Telefon: +90 (392) 223 64 64 | [email protected]

Yakın Doğu Üniversitesi’nden ‘Mavi Kapak’ Kampanyasına Anlamlı Katkı

Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2017-18 Akademik yılında sosyal sorumluluk projesi kapsamında, engellilere tekerlekli sandalye temini için başlatılan “mavi kapak” kampanyasına destek verdi. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, engelli bireylerin toplumdaki haklarına ve varlıklarına dikkat çekip farkındalığı artırmak amacıyla Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği’nin yürüttüğü ‘Mavi Kapak’ projesine katılan fakülte, akademik ve idari personeli ile öğrenciler tarafından toplanan kapakları Dernek Başkanı Günay Kibrit’e teslim etti. Kibrit: “Manevi Katkılar Çok Önemli…” Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit, kampanyaya yaptıkları katkılardan dolayı İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri, idari kadro ve öğrencilerine teşekkür etti. Kibrit, yapılan ‘mavi kapak’ kampanyasının maddi katkıdan çok farkındalığı artırmaya yönelik çok önemli bir manevi katkı olduğunu söyledi. Bu duyarlılığın herkese örnek olması gerektiğini vurgulayan Kibrit, yapılan her katkınn küçük ya da büyük farketmeksizin onların ve üyelerinin yüzünü güldürdüğünü ifade etti. Doç. Dr. Köprülü: “Katkı Koyan Herkese Teşekkür Ediyorum…” Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi adına konuşan Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Nur Köprülü de, fakültede bu kampanyaya liderlik eden başta Yrd. Doç. Dr. Behiye Çavuşoğlu ve Uz. İmren Gürbaşar’a ile katkı koyan herkese ayrı ayrı teşekkür etti. Doç. Dr Köprülü, fakültenin sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirme konusunda çok istekli ve hassas olduğunu, benzer etkinlikleri yapmaya devam edeceklerini belirtti. Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği’nin gerek üyelerine gerekse ihtiyacı olan herkese tekerlekli sandalye temin edebilmek için başlattığı bu kampanyanın bir parçası olmak ve ufak da olsa bir katkı koymanın yarattığı manevi hazzın ifade edilemeyecek kadar büyük olduğunu ve derneğin faaliyetlerine katkı koymaya devam edeceklerini söyledi.

