelindeki mücadeleye büyük katkı veren Yakın Doğu Üniversitesine şu ifadelerle teşekkür etti: “COVİD-19 salgınının yayılmasını önlemek için büyük mücadele verdiğimiz ve ekipman tedariğinin zor olduğu bir dönemde, Yakın Doğu Üniversitesinin hızlı bir şekilde tasarım yaparak, seri üretimine geçtiği yüz siperleri bu mücadelede yerli üretimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Günlük üretim kapasitesini en yüksek standartlara çekerek mücadeleye hızlı bir şekilde destek veren, başta Kurucu Rektör Dr. Suat Günsel ve Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel olmak üzere tüm Yakın Doğu Üniversitesi çalışanlarına teşekkür ediyorum.”

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için Sanatçı Aidos Seydakul Kovid-19 Salgınına Dikkat Çekmek İçin Resmetti

Dünya genelinde yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılması ile birlikte resim sanatçıları da salgına dikkat çekmek ve mücadeleye farklı bir bakış açısıyla destek vermek için resmediyorlar… Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre sanatçı Aisdos Seidakul, dünya geneline yayılan ve binlerce insanın yok oluşuna neden olan koronavirüse dikkat çekmek, verilen mücadeleye sanatsal bakış açısıyla destek vermek için resmetti. Açıklamada, Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için hergün ayrı bir sanatçı tarafından resmedilerek Kovid-19’u farklı bakış açılarıyla paylaşmaya devam edeceği bildirildi. Aidos Seydakul kimdir? 1993 yılında Kazakistan Almatı bölgesinde doğdu. 2016 yılında Abay ismini taşıyan , Kazakistan Ulusal Pedagoji Üniversitesi’nden mezun oldu. 2018 yılında Zhurgenov adını taşıyan Kazakistan Ulusal Sanat Akademisi’nden mezun oldu. 2015 yılından beri Kazakistan Cumhuriyeti Genç Sanatçılar Birliği üyesidir. Cumhuriyetçi sergilerin katılımcısıdr. 2006 yılında ‘Neva Paleti’ yarışmasını kazandı. 2015 yılında, ‘Kazakistan Hanlığının 550 yıldönümüne’ adanmış sergiye katıldı.

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için Sanatçı Andrey Orazbayev Koronavirüs Salgınına Karşı Tepkisini İçsel İfadelerle Tuvale Taşıdı

Dünya genelinde yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılması üzerine sanatçı Andrey Orazbayev’de salgını ve mücadeleyi içsel ifadelerle tuvale taşıdı Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre sanatçı Andrey Orazbayev eserlerinde insan ve dünya arasındaki ilişkileri, zaman ve derinliği yansıtarak binlerce ölüme sebep olan koronavirüsü tuvale taşıdı. Açıklamada, Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için hergün ayrı bir sanatçı tarafından resmedilerek, Koronavirüse karşı uyarı ve kurallara dikkat çekmek adına paylaşılmaya devam edileceği bildirildi. Andrey Orazbayev kimdir? 1963 yılında Pavlodar’da doğdu. Pavlodar Endüstri Enstitüsü İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Grafik tasarımcı okulunda , Omsk Devlet Pedagoji Enstitüsü sanat ve grafik bölümünde okudu. Uluslararası Rusya Sanatçılar Birliği ve Kazakistan Sanatçılar Birliği üyesidir. 1994’te avangard sanatçı “Yeni Bozkırlar” adlı Pavlodar sergiye katıldı. Güzel sanatların füzyon tarzında ve tiyatro performansında çalışan bir performans sanatçısı olarak bilinir.

Covid-19’a Karşı Bağışıklık Sistemini Güçlendirme Önerileri

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, Dünyayı Etkisi Altına Alan Covid-19’a Karşı Alınabilecek Koruyucu Önlemlerden Birinin, Yeterli ve Dengeli Beslenme ile Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek Olduğunu İfade Etti. Covid-19’dan Korunmanın, Tedavi Olmaktan Çok Daha Basit Olduğunu Belirten Arslansoyu, Bunun, Koruyucu Sağlık Hizmetleri Veren Uzman Görüşlerini Dikkate Almakla Mümkün Olabileceğini Söyledi. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19’un adamızda da görülmesi, halk arasında panik ve endişe yaşanmasına neden olmuştur. Basın yayın organlarında ve sosyal medyada uzmanlar tarafından virüse karşı koruyucu önlemlerden ve güvenli hijyen kurallarından sıkça söz edilmektedir. Tüm bunların yanı sıra güçlü bir bağışıklık sistemi de virüsle mücadelede en etkili silahlardan biri olarak belirtilmektedir. Arslansoyu; “Güçlü Bağışıklık Sistemi için Yeterli ve Dengeli Beslenin, Kaliteli Uyku Uyuyun ve Egzersiz Yapın.” Özellikle yeterli ve dengeli beslenme, kaliteli ve yeterli uyku ile ev içerisinde yapılabilecek egzersizlerle bağışıklık sisteminin güçlendirilebileceğini belirten Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, tek yönlü beslenmenin ya da vitamin takviyeleri ile bağışıklık sistemini güçlendirmenin mümkün olmadığını ifade ettiği açıklamalarında şunları söyledi; “Bağışıklık sistemi çok kompleks bir yapıya sahiptir. Düşünüldüğünün aksine, bağışıklık sistemini güçlendirmek için belli bir “mucizevi besin” yoktur. Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için yeterli ve dengeli beslenmek çok önemlidir. Yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerin bağışıklık sistemi, yeterli ve dengeli beslenen kişilere göre çok zayıftır. Tek yönlü beslenerek ya da bazı vitamin takviyelerini kullanarak bağışıklık sisteminizi güçlendiremezsiniz.” Arslansoyu; “Yeterli ve Dengeli Beslenme, Tüm Besin Gruplarına Günlük Beslenmede Yer Vermekle Mümkündür.” “Bağışıklık sisteminizin güçlü olması, tükettiğiniz öğünlere, aldığınız karbonhidrat, protein, yağ miktarı, vitamin ve minerallere bağlıdır.” diyen Banu Özbingül Arslansoyu, hiçbir ögenin tek başına vücutta görev yapamadığının unutulmaması gerektiğini söyledi. Bazı minerallerin daha iyi emilimi için vitaminlere, bazı vitaminlerin ise emilim için yağa ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Arslansoyu, bu nedenle bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı yiyeceklere ya da preparatlara yönelmek yerine, yeterli ve dengeli bir beslenme programı çerçevesinde tüm besin gruplarına günlük beslenmede yer verilmesi gerektiğini belirtti. Arslansoyu; “Çeşitli ve Rengarenk Beslenin.” “Et, yumurta ve kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler ile tam tahıl içeren gıdalar bağışıklık sisteminizin güçlü olması için tüm vitamin ve mineralleri içlerinde barındırırlar.” diyen Arslansoyu, bu bağlamda çeşitli ve rengarenk beslenmeye, hazır gıdalardan uzak durmaya özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Arslansoyu; “Günde Bir Portakal Yeterli.” Her gün yeterli miktarda alınan C vitamininin bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynadığını belirten Banu Özbingül Arslansoyu, C vitamini denince akla ilk olarak portakal geldiğini ve günde tüketilen bir portakalın, günlük C vitamini ihtiyacını karşıladığını söyledi. Bir portakal, bir adet kivi, iki adet mandalina ya da bir porsiyon brokoli ile değiştirilebilmektedir. C vitamini içeren besinlerin tüketim şekline de değinen Arslansoyu şöyle devam etti; “C vitamini erken kayba uğrayan hassas bir vitamindir. Meyveleri kesip beklettikçe, suyunu sıktıkça ya da metal bıçaklarla dilimledikçe C vitamini değerleri azalmaktadır. Bu yüzden meyve ve sebzeleri dilimledikten sonra bekletmemeli, hemen tüketmelisiniz. Besinleri nasıl tükettiğinizin, aslında ne tükettiğinizden çok daha önemli olduğunu unutmayınız.” Arslansoyu; “Bir Küçük Boy Patates Günlük A Vitamini İhtiyacını Karşılıyor.” C vitamini gibi bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rolü bulunan A vitamininin en çok balık, karaciğer, süt, yumurta sarısı, ıspanak, havuç gibi besinlerde bulunduğunu söyleyen Arslansoyu, bir küçük boy patatesin günlük A vitamini ihtiyacını karşıladığını kaydetti. Arslansoyu; “D Vitaminin En Önemli Kaynağı Güneş.” Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde büyük önem taşıyan vitaminlerden bir diğeri olan D vitaminin eksikliğinde hastalıklara karşı direncin düşeceğini ifade eden Arslansoyu, “Somon, tuna, sardalya gibi yağlı balıklar ile yumurta ve karaciğer D vitamini içeren besinlerdir. Fakat hiçbiri zengin kaynak değildir. Günlük beslenme ile D vitamini eksikliğini gidermek imkansızdır. En önemli kaynak güneştir. Güneşten çok fazla faydalanamadığımız bu soğuk günlerde doktor kontrolünde yapılacak değerlendirmelerle preparatlardan destek almanız büyük önem arz etmektedir.” dedi. Arslansoyu; “Günde Bir Avuç Ceviz, Fındık, Badem gibi Yağlı Tohumlar Bağışıklık Sisteminin Güçlenmesine Katkı Sağlıyor.” Bağışıklık sistemini güçlendiren diğer bir grup olan B vitaminlerinin tam tahıllı gıdalarda, süt ve süt ürünlerinde, yeşil yapraklı sebzelerde, et ve balıkta bulunduğunu belirten Banu Özbingül Arslansoyu, ceviz, fındık, badem, ayçiçek ve zeytin yağında bulunan E vitaminin ise mutlaka her gün yeterli miktarlarda alınması gereken bir vitamin grubu olduğuna dikkat çekti. Arslansoyu, gün içerisinde yaklaşık bir avuç içi kadar tüketilecek ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumların bağışıklık sistemine olumlu etkileri olduğunu söyledi. Minerallerden çinkonun yine bağışıklığı güçlendirmede önemli rolü olduğunu ifade eden Arslansoyu, aynı şekilde demir, bakır ve selenyumun da bağışıklık sisteminin iyi çalışması için gerekli olduğunu belirtti. Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Bitki Çayı Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişilerin, bağışıklığını, yeşil çay, zencefil, bal, limon ve karabiberle hazırlanacak bitki çayı ile destekleyebileceğini kaydeden Arslansoyu, bitki çayının vücuda sağladığı yarara ilişkin şunları söyledi; “Siyah çayın doğada bozulmamış ve işlenmemiş hali yeşil çaydır. Bu nedenle yapısında çok fazla mineral bulunur. Çayınıza ekleyeceğiniz bal ile hem çayın lezzeti hem de antioksidan etkisi arttırılabilir. Zencefil de bal gibi iyi bir antioksidandır. Toz yerine tazesini kullanmak daha fazla yarar sağlayacaktır.”