Ramazanda Beslenme Önerileri

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Gültaç Dayı, Ramazan Ayı Boyunca Oruç Tutan Kişilerin Beslenme Düzenleri ile İlgili Önerilerde Bulundu. Gültaç Dayı, Oruç Tutan Kişilerin Mutlaka Sahura Kalkması ve İftarda ise Abartıya Kaçmadan Yemek Yemesi Gerektiğini Belirterek, Ramazan Ayı Boyunca Kilo Almayı Önlemenin Yolunun Sahura Kalkmak ve İftardan Sonra Yürüyüş Yapmaktan Geçtiğini Belirtti. Diyetisyen Gültaç Dayı; “Mutlaka Sahura Kalkın.” Ramazan ayında öğün düzeninin bozulması ile vücutta yağ depolanması yaşandığını söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, Ramazan ayından önce her gün hamurdan yapılan tatlılar, fazla yağlı yemekler yenmezken, Ramazan ayında daha özenli ve çeşitli sofralar hazırlanması nedeniyle masaların tatlı ve hamur işinden oluştuğunu, bu yüzden de sağlıklı beslenme düzeninin bozulduğunu belirtti. Oruç tutan kişilerin tüm gün yaşanılan açlık durumunu sadece bir öğüne sığdırmaya çalıştığını söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, iftarda yemek yemenin aşırıya kaçmadan yapılması gerektiğini belirtti. Sahur yapmanın gerekliliğini dile getiren Gültaç Dayı, sahura kalkılmadan oruç tutmanın gün içerisinde hazımsızlık, metabolizmada yavaşlama ve bütün yenilen besinlerin vücutta yağ olarak depolanması gibi sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çekti. Gültaç Dayı: “Sahurda, Hazmı ve Sindirimi Kolay, Yüksek Enerji İçeren, Proteinli Besinler Tercih Edilmelidir.” Sahurda tüketilmesi gereken yiyecek türleri ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Gültaç Dayı, Ramazan ayının sağlıklı ve kilo almadan geçirilmesi için oruç tutan kişilerin kilo almama için mutlaka sahura kalkması gerektiğini belirtti. Diyetisyen Gültaç Dayı, oruç öncesinde kişilerin en az dört veya altı öğün ile beslendiğini, Ramazan ayı ile birlikte ise dört veya altı öğünün bir anda iki öğüne düştüğünü, bu nedenle bedenlerin sahurdan mahrum bırakılmaması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Sahur sizin kahvaltınız yerine geçecektir. Unutmayın, kahvaltı günün en önemli öğünü olduğuna göre sahur da Ramazan’ın en önemli öğünüdür. Sahurda hazmı ve sindirimi kolay, yüksek enerji içeren, proteinli besinler tercih edilmelidir. Çorba, kahvaltılık gibi besinler önemlidir.” İftar ve Sonrasında Mutlaka En Az İki Buçuk Litre Su Tüketilmeli Havaların sıcak olmasından dolayı vücutta sıvı kaybının artacağını söyleyen Gültaç Dayı, sıcak havalardan dolayı yaz aylarında ortalama iki buçuk veya üç litre suya bedenin ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bu nedenle sahurda en az bir litre, iftar ve sonrasında ise bir buçuk veya iki litre su içmeye özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı şöyle devam etti: “İftarda uzun süreli açlıktan sonra birden yüklenilmemeli, hızlıca ve çok yemek yenilmemelidir. Başlangıç için kahvaltılıklar ve hurma yerinde bir karar olacaktır. Daha sonrasında 1 kase çorba ile devam edebilirsiniz. Çorbadan sonra 30 dakikalık bir ara hem midenizi dinlendirecek hem de kan şekerinizin çok hızlı yükselmesini engelleyip kilo almanıza engel olacaktır. Sonrasında ise hafif yemek tercihleriyle devam etmelisiniz. Izgara et veya tavuk, kıymalı veya etli sebze yemekleri, hatta fırında veya buğulama balık alternatifleri tercihleriniz arasında olmalı.” Ramazan Pidesine Dikkat! Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin Ramazan pidesine de dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, iştah açıcı Ramazan pidelerinin miktarı ayarlanamadığı durumlarda kilo aldırabildiğini belirtti. Tam buğday ekmeklerinin belli bir süre sonra içerisindeki posa nedeniyle daha çabuk tokluk hissedilmesine neden olduğunu söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, pidede bu durumun geçerli olmadığını belirtti ve konuyla ilgili şunları kaydetti; “Ramazan pidesi yedikçe daha çok yeme isteği uyandırıyor. Kilo almak istemiyorsanız ve pide yemek istiyorsanız, miktarını dengeleyebilir ya da pideyle vedalaşıp tam buğday ekmeğiyle devam edebilirsiniz. Şerbetli ve hamurlu tatlılar bir anda fazla kalori almanıza neden olacak ve kilo almanıza neden olabilecektir. Bu tarz tatlıların yerine küçük bir parça güllaç veya 1 porsiyon sütlü tatlı yiyebilirsiniz. Ancak düşük kalorili tatlılar da olsa, tatlı tüketimini de sınırlandırın, her gün tatlı yemekten kaçının.” İftardan Sonra Yürüyüş Yapılmalı Vücudun sürekli açlık sonucunda kendini daha yavaş çalışmaya koşullandırdığını söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, metabolizma hızının yavaşlayarak ve minimum enerji harcamasıyla, vücudun günü tamamlamak isteyeceğini belirtti. Alınan enerjinin, harcanılan enerjiden daha fazla olması durumunda kişilerin kilo almaya başlayacağını kaydeden Diyetisyen Gültaç Dayı, iftardan bir veya bir buçuk saat sonra, otuz dakika ile bir saat arasında yapılacak yürüyüş ile enerji harcamasını artırarak, metabolizmaya biraz daha hız kazandırılmasının gerektiğini belirtti.

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, 2017-2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi’ni Tamamladı

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, tarafından 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi” başarı ile tamamlandı. Her yıl on günlük süreç içinde yapılan İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi; iş sağlığı ve güvenliği, mesleki hastalıklar, hastane ortamı, tıbbi merkezlerde enfeksiyonlar, izolasyon yöntemleri, korunma yolları ve alınabilecek güvenlik önlemleri gibi konuları kapsıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, bu yıl gerçekleştirilen İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi’nde, Doç. Dr. Hüseyin Kaya Süer ‘Hastane Enfeksiyonları, İzolasyon Yöntemleri ve El Yıkama’, Uzm. Ufuk Kaya ise ‘İş Sağlığı, Son Yıllardaki Kaza Oranları, Mesleki Hastalıkları, Güvenlik Önlemleri’ konularında eğitimler sundu. Doç. Dr. Hüseyin Kaya Süer: “Hasta Bakımından Önce ve Sonra El Yıkama İşlemi Yapılmalı…” ‘Hastane Enfeksiyonları, İzolasyon Yöntemleri ve El Yıkama’ konusunu işleyen Doç. Dr. Hüseyin Kaya Süer, hastanelerde uygulanan temas, damlacık, vs. gibi izolasyon yöntemlerinin yanında, her hasta bakımından önce ve sonra el yıkmaya işlemine dikkat çekti. Doç Dr. Süer, son yılların istatistiksel sonuçlarıyla hala hastanelerde el yıkama işleminin çalışanlar tarafından etkili uygulanmadığını gösterdiğini kaydetti. İş Kazaları ve Kazalara Bağlı Ölümler ile Mesleki Hastalıklar Masaya Yatırıldı… Uzm. Ufuk Kaya ise, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tanımlara dikkat çekerken, son yıllarda meydana gelen iş kazaları, kazalara bağlı ölümler ve meydana gelen mesleki hastalıkların tüm boyutlarını ve son yıllara ait verileri aktardı. Uzm Kaya ayrıca, alınabilecek tıbbi ve ilk yardım gerektiren güvenlik önlemleri ve acil yardım konularına da değindi. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda bilgilerin paylaşıldığı eğitim günleri sonunda, eğitimcilere Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Aslı Aykaç tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi, eğitime katılan öğrencilere ise eğitim sertifika verildi.

Hemşireler Haftası Bilimsel Çalışmalar ve Panellerle Kutladı

Yakın Doğu Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Dünya Hemşirelik Haftası’nı düzenlediği kutlama programı ile kutladı. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, International Council of Nursing (ICN)’in 2018 yılı için belirlediği “Hemşireler, sağlık bir insan hakkıdır söylemine öncü bir sestir” teması uyarınca düzenlenen kutlama programına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurhan Bayraktar’ın yanı sıra akademisyenler ile hemşire adayları katıldı. Etkinlikte hemşirelik mesleğinin önemi ve mesleği icra ederken dikkat edilmesi gerekenler üzerine konuşmalar yapıldı. Etkinlikte, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ile Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurhan Bayraktar birer konuşma yaptı. Prof. Dr. Bayraktar konuşmasında, hemşirelik mesleğinin öneminden, felsefesinden, mesleğin gelişim sürecinde aşılan zorluklardan ve ICN 2018 yılı temasına dikkat çekerek, Hemşirelik Fakültesinin kuruluş aşamalarından bahsetti. Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise, hemşirelik mesleğinin günümüze kadar sürekli gelişen bir meslek olma yolunda önemli katkıları olan, modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale ve hemşirelik mesleğinin öncülerinin hayatlarından bölümler aktardı. Sağlık Hizmeti Alanların ve Verenlerin Ortak Hakkı Sağlık… Program çerçevesinde düzenlenen ICN 2018 temalı panelin oturum başkanlığını Doç. Dr. Ümran Dal Yılmaz yaptı. Panelde Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Erdemir “Sağlık Hizmeti Alanların ve Verenlerin Ortak Hakkı Sağlık” konulu sunumu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Erdemir, sağlık hakkına ulaşımda hemşirenin rolünü, hasta merkezli, güvenli ve kaliteli hemşirelik bakımının öneminine vurgu yaparak, hemşirelerin savunuculuk rolü ile hastanın sağlığını, güvenliğini, değerlerini hasta adına, hasta yararına savunduğunu ve koruduğunu anlattı. Panelde konuşmacı olarak yer alan Evrensel Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge ise, ‘’Kıbrıs’ın Kuzeyinde Hasta Hakları’’ konulu sunumunu yaptı. İmge, hasta haklarının temel maddeleri olan, koruyucu tedbirlerin alınması hakkı, bilgilenme hakkı, hastanın zamanına saygı, yenilik hakkı, şikayet hakkı gibi konuları anlattı. Hasta haklarının yasal çerçevesi ve hasta haklarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anayasasındaki yeri hakkında önemli bilgiler aktardı. Sağlık Hakkına Ulaşımda Cinsiyet İlişkisi Konuşuldu… Panelin son konuşmacısı olan Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serap Tekbaş da “Cinsiyetin Sağlık Hakkına Etkisi’’ konulu sunumunu yaptı. Tekbaş sunumunda sağlık hakkına ulaşımın ve cinsiyet ilişkisinden söz ederek, kadınların sağlık hakkına ulaşımda yaşadıkları güçlüklerin birçok sağlık sorununa neden olduğunu, ayrıca kadının eğitim düzeyinin, iş gücüne katılımın, gelir seviyesinin düşük olmasının sağlık hakkına ulaşımı etkilediğnden bahsetti. “Göçmen Öğrencilerin Sağlık Hizmetlerine Ulaşımı’’ Paneli Gerçekleştirdi… Programda oturum başkanlığını Hemşirelik Fakültesi öğrencisi Halil Rahman Yiğit’in yaptığı öğrenci panelinde ise, Hemşirelik Fakültesi öğrencileri Kemal Elyeli ve Sinmiloluwa Eyitayo Maiye “Göçmen Öğrencilerin Sağlık Hizmetlerine Ulaşımı’’ konulu sunumu gerçekleştirdi. Öğrenciler sunumlarında göçmen olma, göçmen öğrencilerin yaşadıkları sorunlar ve bu sorunları yaşama nedenleri konusunda bilgiler verdi. Hemşirelik Fakültesi öğrencileri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Yakın Doğu Üniversitesi’nde tüm öğrencilere ve göçmen öğrencilere sunulan sağlık hizmetlerini anlatarak sunumlarını bitirdiler. Programın devamında Yrd. Doç. Dr. Burcu Totur Dikmen danışmanlığında kurulan Hemşirelik Öğrenci Kulübünün tanıtımı, Hemşirelik Fakültesi öğrencisi İrem Özdemir tarafından yapıldı. Özdemir, Hemşirelik Öğrenci Kulübü’nün vizyon, misyon ve hedefleri, planladıkları proje ve etkinliklerinden bahsetti.