Yakın Doğu Üniversitesi COVİD-19 Pandemisi ile Mücadelede Kişisel Koruyucu Ekipmanı “Yüz Siperi” Seri Üretimine Başladı…

Yakın Doğu Üniversitesi tarafından üretilen “Yüz Siperi” Sağlık Çalışanlarına Ücretsiz Dağıtılacak. COVİD-19 Pandemisi ile mücadelede sağlık çalışanlarının korunması için Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü ve NEU3D Laboratuvarı araştırmacıları ile GÜNSEL Mühendisleri tarafından geliştirilen “Yüz Siperi” seri üretimine başlandı. “Yüz Siperi”, kullanım önceliği olarak karantina alanında veya kesin/olası COVID-19 tanılı hastalar ile çalışan sağlık personellerine ücretsiz dağıtılacak. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Araştırma Merkezi (DESAM) Enstitüsü, NEU3D Laboratuvarı ve Günsel Otomotiv mühendislerinin ortak çalışmaları sonucu geliştirilerek sterilizasyon çalışmaları ve testleri başarıyla tamamlanan ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi doktorları tarafından test edilen “Yüz Siperi”nin seri üretimine başlandığı bildirildi. Standart cerrahi veya n95/ffp2 maskelere ek olarak yüz bölgesini damlacıklardan koruma özelliğine sahip olan Yüz Siperi iki parçadan oluşuyor. Vizör kısmı ile vizör tutucu parçanın montajı kullanıcı tarafından kolayca birkaç saniye içinde yapılabiliyor. Aynı zamanda vizör tutucu parçanın gaz sterilizasyona uygun olduğu da testler ile kanıtlandı. Sağlık personeli kullanım sonunda talimata uygun olarak vizörü ayırıp tutucu parçayı da gaz sterilizasyon (etilen oksit, formaldehit veya plazma) ünitesine gönderebilecekler. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “Pandemi ile Mücadelede Elele Verelim…” Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgınına karşı mücadelede en büyük görevin sağlık çalışanlarına düştüğünü ve bu durumda en önemli konulardan birinin sağlık çalışanlarının sağlığını korumak olduğunu belirten Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, Yeni Koronavirüs karşısında mücadelede tüm imkanlarını seferber ettiklerini söyledi. Dünya genelinde bu mücadeleyi veren pek çok sağlık çalışanının virüsle enfekte olma riskinin yüksek olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Vefakar ve büyük bir özveri ile görev yapan sağlık çalışanlarının virüsten korunması hayati önem taşıyor. Onlar için özel koruma önlemlerinin devreye sokulması kanaatindeyiz. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sağlıklı olması halkın korunması anlamına geliyor. Evlerinde, çoluk çocuğu ve risk taşıyan yaşta akrabaları olan sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları ve bir ihtimal kendilerinin de enfekte edebilecekleri virüslerden koruyabilmek için ihtiyaç olan ekipmanları üretmeye başladık. Üretimine başlanan “Yüz Siperi”, COVİD-19’la mücadelede görev yapan tüm sağlık personellerine ücretsiz olarak dağıtılacak. İnsanlığın büyük bir bilimsel ve toplumsal sınavla karşı karşıya olduğu bu mücadele toplum olarak bize düşen ise sadece ve sadece evde kalmak. Sağlık yetkilileri, koronavirüsten kendimizi nasıl koruyabileceğimize dair adım adım yönerge ve tavsiyelerde bulunuyor. Koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmak, hayat kurtarmak ve sağlık sistemimizi korumak için elele mücadeleyi sürdürmeliyiz” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için Sanatçı İgor Gushchin Koronavirüs Salgınını Fırça Ucuna Taşıdı…