Akademik Personelin Yükseltilme ve Atanma Komisyonu’na Başvuracak Tüm Öğretim Elemanlarının Dikkatine

Akademik personelin yardımcı doçentliğe, doçentliğe ve profesörlüğe yükseltilme ve atanması Akademik Personelin Yükseltilme ve Atanması Yönetmeliği‘nde verilen yönetmeliğin uygun koşulları çerçevesinde yapılacaktır. Yükseltilme ve atanma koşullarını yerine getirmiş adaylar başvuru dosyalarını 22 Mayıs – 15 Haziran 2018 tarihleri arasında Yükseltilme ve Atanma Komisyonu Üyeleri’ne şahsen teslim etmelidirler. Yükseltilme ve Atanma Komisyonu Üyeleri; Prof. Dr. Fahreddin SADIKOĞLU- Komisyon Başkanı Prof. Dr. İlkay SALİHOĞLU- Komisyon Üyesi Prof. Dr. Kemal Hüsnü Can BAŞER- Komisyon Üyesi Prof. Dr. Nedim Sezgin İLGİ- Komisyon Üyesi Prof. Dr. İsmail SILA- Komisyon Üyesi Dosyalar Komisyona Aşağıdaki İçerikte Sunulmalıdır; Başvuru dosyası Rektörlüğe aşağıdaki şekilde sunulur: Adayların yükseltilme ve atama başvuru dosyaları Rektörlüğe, print edilmiş şekilde ve elektronik ortamda (CD/DVD/Flash Bellek) sunulur. Dosyalar aşağıda belirtilen dökümanları içerir: Rektörlüğe yaptıkları başvuru dilekçesi, Özgeçmişi, EK 3’deki formun doldurulup gerekli puanlamaların yapılmış halinin bir kopyası, Adayın makalelerinin WOS, SCOPUS, ALAN İNDEKSLERİ ve ULAKBİM’de tarandığını kanıtlayan ekran görüntüsünün çıktısı, Doktora diplomasının kopyası, Yardımcı doçentlik ve/veya doçentlik belgeleri, Eserlerinin birer nüshası, Kabul edilmiş ancak başvuru tarihinde henüz yayınlanmamış yayınlarla ilgili dergi editöründen gelen kabul belgeleri, Yabancı dil belgeleri (orijinali veya noter tasdikli kopyası), Yayınlanmış kitap belgeleri, Atıflar ve hakemlikleri kanıtlayan belgeler. Başvuru sahibinin, başvurulan unvanın zorunlu koşulu kapsamındaki makalelerinin en az % 70’i yayınlanmış olmalıdır. Başvuru dosyası Komisyon Üyeleri’ne aşağıdaki şekilde elektronik ortamda (email / CD / DVD / flash bellek) sunulur: Adayın Rektörlüğe başvuru dilekçesi (Hangi bilim dalına başvurduğunu belirterek) Adayın Özgeçmişi (CV), EK-3 formu (Form doldurulup gerekli puanlamalar yapılmalıdır) Adayın makalelerinin WOS, SCOPUS, ALAN İNDEKSLERİ ve ULAKBİM’de tarandığını kanıtlayan ekran görüntüleri, Kabul edilmiş ancak başvuru tarihinde henüz yayınlanmamış makaleler ve onlarla ilgili kesin kabul belgeleri veya DOI numaraları.

Yakın Doğu Üniversitesi Öğrenci Yerleştirme ve Burs Sıralama Sınavı 2 Haziran’da Yapılıyor…