Dünya genelinde yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılması ile birlikte ressamlar da salgını ve mücadeleyi tuvallere yansıtmayı sürdürüyor. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre sanatçı İgor Gushchin dünya üzerinde korku ve endişe ile takip edilen koronavirüsü fırça ucuyla tuvale taşıdı. Sanatçı Gushchin , korona virüs’ün insan psikolojisi üzerinde yarattığı etkenlerden uzaklaşabilmek adına sanatıyla tuvale yansıttığı eserlerini sanatseverlerle paylaştı. Sanatçı, kendimiz için, ailemiz için, toplum için yetkililerin yaptığı uyarı ve önlemleri dikkate alalım, uyalım,sağlıklı kalalım dedi. Açıklamada, Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için hergün ayrı bir sanatçı tarafından resmedilerek, Koronavirüsü farklı bakış açılarıyla paylaşmaya devam edileceği bildirildi. İgor Gushchin kimdir? 1965 doğumlu, Almatı kentinde yaşayan Rus sanatçı İgor Gushchin, St.Petersburg Gavrila Derjavin Güzel Sanatlar Akademisi, İngiltere’nin Londra kentinde bulunan Avrupa Yaratıcı Derneği ve Gürcistan Sanatçılar Birliği Üyesidir. Benzersiz bir resim tekniği sanatçısı olan İgor Gushchin, “The essence of transcendental art” kitabının da yazarıdır. Her yıl St.Petersburg’da, Karagandı’da, Almatı’da, Riga’da ve İtalya’da karma ve kişisel sergilerine katılmaktadır. Sanatçının eserleri Rusya, Kanada, ABD, Kazakistan ve Baltık ülkelerinde birçok özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Ruh Sağlığını Koronavirüs Salgınından Koruma Yolları