Ülkemizin en çok tercih edilen üniversitesi olan Yakın Doğu Üniversitesi 2018-2019 öğretim yılı “Öğrenci Yerleştirme ve Burs Sıralama Sınavı” 2 Haziran 2018 Cumartesi günü saat 09.00’da Yakın Doğu Üniversitesi kampusünde tek oturum halinde gerçekleştiriliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, KKTC liselerinden mezun veya bu yıl mezun olacak olan KKTC vatandaşı öğrenciler, Öğrenci Yerleştirme ve Burs sıralama sınavında, Yakın Doğu Üniversitesinde bulunan 19 Fakülte, 2 Yüksekokul ve 3 Meslek Yüksekokulunda bulunan 220 lisans ve ön lisans programını tercih etme ve yerleştirme hakkına sahip olacaklar. Liseyi KKTC’de Bitiren T.C Uyruklu Öğrenciler de Sınava Girebilecek… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti liselerinde 4 yıl eğitim gören TC uyruklu vatandaşları da Yakın Doğu Üniversitesi KKTC Öğrenci Yerleştirme ve Sıralama sınavına girebilecekler. Son Başvuru Tarihi 1 Haziran… Sınava katılacak olan öğrencilerin en geç 1 Haziran 2018 tarihine kadar Yakın Doğu Üniversitesi Öğrenci İşleri Müdürlüğü Kayıt-Kabul merkezinde sınav kayıtlarını yaptırmaları gerekiyor. Sınava katılacak adaylar üç bölüm tercihi yapabilecekler. Yerleştirme işlemi öğrencinin sınav sonucuna ve kontenjan sayısına bağlı olarak tercih yapılan bölümler arasında yapılacak. Kolejlerden mezun olan veya mezun olacak öğrenciler, Yakın Doğu Üniversitesi’nin tüm bölümlerine belirlenen kontenjanlar çerçevesinde GCE A’Level, GCE AS Level, IGCSE-GCSE O’Level, SAT, ACT, sınav sonuç belgeleri ile de kayıt hakkı elde edebilecekler. Sınav İçin Gerekli Belgeler Sınava girecek adaylar KKTC kimlik kartı fotokopisi, 1 adet vesikalık resim, sınav harcı ile Yakın Doğu Üniversitesi Öğrenci İşleri Kayıt-Kabul Müdürlüğü’ne veya liselerde kurulacak olan kayıt stantlarına başvuruda bulunarak sınav için kayıt yaptırabilecekler. Yakın Doğu Üniversitesi Öğrenci Yerleştirme ve Burs Sıralama Sınavı’na başvuracak adaylar başvuru sürecinde 2236464 (dahili: 5328-5367-5408) no’lu telefondan veya www.neu.edu.tr sitesinden detaylı bilgi alabilecekler. Doç. Dr. Yeter Tabur: “Bunu Bir Sınav Olarak Değil Gençlerimizin Kendi Hayatlarında Yazacakları Başarı Hikayelerinin İlk Adımı Olarak Görüyoruz”… Yakın Doğu Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Yeter Tabur, sınavla ilgili yaptığı açıklamada, Yakın Doğu Üniversitesi’nin geleceğin kurucuları olacak gençlerin eğitimsel donanımlarını en üst düzeye taşımanın yanısıra onların kültürel, ahlaki ve toplumsal gelişimlerine en üst düzeyde katkı sağlamayı her zaman ilke ve görev edindiğini vurguladı. Yakın Doğu Üniversitesi’nin öğrencilerine sunduğu hizmetler ve sağladığı olanaklarla, onlara her yönden sahip çıktığını ve kendilerine hayallerini somutlaştırabilme doğrultusunda eşsiz olanaklar sunduğunu belirten Genel Sekreter Doç. Dr. Tabur, Yakın Doğu Ailesi olarak tüm idari ve akademik personel ile birlikte modern bilimin her alanında uygulamaya yönelik nitelikli eğitim verdiklerini belirtti. Eğitimin yalnızca bilgi aktarımından ibaret olmadığının bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayan Doç. Dr. Tabur Yakın Doğu Üniversitesi öğrencilerinin sadece bölümlerinin eğitimini alarak profesyonel yaşamlarına hazırlanmadıklarını, aynı zamanda kendi alanları ile ilgili araştırmalar yaparak projeler geliştirebildiklerini ve öğrendiklerini hayata geçirme imkanını bulabildiklerini vurguladı. Tercihlerde en çok tercih edilen Üniversite olmalarının kendilerine gurur verdiği kadar önemli bir sorumluluk da yüklediğini vurgulayan Doç. Dr. Yeter Tabur, “Yakın Doğu Üniversitesi’nin tahsis ettiği burs kontenjanı ile gençlerimize kendi ülkelerinde öğrenim olanağı sağlarken, başarılı öğrencileri de ödüllendirerek öğrencilerimizi daha başarılı olmaya özendiriyoruz. Biz bu sınavı yalnızca üniversiteye giriş sınavı olarak görmüyoruz. Bu sınavın gençlerimizi hayallerine ulaştıracak bir uzun ve zorlu yolculukta yazacakları başarı hikayelerinin bundan sonraki ilk adımını bizimle birlikte atmaya ve Yakın Doğu Ailesinin bir parçası olmaya davet ediyoruz. Gençlerimizi hayallerini gerçekleştirebilmek ve gerçek anlamda bir kampüs üniversitesi hayatı deneyimlemeleri için 19 Fakülte, 2 Yüksekokul ve 3 meslek yüksekokulunda bulunan 220 lisans ve ön lisans programlarına bekliyoruz.” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin “Yakın Sağlık” Dergisinin 8. Sayısı Yayımlandı…

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi tarafından hayatın en temel ve vazgeçilmez ihtiyacı olan sağlık konusunda güncel bilgileri ve tedavi yöntemlerini aktarmak amacıyla yayımlanan “Yakın Sağlık” dergisinin sekizinci sayısı yayımlandı. Tıp dünyasındaki son yenilikleri okurları ile paylaşmayı amaçlayan, altı ayda bir ücretsiz ve hem Türkçe hem de İngilizce olarak yayımlanan dergi, sekizinci sayısında sağlık alanında birçok önemli ve güncel konuyu bünyesinde barındırıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Ülkemizde, dünyada ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde sağlık bilimleri ile tıp alanında kaydedilen güncel bilgi ve gelişmeleri, hastalıkları ve tedavi yöntemlerini insanımıza Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin uzman ve deneyimli doktorlarının bilgi ve tecrübeleri ile en etkin şekilde aktarmayı hedefleyerek yayımlanan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin yayını “Yakın Sağlık” dergisinin sekizinci sayısını yeniden okurlarımızla buluşturmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz” denildi. Özel Dosya Konusu “Acil Servis” Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin uzman doktorlarının bilgi birikimlerini paylaştığı sekizinci sayıda, Çocuklarda İshal ve Sıvı Kaybı, Kadınlarda Kronik Pelvik Ağrı, Kalp Hastalıklarından Korunma, Omuz Kireçlenmesinde Tedavi Yöntemleri, Belde Dar Kanal Belirtileri ve Tedavisi, Mitral Kapak Tamiri, Sporcularda Tendon Yaralanmaları, Kolon (Kalın Bağırsak) Kanserini Önleme, Aort Anevrizması, Yeme Bozuklukları, Ameliyatsız Yüz Germe/Gençleştirme gibi daha birçok konuda bilgiler yer alıyor. Özel dosya konusu Acil Servis olan dergide, Yaz Kazaları başlığı altında; Güneş çarpması, boğulma, böcek sokması, deniz canlıları sokması, yılan sokmaları derecelerine göre yaralanmalar ve ev kazalarında ilk yardım gibi konuların yanı sıra, Acil Serviste Tetanoz Aşısı, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, Akut İnme Bulguları ve Tedavisi, Hipertansiyon, Mide ve Bağırsak Kanamaları hakkında bilgiler paylaşıldı. Hastalıklar ve Beslenme İle İlgili Öneriler Okurlarla Paylaşıldı… Dergide ayrıca, Mikroplar, Ürolojide ESWT Şok Dalgası Tedavisi, Sünnet Hakkında Bilinmesi Gerekenler gibi konuların yanı sıra ortopedi, iç hastalıklar, ruh sağlığı, çocuk hastalıkları ve sağlığı, göz hastalıkları, kadın hastalıkları, bakım ve sağlık, beslenme ile hasta memnuniyetine kadar birçok özel yazı bulunuyor. Bunların yanı sıra, kemik kaybını önlemek için etkili yollar, sebze tüketimi, sigara ve erken menopoz ilişkisi, epilepsi hastalarına yönelik öneriler de okurlarla paylaşıldı. Doç. Dr. İrfan Günsel: “Teknolojik Gelişmelerle Erken Teşhis Şansını Artırmayı Hedefliyoruz” Derginin sekizinci sayısında da en güncel sağlık haberlerini ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ndeki önemli gelişmeleri okurlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan S. Günsel, sağlık alanında tek bir eksik kalmayana kadar çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Toplum sağlığına önem verdiklerini vurgulayan Doç. Dr. Günsel, “Gençlerde madde bağımlılığına engel olmayla ilgili konferanslar düzenliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı’nın çalışmalarıyla madde bağımlılığıyla mücadele ediyoruz” dedi. En önemli ilkelerinden birinin, engellilerin yaşama katılması konusunda toplumu bilinçlendirme çalışmalarını sürdüklerini belirten Doç. Dr. Günsel, şunları aktardı: “Son olarak hazırladığımız “Geleceği İşit” çalışmalarıyla işitme problemlerine dikkat çekerek büyük fark yarattık. Meme kanseri ve cilt kanserinde teknolojik gelişmelerimizle teşhis şansını artırmayı hedefliyoruz. İki Üniversite hastanesi işbirliği ile kurulan İleri Kalp Merkezi’miz ile hastalara yaşam boyu ücretsiz muayene imkanı sunuyor ve tedavi ücretlerinin vakıf tarafından karşılanmasını sağlıyoruz.” Sözlerinin sonunda, son teknolojik sağlık ekipmanlarıyla geleceğin sağlık teknolojisini hastalarla buluşturduklarını ifade eden Doç. Dr. İrfan S. Günsel, bilimle var olmaya, en ileri teknolojiyle ilerlemeye ve başarılarını artırmaya kararlı olduklarını ifade etti.