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzmanı Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, Koronavirüs Salgını ile Mücadele Edilen Şu Günlerde, Bağışıklık Sistemi Kadar Ruh Sağlığını Korumak Gerektiğine de Dikkat Çekerek, Salgın Nedeniyle Oluşan Panik, Huzursuzluk ve Kaygı Durumunu Yenebilme Yöntemlerini Anlattı. Dünya Sağlık Örgütü’nün “Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durum” ilan etmesine neden olan 2019-nCoV Akut Solunum Yolu Hastalığı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birtakım önlemler alınmasına neden olmuştur.” diyen Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, virüsün hızla yayılma olasılığını önlemek adına alınan bu önlemlerin, gerek kamuda gerekse özelde birçok iş yerinin faaliyetlerine bir süreliğine ara vermek, sosyal izolasyon çağrıları ile halkın mümkün olduğunca evlerinde kalmaya özen göstermesini sağlamak yönünde olduğunu söyledi. Alınmak zorunda kalınan bu önlemlerin toplumdaki panik ve korku havasını arttırdığına değinen Tuğçe Denizgil Evre, ülkemizde Covid-19 test sonucu pozitif olan vakalar yanında, karantina süreci devam eden birçok insanımız da bulunduğunu ifade etti. Tuğçe Denizgil Evre; “Bağışıklık Sistemimiz gibi Ruh Sağlığımızı da Dengede Tutmak Son Derece Önemli.” Halkın virüs hakkında okuduklarından ya da izlediklerinden akılcı sonuçlar çıkarmaya çalışmasına rağmen etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirten Tuğçe Denizgil Evre, toplumu olumsuz etkileyen uzun soluklu olaylar karşısında beynin çalışma şekline ilişkin şu açıklamaları yaptı; “İçinde bulunduğumuz durumda, var olan tehlikeden kaçınmaya ve yaşamda kalmaya odaklı olan beynimiz bazı hormonlar salgılamaktadır. Bu hormonların bir nevi bizi hayatta tutmaya çalışan yardımcı işlevleri var diyebiliriz. Ancak salgın gibi uzun süreli ortamlarda hem bedenin hem de bilişsel işlevlerin olası bir tehdite karşı sürekli tetikte olması, bağışıklık sistemimiz yanında psikolojik sağlığımızı da olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu tip dönemlerde ruhsal anlamda denge içinde kalabilmek tıpkı bağışıklık sistemimizde de olduğu gibi son derece önemlidir.” Panik Duygusunu Kontrol Altında Tutmaya Yardımcı Öneriler Böylesi bulaş yönü güçlü olan salgın durumlarında “panik” duygusunun hızla yayılma gösterdiğini, insanın doğası gereği bilmediği ve öngöremediği tüm durum ve koşullarda kaygı belirtileri gösterebildiğini ifade eden Tuğçe Denizgil Evre, panik duygusunu kontrol altında tutmak, kaygıları yönetebilmek için halka şu tavsiyelerde bulundu; “Felaket senaryolarının da sıkça yazıldığı bugünlerde kaygı bozuklukları daha da artış gösterbileceğinden güvenilir olmayan platformlardaki habertlere itibar etmeyin. Güvenilir kaynaklardan günde 1 ya da 2 defayı geçmemek şartı ile gündemi takip edebilirsiniz. Kaygının en önemli fiziksel belirtilerinden biri de nefes darlığıdır. Bu bağlamda kaygınız çok yoğun ise nefes egzersizleri yaparak kendinizi rahatlatabilir, kalp çarpıntınız var ise kafein tüketiminizi gözden geçirebilrisiniz. Sürekli koronavirüs hakkında konuşmak, videolar izlemek size iyi gelmeycektir. Başka şeylere odaklanmak iyi gelecektir. Örneğin; uzun zamandır okumak isteyip de bir köşeye attığınız kitabınızı okumak, film izlemek, bahçeye çıkıp çiçeklerle ilgilenmek gibi. Eğer çocuk sahibi iseniz; çocuklarınız ile kendilerinin ve çevresindekilerinin sağlığını korumak için düzenli olarak el yıkamanın önemi anlatılmalı ve onlarla da efektif eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.” Tuğçe Denizgil Evre; “Ev İçindeki Günlük Rutinlerinize Mümkün Olduğunca Devam Edin.” Gerekli tüm tedbirleri almak, kişisel hijyene dikkat etmek, gerekmedikçe evden çıkmamak ve kalabalık ortamlarda bulunmamak gibi sorumluluk bilinci yüksek davranışlarla kişilerin ev içindeki günlük rutinlerine mümkün olduğunca devam etmesi gerektiğini hatırlatan Tuğçe Denizgil Evre, bu zor zamanların dayanışma, özveri ve elbirliği ile atlatılarak, aydınlık günlere varılacağına duyduğu inancı dile getirdi.