Kuzey Kıbrıs’ta Yetişen Bitkiler Üzerinde Yapılan Araştırmalar 6. Uluslararası Farmakognozi ve Tıbbi Bitkiler Konferansı’nda Anlatıldı…

Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr.Ali Hikmet Meriçli, Uluslararası Farmakognozi ve Tıbbi Bitkiler Konferansı’na katılarak, ülkemizde yetişen bitkilerin hastalıklarda kullanılan bileşenleri üzerinde yaptığı araştırmalarla iligli poster sunumu yaptı. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Amsterdam’da gerçekleştirilenkonferansta,organizasyon komitesi üyesi olarak Yakın Doğu Üniversitesini temsil eden Prof. Dr. Ali Hikmet Meriçli, “Bazı Kuzey Kıbrıs Bitkileri Üzerindeki Araştırmalar” başlıklı sunumunda, “Mayıs Papatyası ile Acı Çiğdem” türleri üzerinde yaptığı araştırmaların sonuçlarını paylaştı. Ülkemizde Görülen Mayıs Papatyasıİltihap İyileştirici Kamazulen Bileşiği Yönünden Zengin… Prof. Dr. Ali Hikmet Meriçli, organizasyon komitesi üyesi olduğu uluslararası toplantıda sunduğu posterde YDÜ Eczacılık Fakültesi’nde grup arkadaşları ile yürüttükleri çalışmalarından örnekler verdi. Özellikle Kıbrıs acı çiğdemi (Colchicum pusillum), mayıs papatyası (tıbbi papatya, Chamomilla recutita) üzerinde alınan sonuçlara ilgili analizler dinleyicilerle paylaşıldı. Kuzey Kıbrıs’da doğal olarak yetişen mayıs papatyasının çok kaliteli olduğu belirtilen çalışmada, papatya uçucu yağına mavi rengini veren ve ağız -boğaz iltihaplarında antiflojistik (iltihap iyileştirici) etkiden sorumlu olan kamazulen (chamazulen) bileşiğinin Kuzey Kıbrıs’ın farklı bölgelerinden toplanan örneklerin hepsinde bol miktarda bulunduğu sonucunu vurgulandı. Akdeniz ülkelerinde doğal olarak yetişen tıbbi papatyalarda (Chamomilla recutita) kimyasal ırklar mevcuttur, özellikle Türkiye’nin çoğu bölgesinden toplanan örneklerin uçucu yağlarında kamazulen bulunmazken, Kıbrıs tıbbi papatyalarının kamazulen yönünden son derece zengin olması çok dikkat çekici bir sonuçtur, konu ile ilgili analizler ve farmasötik bir ürün geliştirilmesi çalışmaları halen devam etmektedir. Acı Çiğdem Türleri Akdeniz Ateşi ve Gut Hastalığında Kullanılan Kolşisin Maddesini İçeriyor… Ayrıca tedavide Ailevi Akdeniz Ateşi ve gut hastalığında kullanılan kolşisin (colchicine) maddesini doğal olarak içeren acı çiğdem türlerinin Kıbrıs’ta yetişen ve üzerinde şimdiye kadar fitokimyasal araştırma yapılmamış olan Colchicum pusillum türünün de Güzelyurt ‘dan toplanan soğanlarının içeriğinin tıbbi olarak kullanılan türlere benzer şekilde olduğu gösterilmiştir. Colchicum pusillum soğanlarının antikanser etkisi de proje kapsamında araştırılmış ve alınan olumlu sonuçlar 2017 Avrupa Biyoteknoloji Kongresinde sunulmuştur. Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Kuzey Kıbrıs’ın bazı tıbbi bitkileri üzerindeki araştırma sonuçlarını içeren poster, Kuzey Kıbrıs’ın doğal ve tarihi güzelliklerine ait resimlerle ayrıca büyük ilgi topladı.