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için Sanatçı Alexey Utkin Koronavirüsün (Kovid-19) Salgınını Tuvale Taşıdı

Dünya genelinde yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılması ile birlikte ressamlar da salgını ve mücadeleyi tuvallere taşıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre sanatçı Alexey Utkin’de dünya geneline yayılan koronavirüsü (Kovid-19) tuvale yansıttı. Sanatçı Utkin, dünyada salgın hale gelen korona virüs’e dikkat çekerek salgın hale gelen ve insanoğlunun yokoluşuna seyirci kalamayacaklarını belirterek sanatıyla farkındalık yaratmak istediğinin altını çizdi. Açıklamada, Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için hergün ayrı bir sanatçı tarafından resmedilerek Kovid-19’u farklı bakış açılarıyla paylaşmaya devam edeceği bildirildi. Alexey Utkin kimdir? 1949 yılında Rusya’da dünyaya geldi. 1969 yılında Almatı’daki sağır çocuklar için 1 Numaralı Yatılı Okuldan mezun oldu. 1985 yılında Kazak Ulusal Sanat Akademisi’nden mezun oldu. 1999 yılından itibaren Kazakistan Cumhuriyeti Sanatçılar Birliği üyesidir. Çok sayıda cumhuriyetçi ve yabancı sergiye katılanlar: 2020- Kıbrıs Modern Sanat Müzesi projesine katılmaktadır (Kıbrıs, Lefkoşa). 2019- Kazakistan ressamlarının sanat sergisi “Art Galaxy Alma-Ata” (Almatı). 2018- Sanatçının 70. yıldönümüne adanmış kişisel sanat sergisi “Ben çok farklıyım”, A. Kasteyev Devlet Sanat Müzesi, Almatı. 2017– Resim ve grafik kişisel sanat sergisi “Şehir”, (ESENTAI GALERİ, Almatı). 2016- Kazakistan Cumhuriyeti’nin Bağımsızlığının 25. yıldönümünde düzenlenen kişisel sanat sergisi “Benim aşkım Almatı”, A. Kasteyev Devlet Sanat Müzesi, Almatı. 2014- Yıldönümü kişisel resim ve grafik sanat sergisi “Almatı’nın rengi ve çizgileri”, “Alma-Ata” Sanat Merkezi, Almatı. 2013- Sağır sanatçılarının uluslararası sanat sergisi “Ruh tarafından duyulan dünya”, St.Petersburg, Rusya. 2012- Resim ve grafik kişisel sanat sergisi “Modern ritimleriyle şehirde dolaşmak”, Almatı Fransa Başkonsolosluğu; “Almatı’nın Süiti” resim kişisel sergisi, Kazakistan Merkez Devlet Müzesi. 2011- “En sevdiğim şehir” resim ve grafik kişisel sanat sergisi, Almatı Tarih Müzesi; Resim ve grafik kişisel sanat sergisi «Olimpiyat Başkentleri- Astana ve Almatı», Almatı’daki «ARK” galerisi. 2010- “Astana’yı Keşfetmek” grafik kişisel sanat sergisi, Kulanshi Modern Sanat Merkezi. 2009- “Bir sanatçının şehirde dolaşması…” yıldönümü resim, suluboya ve grafik sanat sergisi, Almatı’daki “ARK” galerisi. 2008- Uluslararası sanat sergisi “Açık Hazar denizi”, Aktau’daki «Sandık» Modern Sanat Galerisi. 2007- Kişisel sanat sergisi “Şehir ve Vatandaşlar. Eskizler”, Almatı’daki “ARK” galerisi. 2006- Kişisel sanat sergisi “Sevdiğiniz şehrin panoramaları”, Almatı’daki “ARK” galerisi. 2005 – Kişisel sanat sergisi “Şehir Günlükleri”, Almatı’daki “ARK” galerisi. 2004 – Kişisel sanat sergisi “Almatı’nın Manzaraları”, Almatı’daki “ARK” galerisi. 2003- Uluslararası Sanat Festivali “Lale ve İnsan”, A. Kasteyev Devlet Sanat Müzesi, Almatı. 2002- Uluslararası Sanat Festivali “Tanrı Umay 2002”, Almatı; Uluslararası Sanat Festivali “Sağırların Yolu-2”, ABD, Washington. 2001- Uluslararası sağır sanatçılarının sanat sergisi, A. Kasteyev Devlet Sanat Müzesi, Almatı. 2000- Uluslararası sağır sanatçılarının sanat sergisi. Roma, İtalya. 1997- “Benim şehrim” kişisel sanat sergisi, Almatı’daki «Süper şey» galerisi. 1996- Kişisel sanat sergisi “Dağ manzaraları”, “Beyaz Galerisi, Almatı. 1985-1990 yılları arasında karikatür sergilerine katıldı. 2019- Güzel sanatlara katkı madalyası, Kazakistan Cumhuriyeti Sanatçılar Birliği, Almatı. Resmin benzersizliği ve samimiyeti için Avrasya Uluslararası Ödülü’ne aday gösterildi. 2017- Almatı Uluslararası Kadınlar Kulübü’nün düzenlediği Müzayede Yardım Sanat Sergisine katıldığı için katılım sertifikasını aldı. 2013- “Kötü hava” eseri için madalyasına ve para ödülüne layık görüldü. 1989- “RIVIERA DEL CONERO” Uluslararası Karikatür Sanat Sergisine katıldığı için katılım sertifikasını aldı, İtalya.

Yakın Doğu Üniversitesi COVİD-19’a Karşı Mücadelede Kişisel Koruyucu Ekipman Üretimi İçin Kolları Sıvadı…

Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Araştırma Merkezi (DESAM) Enstitüsü, NEU3D Laboratuvarı ve Günsel Otomotiv, COVİD-19 pandemisi ile mücadelede ihtiyaç duyulan ekipman ve cihazların tedarik sorurunu aşmak için üretim çalışmalarına başladı. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, pandemi ile mücadelede ön cephede yer alan sağlık personellerinin korunması kapsamında, NEU3D Laboratuvarı mühendisleri tarafından tasarlanan “yüz siperi” hekim verifikasyonunun ardından üretilmeye başlandı. Üretimine bugün itibariyle başlanan kişisel koruyucu ekipmanı yüz siperinin üretim sürecindeki muadillerine göre %50 daha hızlı üretilmesi ve malzeme tasarrufu sağlaması en büyük fark olarak ön plana çıkıyor. “Yüz Siperi” üretim sürecinde Günsel Otomotiv’in desteği de sağlanarak üretim kapasitesi iki katına çıkarıldı. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel “Bu zor günleri hep birlikte aşacağız” Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ise tüm insanlığı ciddi şekilde tehdit eden Covid-19 salgını ile mücadelenin önemine dikkat çekerek, bu mücadelenin öncüleri olan sağlık personellerinin sağlıklarının en iyi şekilde korunması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel “Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü ve NEU3D Laboratuvarı araştırmacıları ile Günsel Otomotiv mühendisleri, sağlık alanında ihtiyaç duyulan ekipmanların bir kısmını üretmeye başladı. İhtiyaç duyulabilecek diğer ekipman ihtiyaçlarının tedarik sorunlarının giderilmesi için de üretilebilecek ekipmanlar üzerinde de çalışmalar yürütüyor. Ciddi bir sağlık sorunu olarak çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgınına karşı mücadelemizde, tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bu mücadeleyi hep birlikte aşacağız” dedi.

Sokağa Çıkma Yasağı Yasası

(Fasıl 156) Madde 2 Altında Emirname KISMİ SOKAĞA ÇIKMA EMİRNAMESİ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Fasıl 156 Sokağa Çıkma Yasağı Yasası’nın 2’nci maddesinin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak, Corona Virüsün (Covid-19) yayılmasını önlemek amacıyla, 23.3.2020 tarihi itibariyle sabah 00.00’dan itibaren 14 gün süreyle aşağıda öngörülen istisnai durumlara bağlı olarak kısmi sokağa çıkma yasağı ilan eder. Bakanlar Kurulu tarafından Corona Virüs (Covid-19) hakkında alınan tedbir kararları çerçevesinde temel ihtiyaçların giderilebilmesi amacıyla çalışmasına izin verilen özel sektör çalışanları ve kamuda elzem hizmetleri yerine getirecek çalışanlar (polis, itfaiye, belediye, sivil savunma, kaymakamlıklar v.b) kısmi sokağa çıkma yasağından muaf olup, bu kişiler haricindeki bireyler için kısmi sokağa çıkma yasağı uygulanır. Yukarıda 1’inci madde uyarınca muafiyet kapsamı dışında kalan kişiler, sadece yine yukarıdaki 1’inci madde uyarınca faaliyetlerine izin verilen kamu ve özel kurumlarından mal ve hizmet almak amacıyla sokağa çıkabilecek ve ihtiyacını karşıladıktan sonra ikamet ettiği yere geri dönecektir. Bu amaçlar dışında sokağa çıkamayacaktır. Bu kısmi sokağa çıkma yasağına uymayanlar hakkında yürürlükteki mevzuat çerçevesinde cezai kovuşturma yapılacaktır.
tercih robotu