5. Lisans Araştırma Günü Etkinliği Büyük Kütüphane’de Gerçekleştirildi…

Yakın Doğu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği ile İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümleri tarafından hazırlanan “5. Lisans Araştırma Günü” etkinliği Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane’de gerçekleştirildi. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Büyük Kütüphane Salon 2’de gerçekleştirilen ve geleneksel hale getirilerek her akademik dönem sonunda tekrarlanan etkinlikte, Araştırma Yöntemleri dersi kapsamında dersi alan öğrencilerin hazırlamış oldukları bilimsel çalışmalar dinleyicilerle paylaşıldı. Toplamda 12 sunumun gerçekleştiği etkinlikte, sunumlar konuları itibarıyla genelde eğitim ve edebiyat, özelde İngiliz dili eğitimi ve edebi roman incelemesi odaklı olurken, çalışmalardan edinilen bulgular çerçevesinde gerek İngilizce öğretmenleri, gerekse konuyla ilgilenen araştırmacılara yönelik öneriler de dinleyicilere aktarıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren İngilizce Öğretmenliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çise Çavuşoğlu, ders kapsamında öğrencilerin bilimsel araştırmaları günlük hayatın bir parçası olarak görebilmelerini ve uygulamalı öğrenmeyi teşvik etmeyi hedeflediklerini anlattı. Cana Yakın ve Güler Yüzlü Öğretmenler Öğrencilerin Başarılarını Olumlu Yönde Etkiliyor… Günün ilk sunumunu gerçekleştiren İngilizce öğretmenliği bölümü öğrencisi Yossouf Ahmed Negm, öğretmenlerin benimsediği kimliklerin öğrenci başarısı üzerindeki etkisi konusunda öğretmen adaylarının görüşlerini incelediği çalışmasında, öğretmen adaylarının özellikle cana yakın ve güler yüzlü öğretmenlerin öğrencilerin başarılarını olumlu yönde etkilediklerini düşündüklerini ortaya koydu. Günün ikinci sunumunda öğretmen adaylarının kültürel çeşitlilik konusundaki görüşlerinin inceleyen Ali Cem Arat ise, sınıf içi kültürel çeşitliliğin sadece sosyal anlamda öğrencilere yardımcı olmadığını, aynı zamanda İngiliz dilini öğrenmelerine ve ufuklarını farklı alanlarda geliştirmelerine de yardımcı olduğunu anlattı. Arat’ın sunumunun ardından kürsüye gelen Melis Erçika ise, İngilizce konuşma becerilerini geliştirmede en etkili öğrenme stratejilerini öğretmen adaylarının gözünden araştırdığı çalışmasında, özellikle sosyal öğrenme stillerinin konuşma becerilerini geliştirmede olumlu etkileri olduğunu kaydetti. Günün dördüncü sunumunda ise yine konuşma becerilerinin geliştirilmesinde kullanılabilecek etkili sınıf-içi etkinlikleri öğretmen adayları ve hazırlık okulu öğretmenlerinin gözünden inceleyen İngilizce Öğretmenliği bölümü öğrencilerinden Umidbek Suhanberdiyev, rol yapma ve oyunlaştırmanın konuşma becerilerini geliştirmede etkili bir yöntem olduğu sonucuna vardı. Anadili Türkçe olan öğrencilerin İngilizce telaffuzlarını farklı değişkenler açısından değerlendiren Irmak Alkan ise, dil öğrenimine 5 yaşından önce başlayan öğrencilerin daha sonra başlayanlara göre “wh” ve “th” seslerini çıkarmada daha başarılı olduğu sonucunu dinleyicilerle anlattı. Öğrenciler Adil Değerlendirmeden Memnun Kalıyor… “Yazı Becerilerini Değerlendirmede Portföy Yöntemi Hakkında Öğrenci Görüşleri” başlıklı nitel çalışmasını sunan Selin Özkıran ise, öğrencilerin genellikle portföy yöntemine olumlu yaklaştıklarını ve özellikle adil değerlendirme açısından memnun olduklarını ancak içerik olarak kullanılmakta olan yöntemlerin revize edilmesi gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Günün yedinci sunumunda, İngilizce Öğretmenliği öğrencilerinden Merve Temirkaynak ise öğrencilerin yazı becerilerini geliştirmede kullanılan dolaylı geribildirim yöntemi hakkında öğrenci görüşlerini inceleyerek, öğrencilerin bu tip geribildirimleri hem öğretmenlerinden, hem de sınıf arkadaşlarından almak konusunda olumlu görüş bildirdiklerini savundu. Temirkaynak’ın sunumunun ardından, öğretmen adaylarının sınıf içerisinde internet kullanımına yönelik görüşlerinin incelendiği çalışmasını sunan Büşra Süren ise, öğrencilerin internet kullanımını ders amaçlı düzenlenen etkinlikler çerçevesinde kullanma konusunda olumlu görüş belirttiklerini anlattı. Anadili İngilizce olan ve olmayan öğretmenlere yönelik öğrenci tercihlerinin incelendiği çalışmasında ise Betül Akça, öğrencilerin anadili İngilizce olmayan öğretmenleri çeşitli ortamlarda ve çeşitli sebeplerle tercih ettiği görüşünü ortaya koydu. Yabancı Dil Öğreniminde Mobil Cihazların Derste Kullanımı Görüşü Ortaya Çıktı… İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencilerinden Cankat Büyüklü ise Emily Brontë’nin Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights) isimli romanının ana karakteri olan Catherine’in eş seçiminde etkili olan sosyal etkenleri incelediği çalışmasında, İngiliz Dili Edebiyatı öğrencilerinin konuya ilişkin görüşlerini de irdelemiş ve Brontë’nin bu karakterle sadece sosyal sınıf bağlamındaki sorunları değil, ırkçılık ve aile ilişkileri konularında da okuyucuları etkilediğini vurguladı. Büyüklü’nün sunumunun ardından, İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencilerinden Zehra Betül Akkılıç ise kelime öğrenme stratejilerinin dil öğrenimi üzerindeki etkilerini öğretmen adaylarının gözünden nicel bir çalışmayla incelemiş, ve bu grubun daha çok bireysel stratejileri tercih ettiğini belirtti. Günün son sunumunda ise Hüseyin Kemik dil öğreniminde mobil cihazların kullanımını incelediği çalışmasını sunmuş ve özellikle kelime öğrenme konusunda mobil cihazların ders içerisinde kullanılması gerektiği görüşünü savundu. Sunumlar sonunda, etkinliğe katkı koyan öğrencilere Bilimsel Araştırma Yöntemleri ders koordinatörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Çise Çavuşoğlu tarafından katılım belgeleri verildi.
tercih robotu